Kurultay yapmışsın ne fayda - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Kurultay yapmışsın ne fayda

 

Zor iştir kurulu olanı içeriden tamir ederek düzeltmek, iyileştirmek.


Çürük de olsa bir denge vardır kurulu olan yapıda.

Eleştirene de konfor alanı yaratır. Bildiği ile mücadele etmek, daha iyiye ulaşmak için risk almaktan daha kolaydır.

O çürüğü kökten ortadan kaldırmayı erteledikçe yaptığını düşündüğü her değişiklik bir önceki durumu arar duruma getirir.

Bundan dolayıdır, daha dün erken seçim yapılmış olsa ve muhalefet iktidara gelmiş olsa da ümitsizlik ve bıkkınlık artmaya devam ediyor.

Her “partili” ayni şeyi söylüyor özünde.

Seçim öncesi partili olanlar seçim sonrası partilerini yerden yere vuruyor.

Alternatif fikir, program ya da yönetim tarzı ve kadro var mı ortada konuşulan.

Dün UBP, bugün CTP yarın DP kurultay yapacak.

Kuzeydeki gidişat böyle gider mi diye sor, partili partisiz hemen herkes “hayır” der.

Değiştirilmesi lazım mı diye sorun.

Çok daha gür bir sesle “evet, hem de hemen” denir.

Ha ama Türkiye’deki hükümet de bunun değişmesini istiyor deseniz.

Başta söylenenler bir anda “hele biraz dur bakalım” olur.

Niye?

İki sebepten dolayı.

Birincisi, Türkiye’nin partiler üstü kalamayarak taraf olacak şekilde değişimi yaptırtması ortaya bugünü de aratacak bir tablonun ve kadrolaşmanın çıkmasına sebep olacağı endişesi var.

Haksız da değil bu yorumu yapanlar.

Sağ olsunlar Türkiye devletini temsil edenlerin “ağabeylikten” ziyade “ağalık” algısı yaratacak üsluplarının etkisi var bu önyargının oluşmasında.

İkinci sebep de kendi katkımızla yarattığımız, “sahibi” olduğumuz pek bir şey kalmadığından.

Siyasi partilerimizi de tarihe gömersek adada artık her şeye yabancılaşmış olacağız endişesi var.

Doğruyu söylese de, taraf olduğu kişi tercihlerinden ve son yıllardaki inadına üstüne koyarak “geliştirdiği” üslubundan dolayı Türkiye’deki iktidara partiler üstü bir reaksiyon oluştu adada.

Kendi sahip olduğum şeyi iyi de olmasa ben başkasına eleştirtmem ve yedirtmem psikolojisi hakim oluyor.

Ruh hali böyle olunca mantık yerini iyice duygusallığa bırakıyor.

Duygusallığın da geç yol alınmasına sebep olduğu ortada.

Örneğin bugünkü CTP kurultayında aday olmuş olsaydı Meclis Başkanı Sibel Siber’in yalnız CTP değil toplumun tüm kesimlerinden onay alabileceği aşikâr değil mi?

Ama aday değil.

Mantıkla açıklamak mümkün mü bunu?

Varlığımızı bu adada sürdürebilmek için yalnızca partisinin bir kesimini değil tüm toplumu kucaklayabilecek “geldi ve değiştirdi” dedirtebilecek siyasetçilere ihtiyaç varken bizim böyle bir lüksümüz var mı?

Mantıkla hareket edebilmemiz için ille de Rum’la bir anlaşmanın olmasını mı beklemek lazım.

Toplumda sırf bu silkinmenin, değişimin olması için bile anlaşmanın olmasını istemek bana mantıklı gelmeye başladı.

Siyasi tercihlerimizdeki duygusallığı mantıkla ancak o zaman buluşturabiliriz gibi geliyor bana.

Ciddiyim.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar