“Milli içkicinin vatana ihaneti” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

“Milli içkicinin vatana ihaneti”

Türk Lirası’na karşı Dolar ve Euro eski günlerine döndü.
Belirsizlik ortamı geri geldi.
Türkiye’nin ekonomisindeki bu “yalancı bahar” 11 yıl sürdü. Ekonomiden biraz anlayanlar iktisadın gerçeklerini çarpıtıp ertelesen de sonuçlarından kaçmanın mümkün olmadığını bilir.
Tüm bunlar beni 20 yıl öncesine İstanbul’a ilk geldiğim günlere tekrar götürdü.
Oturduğum apartmanın önünde her cumartesi semt pazarı kuruluyordu.
O günlerden aklımda kalan anekdotlardan biri sebze ve meyve satanların mallarını pazarlamak için “abi oradan alma hormonlu, bugün buzdolabına koy yarın sabaha büyür dolabın kapısını açar” demeleriydi.
Domates, kabak ve hıyardaki hormonlu büyümeye dikkat çekilip karşı tezgaha böyle taş atılıyordu.
Türkiye’de şimdi konuşmaya başlayan işadamları, yıllardır hükümetin sanayi büyüyor, ekonomi büyüyor diye sağlıksız olduğu aşikar olan bu büyümeye yönelik söylemlerine ses çıkarmadılar.
Vatandaşların çoğu, bu büyümeyi bir türlü anlamadığı ortamda onlar sessiz kaldılar. Su akarken doldurma derdindeydiler.
Aslında Türkiye’deki üretim değil “montaj sanayi” olduğunu en yakından bu işadamları biliyordu.
Sanayide yerli üretimin ithalata bağımlılığının yükseldiğini…
Makinelerin Çinli ve Avrupalı hammadde ile ara mal üreticilerine çalıştığını…
Bankacılık sektörünün yüzde 50’sinin, yabancılara geçmiş vaziyette olduğunu da en iyi onlar biliyorlardı.
Bu şartlar altında, 700-800 milyar dolar “milli” gelir var diye övünülmesine de pek ses çıkarmadılar.
Türkiye ekonomisi bizim pazarcıların hormonlu kabakları ve hıyarları gibi büyüdü son 10 yılda.
Şimdi de “sağlık problemleri” çıkınca iş adamlarında da hemen homurdanma başladı.
Paranın, dini, imanı, milliyeti olmadığı gibi lideri ve partisi de yoktur.
Vallahi bu söz doğrudur.
Çevremde AKP’ye destek olduğunu bildiğim iş adamları hemen yan çizmeye başladılar bile. “Ben Gezi olaylarında kopmaya başlamıştım” diye söze girip, 17 Aralık depremi ve sonrasıyla niye Erdoğan’ın liderliğindeki AKP’ye oy vermeyeceklerini gerekçeleri ile sıralıyorlar.
Halbuki daha bir iki sene öncesine kadar ekonomi “tıkır tıkır” çalışıyor diye reklama çıkanlar değil miydi bu anlı şanlı TUSİAD’lı iş adamları. Televizyonda onları seyreden halka neredeyse yağ çekercesine hükümet adına bunu söylemiyorlar mıydı?
Yine de TÜSİAD Başkanı’nın hükümete karşı çıkışı önemli.
Hem içeride çok daha geniş bir tabanı olan bu hormonlu ekonomiye bağımlı hale gelmiş TOBB başta olmak üzere diğer muhafazakar iş ve ticaret derneklerine verdiği mesaj açısından, hem de dışarıdaki sermaye çevrelerine önemli bir sinyaldir bu çıkış.
İçeridekilere dış kaynaklı sermayenin lafını dinleyin ki bu işi kısa zamanda halledelim anlamı taşır. Dışarıdakilere de biz de elimizi taşın altına koyacağız anlamı taşır.
İçeriye de dışarıya da işaret fişeğidir bu çıkış.
Bizim bir hesaplaşmamız olacak, sonra hepimiz yine kazanacağız, ama bize yardımcı olun demek anlamına gelir. Bunun için önemlidir.
Önemli olduğu için de Erdoğan, “milli içkimiz” ayranın en büyük üreticisi olan TÜSİAD patronunu “vatan haini” ilan edip “vatana ihanet” ile suçlayabilmiştir.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar