16 Aralık 2011 tarihinde yazılmış bir yazı:
ZORUNLU ASKERLİK KALDIRILMALIDIR
“Reform söylemleriyle bir ömür geçirdik. Şimdi artık devrimci icraatlar yapılmalıdır” dediğimizde birçoğu ürküyor.
Üniversitedeyken, 12 Eylül rejiminin de etkisiyle “devrimci” sözü yasaklanmıştı.
Onun yerine “inkılapçı” sözünü kullanmak zorundaydık.
“İnkılap bütünlüklü bir dönüşümü anlatır” diye de garip bir gerekçe söylerlerdi.
Biz, “Atatürk devrimlerinin” öğretildiği bir kuşaktan gelmeydik.
Mustafa Kemal Atatürk’ü de devrimci olarak tanımıştık.
Devrim sözünün yasaklandığı o döneme hiç alışamamıştım.
Belli ki bazıları da hala o dönemin etkisindedir hala.
Veya devrimcilikten reformculuğa gerilemiştirler.
Atatürk 10 yıl gibi kısa bir sürede en büyüğü Türkiye Cumhuriyeti’nin ta kendisi olan sayısız devrimlere imza attı.
Eğer reformistliğin batağına saplansaydı emin olun bugün hala “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuralım mı” tartışmaları yapılıyor olacaktı.
***
Bu ülkenin de devrim niteliğindeki icraatlara ve devrimci liderlere ihtiyacı vardır.
Hem de acilen.
1974’ün üzerinden 37 yıl geçti.
KKTC’nin kuruluşunun üzerinden ise 28 yıl.
Ve biz hala kronik sorunların pençesinde debelenip duruyoruz.
28 yıldır Sosyal Sigortalar’ı tartışıyoruz örneğin.
Hastanelerimizin durumunun niye berbat olduğunu 37 yıldır birbirimize sorup duruyoruz.
Bitmek bilmez çevre sorunları kahrediyor bizi.
Bir türlü denkleştiremediğimiz devlet bütçesi, kendi yağımızla kendi ciğerimizi kavuramamamız…
Askerlik sorunu da aynısı değil mi?
Zorunlu askerlik sadece burada yaşayanların değil yurt dışındakilerin de en büyük sorunu.
Bu topraklara ait olma duygusunu törpüleyen, aileleri bölen, insanların yurdundan kaçmasına veya yurduna gelememesine neden olan bir sorun.
Ve bu sorundan çağdaş ülkelerin yaptığını yaparak kurtulmak mümkündür.
Fakat biz bedelli yasalarıyla oynayarak, zaman zaman af çıkararak konunun daha da karmaşık hale gelmesine neden oluyoruz.
Bir de müthiş bir adaletsizliğe.
Çağdaş ülkeler zorunlu askerliği kaldırıp profesyonel askerliğe geçerek bütün sorunlarından kurtuldular.
Üstelik bu yolla ordularını daha da güçlendirdiler.
Peki bizde profesyonel askerliğe geçmek mümkün değil mi?
***
Bu sorunun çok basit bir yanıtı vardır.
O da şudur;
Bu hükümet döneminde devlete yapılan istihdamlar profesyonel orduya geçilmesi için yapılsaydı bugün bu sorunu tartışıyor olmazdık.
Ama biz bu sorunu tartışmaya devam edeceğiz.
Belki siyasilerimizin (eğer içlerinde varsa) devrimci ruhlarını ayağa kaldırmak için.
Bu ülkenin devrimcilere ihtiyacı vardır…
***
21 Aralık 2011 tarihinde yazılmış diğer bir yazı:
YENİ BİR DEVLET
Uzun zaman Kıbrıs sorununun çözümünü bekledik.
1974’de dizayn edilen ve Kıbrıs Türkü’ne artık dar gelen demirden elbiseden kurtulmanın yolunun Kıbrıs sorunundan geçtiğini düşündük.
Onunla birlikte yıllarımız da geçti.
Nerdeyse bir nesil değişiyor, Kıbrıs sorunu her zaman “kritik bir aşamada” seyrediyor ve biz vücudumuzun her yerini kanatan demirden elbiseyi giymeye devam ediyoruz.
Nereye kadar?
Kıbrıs sorununun çözümüne inançsızlık düzeyinde değil ama sorunlarımızdan kurtulmanın yolunun çözümden geçtiğine ilişkin teze inançsızlık başladı bende.
Öyle ya yaşadığımız sorunları Rum tarafı mı çözecek yoksa Avrupa Birliği mi?
“Evimizin içini düzenleme” gibi romantik cümlelerde de değilim artık.
Bizim basbayağı başka bir eve ihtiyacımız var.
Tümümüzün içinde özgür, mutlu ve refah içinde yaşayacağı yeni bir devlete.
Bunu da ancak yine biz kendimiz inşa edebiliriz.
Şehitlerimizi andığımız böylesi günlerde onların yarım bıraktığı hayalleri tamamlamak için.
Onların uğruna toprağa düştükleri idealleri gerçekleştirmek için.
***
Meclisin dünkü birleşiminde önemli konuşmalar yapıldı.
Konuşmaların önemi ilk kez dile getirilmelerindendir.
Bir de söyleyenlerin kimliğinden.
Başbakan İrsen Küçük profesyonel askerliğe geçilmesi konusunda çalışmalar başlattıklarını açıkladı.
Ana muhalefet CTP Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu da buna destek vereceklerini beyan etti.
Bedelli askerlik konusunda ilk kez muhalefetin verdiği ivedilik istemi oy birliği ile kabul edildi.
Meclis bedelli askerliği ivedilikle görüşecek.
Zaten muhalefet ile hükümetin konuyla ilgili önerilerinin birbirine çok yakın olduğu belirtiliyor.
Bu da önemli bir durumdur.
Yaşanan sorunların ortak olduğunu ve aklın yolunun bir olduğunu gösteren bir gelişme.
Tabi ki bedelli askerlik yaşanan sorunlara geçici bir pansuman olacak.
Şuan birikmiş sorunları geçici bir süreyle çözecek.
Eğer sistemi olduğu gibi değiştirmezsek birkaç yıl sonra aynı konuları tartışmaya devam edeceğiz.
***
Zorunlu askerlikten kaynaklanan sorunlardan kurtulmanın bir tek yolu vardır o da profesyonel orduya geçmektir.
Her an hazır profesyonel bir ordu hem çağdaş olandır hem de doğru olan.
Hükümetin ve ana muhalefetin bu konuda görüş birliği içinde olmaları da umut vericidir.
İnşa etmemiz gereken yeni devletin en önemli ayağı budur.
Şimdi görev sırası politikacılarındır.
Biran önce kolları sıvamaları dileğiyle…
***
Sonuç; Bu ülkenin, kolları sıvayıp devrim niteliğinde icraatlar yapacak politikacılara ihtiyacı vardır.
Görüş: Bu hükümetin yapacağına dair umutlarım sürmektedir…
