Size iki rakam vereceğim…
Ülkede üniversitelerimizdeki kayıtlı öğrenci sayısı 86 bin…
Sıkı durun, şimdi vereceğim rakam daha önemli…
Üniversitelerimizdeki aktif öğrenci sayısı 56 bin…
Küsüratları çok da önemli değil ama…
30 bin öğrencinin ne yaptığını bilmiyoruz…
- Fuhuş?
- Kara para aklama?
- Şirketlerde işçi?
- Uyuşturucu kaçakçılığı?
Napar yahu bu çocuklar?
Nerdedirler?
Yolda sokakta karşımızdadırlar, emin olun.
Ama…
Adamcılığın kalesi haline gelen YÖDAK’ın mesela…
Böyle bir derdi yok.
Okullara demiyor ki, “Bu kayıtlı öğrenci nerede?”
Ya da bu durumda ne yapılır?
Bakınız…
Nedir o kuyruk?
Her sabah bankaların önünde, Afrika’dan gelen öğrenciler kuyruk oluşturur.
10 bin dolarlık bir hesabı…
500’er dolarlık 20 hesaba aktarırlar…
Bir 500 dolar da ceplerine koyarlar…
Bankadan ayrılıp, lüx araçlarına binerler ve kaybolurlar…
Nere giderler?
Villalarına…
Hiç merak etini mi “bu değirmenin suyu nerden gelir?
Bu öğrenciler ne iş yapar bu adada?
Neden okula gitmezler?
Her bankacı bunu bilir ya…
Sorun, anlatsınlar size.
Ama göz yumarız.
Neden?
“Okullara öğrenci kaydı için para öderler, ev kiralarlar, araba kiralarlar” tamamdır…
Gece kulüplerine baktınız mı?
Bir şey daha var…
Gece kulüpleri…
Bilenler bilir, bilmeyenler öğrensin.
Gece kulübüne gelecek olan bir konsomatris için gece kulübü işletmecileri büyük paralar öder.
Vergisi da cabası.
En fazla altı ay tutabilir…
Uzatabilir mi bilemem…
Peki, bir gece kulübü patronunun, genç bir kadını herhangi bir üniversitemize kaydedip, uzun süre gece kulübünde tutmasının önünde ne engel var?
Yolda sokakta çalışanlar…
Ya özel sektörde, yağmurun güneşin altında en ağır işlerde çalışanlar…
Biliyoruz ki aralarında okula gitmeden, sadece çalışmak için öğrenci kimliğinin arkasına saklananlar var.
1 yıl…
2 yıl…
Çok fazlasına da ihtiyacı olmayanlar vardır…
“Öğrenci belgesi” golifa değildir
Bu memlekette rahatça kalabilmek için en uygun ortam “öğrenci belgesi”dir.
Bir okula ön kayıt yap, bir yıl kaybol…
Hatta arada okula git- gel…
3- 5 yıl adada kal.
Üniversitelerimizin en çok dikkat etmesi gereken konu budur.
“İlim üretelim…
Bilim üretelim…
Birbiri ile yarışan üniversitelerde standart yükselsin” falan diyoruz ama…
Oradaki açık kapıyı tepe tepe kullananlar var.
Öğrenci belgeleri maalesef “kayıt parası” hatırına golifa gibi dağıtılıyor.
Buna hiçbir üniversite izin vermemeli.
Buna alet olmamalı…
Kulağından tutup, atın…
Ve son damla her yıl yaşanan kavgalar…
Her kayıt döneminde, sektöre büyük zarar veren bu kavgalar.
500 öğrenci bir araya gelecek, taşla sopayla birbirine girecek…
Kimsiniz siz?
Voyvoda?
Maalesef yıllardır bu ülkede bunu yapıyoruz.
Birileri gelip “Ülkücüsünü” kayırıyor…
Diğeri “Kürt milliyetçisini…”
Üç kuruş daha fazla para kazanacak diye okullarımız…
Buna daha fazla müsaade edilmemeli…
Bu ülkede huzuru bozan…
Üniversiteleri kullanarak, kirli iş çeviren…
Kim varsa…
Kulağından tutup hemen, ama hemen ilk uçakla gönderilmeli…
Nereye giderse gitsin…
Maalesef bu yapılan kolay kurulmuyor.
Kimsenin sorumuzca davranarak, üniversiteler sektörünü baltalama hakkı da yoktur.
Hadi YÖDAK yok…
Polis ne yapar?
Yargı ne yapar?
Eğitim Bakanlığı ne işe yarar?
Başbakanlık ne işe yarar?
Üniversiteler eliyle, karanlık güçlerin, beyinsizlerin, seviyesizlerin adaya sızmasına kimse izin vermemeli.
Hele de üniversitelerin kendisi…
Eksik olsun üç kuruş kayıt parası…
Bize huzur lazım…
İlim- bilim lazım…
