Nisandaki seçim “yeni oluşumun” yolunu açabilir - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

Nisandaki seçim “yeni oluşumun” yolunu açabilir

İçi dışı bir olduğu ve sinirlendiğinde aklındakini lafını esirgemeden söyler denilen şimdiki TC Cumhurbaşkanı üç-beş kelimeyle bizimle ilgili duygu ve düşüncelerini özetlemişti.

Ne demişti?


“Besleme” ve “size ne oluyor adada benim çıkarlarım var.”

Çıkarı olan ne kadar güçlü ve kuvvetli olsa da eninde sonunda uzun vadeli düşünmek zorunda kalır. Mecburdur.

Elinde değil gelişmeleri izleyip olasılıklarla ilgili yerli yersiz endişe duyar. Tecrübe kazanana kadar iç siyasette küçük ve basit hesaplara alet olup egosunu tatmin eder. Böyle davranıp hata yapsa da eninde sonunda alternatiflerini çeşitlendirip açık tutmanın çok daha önemli olduğunu kavrayıp büyük devlet gibi davranmaya başlar.

Ha siz “besleme” lafına takılıp meselenin kamu maliyemiz olduğunu düşünürseniz aldanırsınız.

Kamu maliyesi konusu siyaseti ve seçmeni yönlendirmek için kullanılan “değnektir”.

Doğru “adamı” ve “kadroyu” bulana ve buldurtana kadar da devam edecektir.

Konu “kamu maliyemizin” ötesindedir.

Anadolu’nun her köşesinde başarmış olsa da adada “benim” diyeceği güçlü siyasi bir dayanağı yaratamadı AKP.

Başarısızlıkla sonuçlanan denemeleri oldu. Bunun için arayışı devam edecektir.

Bu arayış niye var?

Bölgedeki satranç oyununun içerisine İncirlik’e neredeyse alternatif olan adadaki üsler ve bölge jandarmalığına soyunan Kürtlerle birlikte, doğalgaz da girdi.

Sorulması gereken soru Türkiye’nin “Arap Baharı”nda takındığı destekleyici tutum benzeri örgütlenmeyle onun çıkarlarını da etkileyecek şekilde önüne Kıbrıs’ta gelirse adada buna karşı duruş sergileyeceğini düşündüğü karşı unsurların sağlamlığından emin olup olmadığıdır. Görüşmelerin kesildiği ve milli duyguların yükselişte olduğu bugünkü ortamda bu uzak bir olasılık olarak gözükebilir. Ama demografik eğilimler bu yönde bir yönelimin orta vadede uzak bir ihtimal olmadığını gösteriyor. Türkiye’nin bölgede en sağlam durduğunu düşündüğü nokta zayıf halkası olabilir. Hem Türkiye hem de adada Kıbrıs sorununa farklı şekilde bakabilecek birbirine yabancı iki neslin devlet ve özel sektörde “iktidar” olduğunu ve olacağını varsayarak bu yorumu yapıyorum.

Bundan dolayı Ankara’nın birlikte uzun yol yürüyebilecek ve adadaki çıkarlarının korunmasına destek olacak, yeri geldiğinde oluşacak olumsuzlukların önüne Türkiye’nin yüzünü eskitmeden geçecek yeni bir lider ve siyasi oluşuma ihtiyacı vardır.

Yabancılaşmış ve arkasına dönüp bakmadan yürümeye meyilli olan genç nesil ile farklı bir başlangıçla bağlantı kurulması orta vadede son derece stratejik bir konu başlığı olmalıdır.

Hızlı hareket edip günü kurtaracak değil uzun yol yürüyebilecek kapasiteli lider kadrosuna ihtiyaç vardır. Arayış Türkiye’nin birlikte uzun yol yürüyeceğine inandığı ve Kıbrıs Türkünün geniş ölçüde kabullendiği lider kadrosu ve oluşuma yöneliktir.

Özersay ve/veya Siber’in bunun temsilcileri olabilecekleri Ankara tarafından onlara biraz daha farklı yaklaşılarak kamuoyuna hissettirildi. Hatta Özersay yabancı ülke temsilcilerinden de kabul görmesi cesaretlendirilmesi de not edilmiştir. Bu iki adayın arkalarında elbette açıktan durulmayacak. Bu yöndeki bir desteğin bu noktada faydadan ziyade zararı olur. Malum AKP bugüne kadar adada kimin arkasında durduysa o yerinde duramadı. Can suyu verildi ama kendilerinin “boy atmaları” beklenecek.
Kimin ne kadar ağırlığı var bu seçimlerde görülecek. Özersay ve Siber’in adaylıkları bunun için önemli.

Eroğlu son seçimi olacağını söylüyor. AKP bu seçimlerde Eroğlu’na da karşı durmayarak var olan kişisel siyasi gücüne “uzun vadeli” düşünme zorunluluğundan dolayı bir önceki seçimlerin aksine saygı gösterilecek. Yeni oluşum için onun da tabanına ihtiyaç olacaktır.

Bu seçimler yalnızca seçilecek Cumhurbaşkanına değil yaşanacak partiler içi kırılmalarla ortaya çıkacak olan yeni bir oluşuma da gebedir. İkiz doğurabilir. 

Özersayın sisteme karşı mücadele eden “efe” rolünde parti desteği olmadan tek başına alacağı oy ve partisi tarafından ihanete uğrama ihtimali yüksek olan Siber’in buna rağmen göstereceği performans son derece önemlidir. Partiler üstü değişim isteğinin gücünü gösterecektir.

Bu iki adayın performansı Türkiye’nin birlikte uzun yol yürüyeceğine inandığı ve Kıbrıs Türkünün geniş ölçüde kabullendiği yeni bir karma oluşumun olup olmadığına zemin hazırlayacak olmasından dolayı önemlidir.

Türkiye de son 30 yılda başarıyla iki defa hayata geçirilmiş “farklı eğilimleri” buluşturma projesine aday bir süreçtir.

Tutar tutmaz ayrı bir konu ama nabız tutulmasına aracılık edeceği için önümüzdeki seçim yalnızca Cumhurbaşkanlığı seçimi değil bu projenin bir parçası olmaya adaydır.

Bu seçimlerde UBP ve CTP’de yaşanacak olan fay hattı kırılmalarının ve DPUG başta olmak üzere diğer partilerden de bir şekilde kopacakların bir yerde kendilerini “arındırma” ve Türkiye ile barışma fırsatı verilerek bir siyasi oluşum oluşturulmaya çalışılacaktır.

Adadaki kemikleşmiş partilerin tabanlarını farklı bir soluk almak için başka bir payda oluşturmak arayışıdır bu.

Önümüzdeki seçimler hem Cumhurbaşkanı hem de yeni bir oluşumun yolunu açabilir. Seçimler “ikiz doğurmaya” müsaittir.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar