O kapılar - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

O kapılar

Ahmet OkanAhmet Okan

Lefkoşa’da Mağusa ve Baf Kapılarının açılması için bölünmüş kentin iki belediyesi anlaşmışlar.

Bu konuda girişim yapanları kutluyoruz.


Temennimiz bu tarihi iki kapının açılmasıdır.

Lefkoşa’yı Lefkoşa yapan kapılardan ikisi bugüne kadar kapalı tutuluyor.

Kıbrıs’ın karanlık geçmişi bu iki kapıda kilitlenmiş sanki!

Her iki sınır boyu, “fasariyalar” her an patlak verecekmiş hissini uyandırıyor.

Kimisinde paslanmış tel örgüler, kimisinde kumla doldurulmuş varil barikatlar durmakta.

Viktoria (Şht. Salahi Şevket) Sokak demir kapılarla kesilmiş, sokağın tekmili her iki kesime yasak; ara bölgede ıssızlık kol geziyor…

Lokmacı barikatı Baf Kapısından daha mı önemsizdi?

Esasen Lokmacı denilen yer Lefkoşa’nın kalbi sayılırdı.

Ledra Sokak oradan başlar ve halkın “uzun yol” dediği bu sokak iki tarafın adeta el sıkıştığı yer gibiydi.

Açıldı.

Açıldı da bir şey mi oldu?

İyi oldu.

Arasta ve çevresi gelişme gösterdi; alış veriş, ticaret hareketliliği yükseldi; esnafın şu veya bu şekilde yüzü güldü…

Bir zamanlar alış veriş heyecanı Baf Sokağından başlar ta Arasta’ya, oradan da Bandabuliya’ya kadar uzanırdı.

Capcanlıydı.

Baf Sokak, Baf Kapısı’nın biraz ilerisinden başlardı.

“Fasariyalar” patlak verince, işte o sokaktır sınır olan ki ta Mağusa Kapısı’na kadar ince uzun bir yol olarak uzanmaktadır…

Baf Kapısı’nın açılması o güzelim Arapahmet bölgesini bugünün koşullarında daha hareketli, daha bereketli bir bölge haline getirecek…

Issız, kendi haline terk edilen, birçok insanın el ayak çektiği Mağusa Kapısı bölgesinde de gidiş gelişlerin serbest olması, en azından Çağlayan bölgesini canlandıracak, kim bilir Çocuk Bahçesi de daha kullanılır hale gelecektir…

Bizde işler ters mi işliyor?

İkinci dünya savaşı başladığında başta Lefkoşa olmak üzere birçok kentte yaşam canlanmıştı.

Bir savaş ekonomisiydi bu.

Denildiğine göre başta Polonya’dan olmak üzere belirli bir nüfus gelmişti memlekete.

Haşmet Muzaffer Gürkan “Dünkü ve Bugünkü Lefkoşa” adlı kitabında o yıllar için şunları yazar:

“Kent kalabalıklaşıp hareketlendiği gibi, Türk mahallelerine kadar yayılan kabareleri, sinemaları ve diğer yerleriyle Lefkoşa birden canlı bir eğlence merkezi oluvermişti. Bir dünya savaşının içinde olunmasına rağmen, savaş uzaklarda çakan şimşekler gibi görülen, duyulan ama yaşanmayan bir olguydu Kıbrıs için… Bazı ihtiyaç maddelerinin yokluğu, ya da şeker, pirinç, yağ vs. gibi temel gıda maddelerinin karneye bağlanması olmasa, arada bir düşman uçaklarının göründüğünü haber veren tehlike boruları çalıp, halkı sığınağa koşmaya sevk etmese, korkunç bir savaşın dünyayı ateşler içinde yaktığından haberimiz bile olmayacaktı…”

Durum buydu.

Dünya yanarken Kıbrıs’ta keyifler çakırındaydı!

Ne diyorduk?

Mağusa Kapısı ile Baf Kapısı’nın açılması için girişim başlatılıp kararlılık gösterilmesi iyi bir şey.

Umarız pek yakında olur…

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar