Lefkara’dan Livorno’ya - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

Lefkara’dan Livorno’ya

“Spor barış ve kardeşliktir” klişe sözü tozlu raflardaki o kalın kitaplarda kaldı artık. Spor artık maalesef kardeşlik değil ‘kalleşlik’ oldu mâlumunuz üz’re. İşin ucunda siyaset de olunca büsbütün siyasal bir araç oldu. Spor bilimcilere naçizane bir önerimiz var; Sporun siyaseti olur ama siyasetin sporu bal gibi olur artık günümüz spor dünyasında. Örneğin İtalyan Playboy-Başbakan Silvio Berlusconi “Forza Milan” yerine artık “Forza İtalya” diyordu ya, bizim adam topa ner’den vuracağını gayet iyi biliyor! Niye mi? Çünkü kendini ifade etmenin en etkili yolu futboldur da ondan. Ülkemizde de vakt-i zamanında durum aynıydı. Şöyle ki; “Ben aşağıda imza sahibi Lefkaralı Cemal Bayram, komünist kulübünde aza olduğuma dair olan söylentileri yalanlar, komünistlikle hiçbir alâkam olmadığını bildirir, temiz bir Türk oğlu Türk olduğumu açıklarım (Cemal Bayram)”. Verilen örnek sadece ‘Türk oğlu Türk’ Cemal Bey’le kalmıyor. Arkasından da Raşit Derviş bir açıklama patlatıyor; “Dolaşan şayialara göre ben hiçbir zaman İşçi Birliği’ne kayıd olmadım. Yalnız TEK Spor Kulübü’nün alelâde bir azası idim. Son zamanlarda oradan istifa edip Yeşil Ada Kulübü’ne aza oldum. Benim hiçbir zaman komünistlerle işim olmaz” diye bir açıklama yapmıştı ‘alelâde’ bir şekilde ‘öcü komünistlere’ karşı. Maşallah 63 Hâdiseleri ve sonraki yıllarda yıllarda da gemisini kurtaran kaptan misali ‘seve seve veya seve seve’ açıklama yapan çoktu. Eee, n’apsın gençler onca can pazarı içerisinde. Mevcut durum Kıbrıs’ın güneyinde yer alan coğrafyada hâlihazırda devam ediyor. Oradaki taraftar grupları siyasi partilerin birer gençlik kolları gibi çalışıyorlar. Gerek performans, gerekse siyasi ideoloji açısından farkındalık yaratan özellikle iki kulüp göze çarpıyor. Birincisi ‘Kıbrıs Kıbrıslılarındır’ ekseninde örgütlenen AKEL’in Omonia Kulübü, diğeri ise ‘Kıbrıs Helendir’ merkezinde yer Apoel Kulübü. Özellikle Apoel taraftarları işleri epeyce büyütmüşler. 17 Aralık 2010’da Kıbrıs Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı’na siyasi parti kuruluş başvurusunu yaptılar. Gerçi Annan Referandumu’nda her ikisi de OXI (HAYIR) oyu kullanmıştı ya, neyse. Kıbrıs’ın kuzeyinde ise bir zamanlar Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) eksenli örgütlenen ve bugünlerde de ‘hükümet takımı’ olarak addedilen Çetinkaya Türk Spor Kulübü yanında, sivil başkaldırının simgesi olarak addedilen Yenicami Ağdelen Kulübü’nün siyasal misyonlarının yerlerinde artık yeller esiyor. Bizde millet ekmek derdine düşmüş olsa da yaşça büyük taraftarlar ‘spor nostalji’ programlarında bunu sürekli dillendiriyor. Ya dünyada durum ne? Bu konuda özellikle İspanya ön planda. Katalan Özerk Bölgesi diye tanımlanan bölgenin dünyaca ünlü kulübü Barcelona, ulus-devlet, forma-bayrak üçgeni konusunu artık Sağır Sultan bile duydu. Asıl enteresan durum ise o bölgede doğmuş ve halen yaşayan Espanol Kulübü taraftarları. Bir taraftar düşünün ki yaşadığı şehrin takımı yeryüzünde sürekli şampiyon olsun ve başka bir takım taraftarı olsun. Üstelik bir taraftar düşünün ki İspanyol olup Katalanlarla birlikte maç izlesin. İşte bu yüzden Barcelona taraftarları, Katalanları katleden İspanya eski diktatörü Franco’nun kurduğu Real Madrid’in beyaz renklerine bile tahammülleri yoktur ama Espanol taraftarına büyük saygı duyarlar. Ya  Livorno Kulübü’ne ne demeli?  Livorno, İtalya’nın kuzeyinde bir liman şehridir. Hâliyle futbol takımı da ağırlıklı olarak liman işçilerinin takımı olma özelliğindedir. İtalya Serie A’da mücadele veren Livorno, komünistlerin ve işçi hareketinin kalesi olma özelliğinde olduğundan, bir futbol kulübü olmaktan ziyade ‘ideolojik bir siyasi parti’ gibidir. Öyle ki, ikinci ligden birinci lige çıktıkları zaman kutlamalarda neofaşist parti bürosunu tahrip eden Livorno taraftarları, bütün maçlarda ‘çekiçli-oraklı’ bayraklar açmaktadırlar. Bu yolda Türkiye’nin Adana Demirspor ile de kardeş kulüp algıları da vardır. Ayrıca Milan ve Lazio Kulüpleri, Başbakan Berlusconi’nin kulübü olduğu için bu maçlar onlar için ‘3 puan ya da bir lig maçı’ olmaktan ziyade bir ideoloji savaşıymış gibi önem kazanmaktadır. Lefkara’dan taa Livorno’ya kadar olan ‘siyasetin sporu’ bu olsa gerek. Yakışır…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar