Mülkiyette Maraş ve Gerçekler - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

Mülkiyette Maraş ve Gerçekler

Erdoğan ÖzbalıkçıErdoğan Özbalıkçı

“En kolay ve en açık gerçeği bile, eğer bu gerçek, bu insanların meslektaşlarına açıklamaktan zevk duydukları, başka insanlara gururla öğrettiği ve hayatlarının kumaşlarına iplik iplik dokudukları sonuçların yalan olduğunu itiraf etmelerine zorlayacak gibiyse, bunu kabul edecek ÇOK AZ insan tanıyorum.” LEO TOLSTOY

Kıbrıs sorununda öne sürülen ve hararetle savunulan tezleri dinledikçe, Tolstoy’un bu özlü sözünü sık sık hatırlıyorum.


Özellikle Türklerin Maraş ve VAKIF MALLARI hikayeleri, bunların arasında birinci sırayı tutmaktadırlar.

Maraş Gerçeği konusunda, Öntaç Düzgün’ün geçtiğimiz hafta POLİ dergisinde Avukat Murat Hakkı ile yaptığı görüşme ve yayınladığı bilgiler, ezber bozucu niteliktedir.

Bu görüşmede, VAROŞ gerçeği ve VAKIFLAR konusu belgeleriyle tartışılmakta ve gerçeği öğrenmek isteyen herkese, ayrıntılı bilgiler vermektedir.

Gerek Maraş konusunda, gerekse, Kıbrıs’taki mülkiyet dağılımı konusunda, doğru bilgiler elde etmek isteyenler, 1878de, Kıbrıs, İngilizlere kiralanırken, kira sözleşmesinde İngilizlerin, sahipsiz arazileri ihtiyaçlı olanlara  serbestçe verebilme hakkı olduğunu görebilirler.

1923 Lozan Antlaşması ile Kıbrıs İngiliz Yönetimine bırakılırken, TOPRAĞI DAĞITMA konusunda, İngilizlerin benzer hakları, uluslar arası bir antlaşma ile yeniden elde ettikleri görülmektedir.

İngilizler, Lozan antlaşmasında elde ettikleri bu hakları, Tüm Kıbrıs köylerini, Vergi Defterleri ile dolaşarak, herkesin kullandığı malları tespit etme şeklinde kullandılar.

Vergi Defterine yapılan kayıtlara İTİRAZ EDİLMEMESİ durumunda, malı kullanan, küçük bir ücret ödeyerek malına KOÇAN ALMA hakkını kazanmıştı…

Koçan alamayanların, üzerlerine yazılı malları kullanmaya devam etmeleri durumunda, gelecekte, ücretini ödeyerek, bu malla ilgili koçan alma hakları korunuyordu.

Vergi defterine yazılan bir mal, 30 yıl, başkası tarafından kullanılmış ve bu belgelenmiş ise, kullanıcı, bu malı kendi üzerine alma hakkı kazanıyordu.

Gerek Maraş’taki mülkiyet tartışmalarında, gerekse diğer bölgelerdeki mülkiyet sorunlarında son bağlayıcı belge, İngiliz idaresinin Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti ile yapmış olduğu antlaşmalardır.

Kıbrıs Halkına toprak dağıtımı yapılırken ve daha sonraları, koçan verilmesi aşamasında, VAKIFLAR nerelerdeydi…

Kıbrıs Türkleri, uluslar arası alanda, yönetimdeki haksızlıklarla ilgili konularda, HAKLI bir pozisyondadır.

Toprakların mülkiyeti konusunda ise, bedelini ödemeden, bir malın mülkiyetini kazanmak, uluslar arası hukukta MÜMKÜN DEĞİLDİR.

Bu alanda da Kıbrıs Türklerinin fetihçi ve gerçekleri tersine çevirici tezlerinin, uluslararası hukukta bir değeri yoktur.

Rumlara gelince, 1974 öncesini GÜL BAHÇESİ olarak gösteren tezlerinde de gerçeklik yoktur.

Kıbrıs Türklerini 1963 yılından beri, yönetimden dışlayıcı politikaları da, Rumlara hiçbir şey kazandırmamakta ve bölünmenin devamına yardımcı olmaktadır.

Gerçek, daima  hedefine ulaşacak bir oktur.Hiçbir alavera-dalavera, gerçeğin yerini tutamaz.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar