Kurlar ve enflasyon, - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Kurlar ve enflasyon,

Onur Borman

Bu hafta beklenmedik bir şekilde siyasi bir bağlantıya dayalı olarak piyasalar dalgalandı ve döviz kurları oldukça yükseldi. ABD’nin, İstanbul  Konsolosluğundaki mahalli çalışanının ifadeye çağrılması ve bir diğerinin tutuklanması bahane edilerek Türkiye’ye haksızca genel bir vize yasağı koyması ve bunun neticesinde mütekabiliyet esasına göre Türkiye’nin de aynı şekilde karşılık vermesiyle  gerginleşen ilişkilerin akabinde TL’sında geçerli dövizlere karşı değer kaybı oldu. Ve bu sadece ABD dolarında değil aynı paralelde Euro ve sterlingte de yaşandı.

ABD’nin  gereksiz ve gösterilen nedene orantısız bir biçimde tüm Türkiye’ye vize uygulaması pek de mantıklı görünmüyor. Esasen Türkiye’de  büyük kaygı uyandırmakta olan orta doğuda terör örgütlerine açıkça destek veren ve müttefiklikle bağdaşmayan Amerikan politikası sonucu, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü  korumak için komşu ülkeleriyle Rusya ve İran’la yakınlaşma, ve Suriye ve Irak’ta toprak bütünlüğünün sağlanması yönünde işbirliği kurması,  ABD Yöneticilerini rahatsız ettiği görülmektedir.. Çünkü bu işbirliği ile özellikle Kuzey Irak’ta referandumdan sonra  Kuzey Irak’tan Akdeniz’e kadar koridor açılması konusunda yıllar önce planlanan ABD planlarının istendiği yönde gitmeyecek olması bu orantısız katı kararla, Türkiye’ye vize yasağının getirilmesine neden olmuştur.


Gelinen noktada Türkiye’yi daha yakından tehdit eder bir politikanın sürdürülmesi karşısında Türkiye’nin komşu ülkeleriyle ülke menfaatleri doğrultusunda alması gerekli ortak koruyucu önlemleri alması en doğal hakkıdır..  Bu krizin ne kadar süreceği belli olmamakla beraber herhalde uzun sürmesi de taraflara fayda getirmeyecektir.  ABD’nin tek taraflı sert ve haksız politikalar devam ettirmesi halinde orta doğudaki dostlarını ve müttefiklerini de kaybedecektir. Çünkü harabeye çevrilen orta doğuda, halâ terör örgütlerini kullanarak Peyk devletler yaratma gayretleri bölge ülkelerini de oldukça rahatsız etmektedir.

Umarız ABD’nin Türkiye’ye karşı tavrı değişir ve ABD-Türkiye arasında çıkan bu politik kriz uzun sürmez. Çünkü ekonomik, sosyal, eğitim ilişkileri, aile bağları olduğu kadar her alanda her iki ülkede yaşayan insanlara büyük mağduriyetler yaşatacaktır.

Krizin ardından TL’sında önemli bir değer kaybı yaşanmıştır. Bir iki günde dolarda  % 3.36, euro’da %4 ve Stg’de % 2.5 luk bir değer kaybı oldu, bilahare devam eden 2-3 gün sonra alevi azalsa da aynı seviyelerde kur oynaklıkları devam etmektedir.  Bu arada kur dalgalanmalarına rağmen Bist İstanbul son günleri toparlama sağlayarak yükselişle kapatmıştır.

Türkiye’de devlet dış borçları Milli gelirine göre yüksek olmamakla beraber özel sektör borçlanmaları yüksek olduğu cihetle özel sektöre bir maliyet ve dolayısıyla fiyatlara yansımasıyla enflasyonu yukarı çekebilecektir. Zaten şimdi çift rakamlarda olan yıllık enflasyonun( % 11.2) Türkiye’de yıl sonu için hedef alınan tek rakama indirme şansı oldukça düşmüş görünmektedir.

19-20 Ekim AB Zirve toplantısı yapılacaktır. Almanya’nın Türkiye’nin üyeliğinin askıya alınması yönündeki baskılarına rağmen oybirliği gerektirdiği cihetle AP’nun böyle bir görüşü kabûl etmeyeceği ve çıkacak rapora yansımayacağı kesin görülmektedir.. Çünkü Türkiye ile AB ülkeleri arasında iç içe geçmiş ticari, ekonomik ve sermaye değişimleri dolayısıyla, iş dünyasında fiiliyatta Merkel isteklerine karşılık bulması pek mümkün görülmüyor. Zirve toplantısının olumlu havada geçmesi halinde piyasalar ve kurlar rahatlayabilir. Sermaye hareketi de Türkiye’ye yönelik artabilir, çünkü sermaye hareketleri algı ile değişir.

KKTC’de ise zaten Türkiye’ye göre daha yüksek olan enflasyon daha da yükselecektir. KKTC’de Eylül sonu itibariyle  yıllık enflasyon  %15.37’e ulaşmıştır. Kur artışları devam eder de halen olduğu gibi fiyatlar başıboş kalır denetlenmez ve asgari alınması gerekli bazı önlemler alınmazsa, fiyatların  kurların artış oranı üzerinde yükselişe geçeceği kesindir kanaatindeyim. Ve enflasyon oranı rahatlıkla bu koşullarda % 20’lere ulaşır hatta geçebilir.  Zaten yılbaşından bu yana kurlarda  dolarda % 5.4, euro’da %17.8, stg’de %13.3’lük bir artış oldu. Ortalama alırsak % 12’nin üzerinde TL’de değer kaybı oldu.

KKTC’de dolardan fazla sterling ve Euro geçerli döviz olarak fiyatları oluşturduğu cihetle bu yıl 9 ay boyunca olan ortalama aylık değer kaybı oranı karşısında son kayıp oranları, daha yüksek olmuştur.  Fiyatların gelişigüzel artışını Hükümet bazı asgari önlemleri alıp gidermezse halkın alım gücünü çok etkileyecektir. Örneğin dövize bağlı gümrük vergilerinin düşürülmesi, ancak bunun fiyatlara yansımasını da sağlaması, temel tüketim malları üzerinde Fiyat İ. Fonu’nun kullanılması, kalite ve fiyat denetimlerine önem verilmesi, devletin bazı kurumları vasıtasıyla temel bazı malların fiyatlarının düşürülmesi için tanzim satışlarına gitmesi, Hal yasasının geçirilmesi gibi alınabilecek önlemler..

Bu tür önlemler alınmazsa, zaten 10 yıldan fazla bir zamandan beri eşel mobil sistemi kaldırıldığı cihetle, enflasyon oranı- gelir artışı dengesizliği dar ve sabit gelirliler üzerinde her yıl birikerek arttıkça bu süre zarfında sabit gelirler üzerinde biriken bu eksiklik, alım gücünü oldukça düşürmüş ve düşürmektedir, ve halkımızın çoğunluğunu teşkil eden orta ve dar gelir dilimi içinde olanların mevcut sıkıntısını daha da artıracaktır..

Diğer alınması gerekli önemli bir önlem, acilen yatırımların hızlandırılması ve TC yardımlarının kullanılarak piyasaya likit para akışının sağlanması ve ekonomiye can suyu verilmesidir.

 

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar