Öğretmen ataması nasıl daha iyi yapılabilir? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Öğretmen ataması nasıl daha iyi yapılabilir?

Kemal Akkan BatmanKemal Akkan Batman

Öğretmenliğe giriş nasıl olmalı? Buralardaki gibi öğretmenlik diploması sonrası genel sınavla mı, yoksa sadece öğretmenlik eğitimi diploması ve ek belgeler ile mi yoksa alternatif yöntemlerle mi?

Buralardaki gibi öğretmenlik diploması sonrası, genel sınavla giriş beraberindeki bir takım eleştirileri getirmekte.


Lise sonrası herhangi bir ülkedeki zorlu üniversite giriş sınavını başarıp, ‘öğretmenlikle ilgili bölümü kazanıp’ başarı ile tamamladıktan sonra, öğretmen adaylarını genel bir sınava tabi tutmak, söz konusu üniversitelerinin öğretimine güven duyulmadığını gösterir. Ayrıca devletin kendi üniversitesine, öğretim elemanına da güven duymadığını ortaya koyar.

Türkiye ve KKTC üniversitelerinde 4 yıllık lisans öğretimi sürecinde onlarca profesör, doçent, yardımcı doçent ve doktorun sınavlarını ‘başarı’yla geçen, mezuniyet projesi veya mezuniyet tezini de başarı ile tamamlayan öğretmen adaylarını devletin yapacağı bir sınav ile (genel sınav ile branş sınavı toplamı) atamak, söz konusu üniversitelere güvenmemek anlamı taşır.

Hem yerel üniversiteleri hem de yurt dışındaki saygın ve kalite sıralamasında iyi sıralarda yer alan üniversitelerin eğitimine de güven duymamaktır. Üniversitelerin eğitimine odaklanarak, öğretmenlerin atamasının yapılması hem üniversitelerin kalitesinin yükseltilmesini hem de onların öğretimine güven duyulduğunun göstergesi olur.

Yerel üniversiteler ile işbirliği yapılarak ‘öğretmen yetiştirme programlarını’ öğretmenlerin atamasını da dikkate alarak yeniden düzenlemeli. Belirlenecek olan kriterleri de hem Türkiye’deki hem de Avrupa’daki üniversitelerden mezun olan öğrencilerinin akreditasyonunda kullanılarak, yükseköğretim odaklı mesleğe girişi sağlamak en doğru giriş olur.

Üniversiteler yaptıkları bilimsel çalışmalar ile sürekli yeniliği temsil ederler. Yeniliği öğretmenlik programlarında da sürekli uygulamaktalar. Bu nedenle üniversitelerle işbirliğinin yolu aranmalıdır.

Avrupa Birliği Komisyonu, Avrupa’da Öğretmenlik Kariyeri ‘Erişim, Devamlılık ve Destek’ Eurydice Raporu (2018) bu konuyu gündemine aldı*. Raporda, öğretmenlerin mesleğe girme, becerilerini geliştirme ve kariyerlerinde ilerleme sağlama, olmak üzere öğretmenlerin mesleki yaşamlarının bazı yönleri analiz edilmektedir. İçerdiği bilgilerin yılı 2016/17’dir.

Rapor, 28 AB üye devleti yanı sıra Arnavutluk, Bosna-Hersek, İsviçre, eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti, İzlanda, Lihtenştayn, Karadağ, Norveç, Sırbistan ve Türkiye de olmak üzere ve toplam 43 eğitim sistemini kapsamaktadır.

Özetle; Avrupa’daki çoğu eğitim sisteminde öğretmenlerin işe alınmasında okullar ya da yerel yetkililer sorumludur. Bu şu demektir; merkezi olmayan ve genel bir sınav ile öğretmenler işe alınmıyor. Bu sistemde öğretmenler bir açık işe alım sistemine göre atanıyorlar. Öğretmen kadro açıklıkları okullar veya yerel yönetimler tarafından doğrudan yönetilir ve öğretmenler belirli boş kadrolar/pozisyonlar için başvuruda bulunurlar.

Rapora göre toplam 43 ülkenin yaklaşık yarısında, başlangıç öğretmen eğitiminden (yükseköğretimden mezun olmak), tamamen nitelikli bir öğretmen olmak için tek şarttır. Bu sistemlerde, başlangıç öğretmen eğitimi diploması, sadece mezunların başarı düzeyini değil aynı zamanda öğretme yeteneklerini de belgelemektedir. Başka bir deyişle de başlangıç öğretmen eğitim kurumları (yükseköğretim kurumları) mezunlarına tam öğretim yeterliğini sunar.

Diğer 23 eğitim sistemindeyse, başlangıç öğretmen eğitimi mezunları, KKTC’de olduğu gibi rekabetçi bir sınavı (buralardaki Kamu Hizmeti Komisyonu Öğretmenlik sınavı gibi) geçmek veya mesleki yeterliği doğrulamak üzere ek şartları yerine getirmek zorundadır.

Ve raporun en önemlisi bulgusu 43 ülke arasında sadece altı ülkede (İspanya, Fransa, İtalya,  Lüksemburg, Arnavutluk ve Türkiyede) aday öğretmenler tam yeterliği elde etmek için rekabetçi bir sınavı geçmek zorundadır. Rekabetçi atama sınavı, yazılı sınavlar, mülakatlar, portfolyoların değerlendirilmesi, öğretmenlik uygulamasının gözlemlenmesi veya bu yöntemlerin bir kombinasyonu şeklinde organize edilebilir.

Sözün özü: artık tek bir genel sınav ve buna ek branş sınavı ile öğretmen adaylarını alan kadrolara almak giderek önemini yitirmektedir. Buralarda da çağdaş ülke uygulamalarını yakalamak adına öğretmenlerin atamasına çağdaş bir boyut kazandırmak şart. Bu yolla da belki eğitim sistemindeki pek çok probleme de çözüm bulunur.

*https://www.avrupa.info.tr/sites/default/files/

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar