Mercan kayalıklarının koruduğu ada: Mauritius - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Poli

Mercan kayalıklarının koruduğu ada: Mauritius

Tözer Karafistan
Tözer Karafistan
Gezip gördüklerim

Ekim ayının ortalarında ilk kez Emirates Havayolları ile uçma fırsatını buluyorum. Bu havayollarıyla uçmanın pozitif yanlarını çok merak ediyorum. Dokuz yaşındaki oğlum Deniz ile uçmak da zevkli oluyor. Heathrow uçak alanında Emirates hava yolları çalışanlarıyla hemen kaynaşmış ve onlarla hatıra resimleri çektirmeye başlamıştı.

Heathrow uçak alanından akşamüzeri yola çıkıp 6 saatin üzerinde bir sürede Dubai’ye iniyoruz. Yüksek tavanlı ve geniş bir alana yayılan bu betonarme havaalanında İki saatlik bekleyişten sonra Mauritius’a gideceğimiz uçağa alınıyoruz. Dubai’yi sırf merak ettiğim için bir günlüğüne de olsa görmek isterdim. Bu sefer mümkün olmadı. 7 saatlik bir uçuştan sonra adaya yukarıdan bakmaya başlıyoruz. Yeşilin tüm tonlarını görmek bir yana, bu küçük adanın tüm sahil şeridinde açık renkten gittikçe koyulaşan bir renge dönüşen bir okyanus var. Bu tür bir renk yelpazesini okyanuslarda yer alan birçok adada görmek mümkün. Bu adanın diğerlerinden ayrı olan doğal bir güzelliği var. Tüm sahillerden okyanusa doğru baktığınız zaman tüm adayı çevreleyen bir mercan kayalığı dairesi var. Adayı tamamen çevreleyen bu kayalıklara dalgalar sürekli olarak çarpmakta ve beyaz bir çizgi oluşturmaktadır. Uçaktan baktığınız zaman adanın etrafında beyaz bir daire görürsünüz. Bu, hayranlık uyandıran güzel bir görüntüdür.


Mauritius adası, Afrika’nın güneydoğusunda ve Afrika’dan 1200 mil uzaklıkta ve Hint Okyanusunda bir adadır. Mauritius Cumhuriyeti, başta Mauritius adası, 350 mil doğusunda yer alan Saint Brandon, Rodrigues ve Mauritus adalarının oluşturduğu Mascarene adaları ve yakınında Reunion ile toplam 790 Mil kare (2,040 Km kare) alana sahiptir. En kalabalık ve başkent şehir ise adanın kuzey batısında yer alan başkent Port Louis’tir.

Eskiden kimselerin yaşamadığı bu adalar, denizcilerin uğrak yeriymiş. Adaya ilk gidenlerin Portekizliler olduğu Kabul edilse de 1638-1710 yılları arasında Hollanda’nın kolonisi olmuş. 1715-1810 yıllarında Fransızlar tarafından el konulmuş. 1810 yılında İngilizler gelip adaları Fransızlar’dan almışlar. Bağımsızlık yılı olan 1968 yılına kadar Büyük Britanya Mauritius’u elinde tutmuş. Mauritius Cumhuriyeti, Chagos Archipelago adasını elinde tutan Büyük Britanya’dan ve Tromelin adasını elinde tutan Fransa’dan iki adayı geri istemektedir.

Yola çıktığımız saatten yaklaşık bir gün sonra Mauritius’un Sir Seewoosagur Ramgoolam Uluslararası Havaalanına iniyoruz. Ülkenin en büyük havaalanı, adanın güneydoğusunda yer almakta ve gideceğimiz Belle Mare Plage’den arabayla bir saatlik mesafede yer almaktadır. Uçak alanında gelenlerin işlemlerini yapan sadece birkaç memurun çalışır olması, kuyrukta bir buçuk saat beklememize yol açtı. Görevli memurun da kuyruk düzenlemesini ciddiye almayışı, ilk izlenim olarak moral bozucu oldu. Bir güne yaklaşan bir yolculuktan sonra daha hızlı giriş sağlayacak bir işlem beklerdik.

Öğleye yakın bir saatte adanın kuzeydoğusunda kalacağımız yer olan Constance Belle Mare turistik tesislerine varıyoruz. Otel çalışanları her gelen ziyaretçiye davrandıkları gibi bize de çok sıcak davranıyorlar. Otelin zevkle hazırlanmış dekoru ve mimari yapısı çok etkileyici. Odaya yerleştikten sonra hemen havuz başına uzanıp yol yorgunluğunu atmaya çalışıyoruz.

otel

Mauritius halkı, çok etnik kökenden oluşan, çok ayrı dini inanışları olan, çok kültürel farklılıkları barındıran ve çok ayrı dili konuşan bir topluluktur. Westminster parlamento sistemi (İngiliz parlamenter sistemi) ile yönetilen, demokrasisi güçlü ve ekonomik ve politik özgürlüğe saygılı bir cumhuriyettir. Devletin resmi dili İngilizce olup Hinduca ve Fransızca da yoğun olarak kullanılmaktadır. 2015 yılından günümüze Cumhurbaşkanları Bayan Amennah Gurip’tir.

2011 sayım sonuçlarına göre Hinduizm yüzde 51 oranla en büyük dini gurup, yüzde 31.4’le Hıristiyanlar, yüzde 15.3’le Müslümanlar ve yüzde 0.4’le Budistler yer almaktadır. Aralık 2016 itibarıyla Mauritius Cumhuriyeti’nin nüfusu bir milyon iki yüz altmış dört bin olarak verilmiştir. Etnik guruplar arasında çatışma olmaması ve dinlerin yan yana yaşayabilmesi bir müstesna oluşturmaktadır. İngilizlerin, koloni halklarını bölüp yönettikleri gerçeğinden yola çıkarak Mauritius toplumlarının da birbirleriyle çatışması beklenilebilirdi.

 

Tropikal iklime sahip olan Mauritius, Dünya Sağlık Örgütünün 2011 yılı Hava Kalitesi Endeksinde ikinci sırada yer aldı. Bu adada iki mevsimden bahsedilir. Kasım ayından Nisan ayına kadar süren 25 derecelik sıcak Yaz ve daha serin ve kuru olan 20 derece civarında Haziran Eylül ayları arasında geçen Kış mevsimi. Mevsimler arasındaki sıcaklık farkı 4-5 dereceyi geçmez. En sıcak aylar Ocak ve Şubat ve en soğuk aylar ise Temmuz ve Ağustos aylarıdır. Akdeniz’in soğumaya başladığı günlerde Mauritius tatil için daha uygun bir iklime bürünmekte ve Kış aylarında gidilecek bir tatil yeri olarak ortaya çıkmaktadır.

Yaz mevsiminin başında sayılan bu günlerde Mauirtius’tayız. Otobüsle gün boyu sürecek bir yolculuğa çıkıyoruz. Adanın kuzey doğusundan yola çıkıp güneye doğru yol alıyoruz. İlk durağımız Curepipe bölgesinde bulunan koloni dönemi evidir. Mobilya ve dekoru uyumlu renklerden oluşan bu binanın sahipleri hala daha aynı ailedenmiş.

otel1

İkinci durağımız, Grand Bois ve çay fabrikası Bois Cheri oldu. Fabrikayı gezmek bir yana, üretilen çayları tatmak da ilginç bir tecrübe oldu. Bol bol çay alıp yola koyuluyoruz.

Üçüncü uğrak yerimiz Riviere Des Anguilies, botanic bahçede Vanilya bitkisi ile tanışacağımız, Sicilya adasından sonra gördüğüm ikinci pamuk ağacını göreceğim, Rom fabrikasını ziyaret ve öğle yemeği yiyeceğimiz yer olacak.

Bugüne kadar vanilya bitkisini hiç merak etmemiştim. Aslında bitkiler arasında apayrı bir yeri olan, çok ilginç ve pahalı bir bitkidir. Doğal olarak döllenemeyen bitkiye insan eliyle döllenme sağlanmakta ve zahmetli bir uğraştan sonra taze fasulyeye benzeyen koyu renkli vanilya elde edilmektedir. La Maison Du Rhum fabrikasında rom deneyip birkaç şişe alıyoruz. Son ziyaret ettiğimiz yer Maritius’un en büyük hayvanat bahçesi ve burada 104 yaşındaki kaplumbağa ile tanışıyoruz.

Genel bir izlenim olarak Mauritius, doğal tropikal iklimi, yeşilinin bolluğu ve temiz havası ve deniziyle çok güzel bir ada. Bulunduğu bölgede üçüncü ve Dünyada elli altıncı en çok ziyaret edilen yer olarak tanıtılmaktadır. 2012 yılında Dünya Seyahat Ödüllerince üçüncü kez Dünya Öncü Ada Destinasyonu ve En İyi Sahil ödüllerine layık görülmüştür. UNESCO Dünya Mirası Sitesi olan Le Morne Brabani dağı, dağcılık sporu için önemli bir yer olarak sunulmaktadır. Son birkaç yılın istatistiklerinde Mauritius’u ziyaret eden turist sayısında dalgalanmalar yaşanmıştır. 2011 yılında 1 milyon 294 bin, 2012 yılında 964 bin ve 2013 yılında bir milyon.

mauritius1

Ülke ekonomisinin belkemiği olan turizmden sonra şeker üretimi de yoğun olarak yapılmaktadır. Adada seyahat ederken her yerde şeker kamışı bahçelerini görmek mümkündür. Yerleşim bölgelerinde bir dağınıklık göze çarpmakta ve gözü rahatsız edecek düzeyde bir düzensiz ve tertipsiz yerleşim yaşanmaktadır.

Constance tesislerinde on günlük bir tatilden sonra cana yakın çalışanlarla vedalaşıp tekrardan yola koyuluyoruz.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar