Nerede kalmıştık... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Mayıs 8, 2024
Köşe Yazarları

Nerede kalmıştık…

 

Rumların uluslararası alanda koz olarak ortaya sürmeyi planladığı gaz, “hava” çıktı.
Şimdi umutları Afrodit kuyusundaymış. “Varsa onda var” demekteler.
Aman Allahım ne kıyametti o…
İşi öylesine şişirdiler ki, AB troykasına borçlanırken, “Gaz çıkaracağız, onun geliriyle borçlarımızı ödeyeceğiz” bile dediler de, kendi basınlarında alaya alındılar.
Niyet, öncelikle Akdeniz’de bir vazgeçilmez bir aktör oldukları iddiasını ortaya koymaktı.
Miktarı, verimliliği bile bilinmeyen gaz için rafineri yapacaklar, İsrail’in batıya ihraç edeceği gazın da buradan geçmesini sağlayacaklardı.
Bölge ülkeleri de Münhasır Ekonomik Bölge falan diyerek ve bu güç savaşına taraf oldular.
Bir başka niyet, Türkiye’nin enerjiyle ilgili konumunu zayıflatırken, siyaseten de yalnız kalmasını sağlayıp, Kıbrıs konusunu istedikleri gibi şekillendirmekti.
Masada sıkışmışlardı. Birleşmiş Milletler’den “Bu son şans” sözleri geliyordu. Bir şekilde masanın bozulması lazımdı.
Nitekim, Türkiye’nin Barbaros arama gemisini ve savaş gemilerini bölgeye göndermesini kullanarak, masadan kalktılar.
Herkes o güç savaşlarının çılgınlığı içindeydi. Kimse de “Masadan kalktın, suçlusun” demedi bile.
Çünkü Kıbrıs konusunda bir anlaşma detay bile değildi. Lafı da olmadı zaten.
İlk kuyu tahmin edildiği gibi tam takır çıktı.
Güney’in sözde doğal gazıyla da ilgilenen uluslararası şirketlerin, İsrail’de yaptıkları araştırmalar hakkında soruşturma başlatıldı. Bölgeden çekilecekleri konuşuluyor.
Türkiye’nin ekimden beri bölgede sismik araştırma yapan Barbaros gemisini yakında çekeceği de açıklandı.
E, şimdi ne olacak?
“Barbaros’u çek masaya oturalım diyenler şimdi ne yapacak?
Başta da Rum Dışişleri Bakanı Kasulides.
O Kasulides ki, zamanında S-300 füzelerini adaya getireceğiz diye, aynen bugünkü gibi kıyamet koparan, sonra da geri adım atan, dönemin Dışişleri Bakanı…
Dostum Ferdi Sabit Soyer iyi niyetle, “Peki neydi bu patırtı” diyor ama Kıbrıs Rum geleneksel politikası her zaman için gerginlikler üstünden yürütülüyor.
Baksanıza Anastasiades, “Kimse hayal kırıklığı yaşamasın, planlarda bir değişiklik yok” diyerek, hem kendi halkına, hem de paydaşlarına güven vermeye çalışıyor.
Artık ya yeni bir gerginlik ortamı bulacaklar ya da yaratacaklar.
Masaya dönüp de aniden müzakerelere kaldıkları yerden başlayacaklarını zannetmek için ya çok saf, ya da dünyadan bihaber olmak lazım…


YERİN KULAĞI VAR 
CTP NE YAPIYOR: Nisan ayında Kıbrıs Türkü için çok önemli bir seçim yapılacak. Nisanda o koltuğa oturacak isim, bizlerin geleceği açısından hayati önem taşıyor. Ama bakıyorum da CTP, yaptıkları ile sanki de bu seçimi kaybetmek ister gibi bir hava yaratıyor toplumda. Doğuş Derya’nın açıklamaları, kanun hükmünde kararname ve hayat pahalılığı konusunda attığı adım. Hani, adayının kaybetmesi için, başkasına gerek duymayacak işlere imza atıyor. Hakikaten CTP’nin ne yapmak istediğini anlamak çok zor…

KELİN İLACI OLSA: Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Rumlara çağrı yaparak, batmakta olan Kıbrıs Hava Yollarını birlikte uçurma teklifinde bulunmuş. Şirketin 80 milyon Euro borcu, bin kusur çalışanı varmış. Allah akıl ezan versin diyelim. Hani bir laf vardır, “Kelin ilacı olsa kendi başına sürer” diye… Kendi hava yolunu batıranların yaptıkları bu teklif inanın komikten de öte…

CEZASINI VATANDAŞ ÖDEYECEK: Yıllardır har vurulup harman savrulan Lefkoşa Belediyesi, yılların getirdiği maddi çöküntüyü kaldırmak için elini vatandaşın cebine atmayı uygun gördü. Temizlik ve sağlık ücretlerine % 62 zam yapma kararı alınmış. Sağlık için bir şey diyemem ama Lefkoşa’nın sokaklarındaki temizliği görünce bu zammı açıkça sorguladım. Tamam zam yapıyorsunuz da bari verdiğiniz hizmet de bir parçacık artsaydı. Siyasilerin suçunu yine vatandaşa ödetiyorlar…

DEVLET FAKİR: Havadis Gazetesi’nin dünkü manşetinde yer alan vergi listesini gördünüz. Yıllardır listede hep aynı isimler. Yaptıkları işin büyüklüğüne göre devlete olan vergilerini ödüyorlar. Ama şöyle etrafımıza baktığımızda, bu isimlerin dışında kalan ve belki de çok daha büyük ciroya sahip isimleri yıllardır listede göremiyoruz. Veya görüyoruz ama zarar listelerinde…

GIDA BANKASI NE OLDU: Güney Kıbrıs’ta hükümet, muhtaçları Noel ve yeni yılda sevindirmek için 125 bin Euro ayırmış ve ülkedeki 47 gıda bankasına yiyecek, oyuncak ve giysi dağıtmış. Malum gıda bankaları gelir düzeyi düşük olan insanlar için kuruluyor ve yardımlarla toplanan ihtiyaç maddelerini isteyenlerin buradan ücretsiz temin etmesi sağlanıyor. Bizde de yabancıların Sosyal Hizmetler Dairesi bünyesinde bu yıl Şubat ayında kurdukları bir gıda bankası var. Ama ben buraya yönelik hiç bir yardım çağrısı duymadım. Yılbaşı öncesi bir kampanya yapılsa fena mı olurdu…

GÜVEN KALMADI: Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, halkı, ülke sporunu ayakta tutan Devlet Piyangosu’na itibar göstermeye çağırdı. Siz eğer her ay koyduğunuz ikramiyenin, satılamayan biletlere çıktığını söylerseniz, kusura bakmayın ama millet de Devlet Piyangosu’na olan güvenini kaybeder. Bunun sorumlusu da vatandaş değil yani…

ZİRVEDEKİLER
Necdet Ergün: “Sadece kamu istihdam bakışını yansıtan GÖÇ YASASI algısı yanlış.Yani, kamuda iş bulamayanlar bu ülkeden göç mü etsin?.. Ortalama her yıl nüfusumuzdan dolayı istihdam piyasasına 2000 civarı insan giriyor. Halbuki kamuya sadece yılda 300-500 istihdam yapabiliriz… Ne yazık, yanlış algılar ve yönlendirmeler yapıyoruz…”

DİPTEKİLER
Para, Para, Para: Kamuda verimlilik, devamlılık, ödül ve ceza sistemi, işe göre adam yerleştirme, kamu reformu, başarısız olanların kamudan çıkarılması ve sayabileceğimiz daha onlarcası. Bunlara kafa yormayanların, değiştirmek için mücadele etmeyenlerin, iş maaşa geldi mi mangalda kül bırakmaması ne kadar doğru bir yaklaşımdır?..

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar