Kıbrıs konusundaki müzakere sürecinde 2016 yılı bitmeden kapsamlı bir çözüm planının ortaya çıkarılması hedeflenmektedir.
Haziran ayı ile birlikte sürecin son safhasına geçileceği ve kısa bir süre içerisinde referanduma gidilebileceği konuşuluyor.
Özetle yıl bitmeden Kıbrıs meselesinin tarihe mal olacağı gelişmeler yaşanabilir.
Bu gelişmeler yaşanacak olursa Kuzey Kıbrıs’ta AB müktesebatı geçerli olmaya başlayacak ve sınırlar da bir şekilde kalkacak.
Sınırların kalkması ve AB müktesebatının geçerli olacak olması demek Kuzey Kıbrıs’ın süratle AB ile uyuma hazırlanması demektir.
Geçtiğimiz hafta içerisinde iki müzakereci Özdil Nami ve Andreas Mavroyannis’in Brüksel’de üst düzeyde temaslar yapmaları bu açıdan tarihi ve çok önemliydi.
Kısacası önemli bir mesaj veren bir ziyaretti.
Gelinen aşamada, adanın birleşmesi ile Kuzey Kıbrıs’ta da AB müktesebatı geçerli olacak. Bu önemli bir hazırlık gerektirir.
Müzakerecilerin birlikte Brüksel ziyareti gerçekleştirmiş olmaları bu hazırlıklarla ilgili çok ciddi bir noktaya gelindiğini ve ortaya çözüm yönünde çok ciddi bir irade konulduğunu ortaya koydu.
Bu ziyaretle ilgili olarak Brüksel’deki kaynaklardan elde ettiğimiz bilgilere göre AB Komisyonu Nami ile Mavroyannis’in Brüksel’e birlikte gitmelerinden son derece memnun kaldı.
AB Komisyonu Başkanı Claude Junker’in toplantıya katılmış olması Komisyon’un bu ziyarete verdiği önemin çok önemli bir göstergesi idi.
Bilahare Junker’in sözcüsünün twitterde paylaştığı mesajında, Komisyon’un Brüksel’de yapılan toplantıyı tarihi bir toplantı olarak gördüğünü açıklaması o toplantıya verilen önemin bir başka işareti oldu.
Geldiğimiz aşamada müzakere sürecine paralel olarak Nami ve Mavroyannis’in Brüksel ziyareti sonrasında Kuzey Kıbrıs’ın AB’ye uyumu yönünde yeni bir sayfa açılacak.
Bu yeni sayfa ile önümüzdeki aylarda Kuzey Kıbrıs’ın tüm kurumları ile, alt yapısı ile, yasaları ile AB’ye uyumlu bir hale gelmesi için bugüne kadar görmediğimiz çok hummalı bir çalışma döneminin başlayacağını söylemek yanlış olmaz.
AB’ye uyumda yapılması gereken çok iş var. Euro’ya geçiş zaten başlı başına bir olay. Gümrüklerin uyumlaştırılması, gıda kontrollerinin sağlıklı bir şekilde yapılması, vergi oranlarının uyumlaştırılması diğer öncelikli meseleler.
Umarız hükümet bu konuda kendisine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirir, muhalefet de buna destek olur.
Aslında yapılacak olan toplumsal bir dönüşüm projesi olacak.
Bu dönüşümün gerçekleşebilmesi için konu partiler üstü bir şekilde ele alınarak herkes katkı koymalı, destek vermelidir.
AB’ye uyumu sağlamadan Kıbrıs’ta bir çözüm ortaya çıksa bile bu sağlıklı bir şekilde uygulanamaz.
