Küçük-Denktaş hayal ortaklığından Tatar-Özersay ittifakına - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 16, 2024
Köşe Yazarları

Küçük-Denktaş hayal ortaklığından Tatar-Özersay ittifakına

Cenk UzunoğluCenk Uzunoğlu

Ersin Tatar UBP genel başkanlığı adaylığı sürecinden itibaren Başbakanlığa aday olduğunu söyledi.

Çok rahat bir şekilde en büyük partinin başkanıyım ben de Cumhurbaşkanlığına adayım dese ikinci tura kalacak ikinci kişinin kim olacağını konuşur olurduk.


Özersay seçim döneminde ve sonrasında halkta da beklenti olarak karşılığı olan sözünü gerçekleştirdi.

Siyasette dürüstlüğün yalnızca dürüst olduğunu söylemekle, ya da olmakla değil dürüst de gözükmekle alakalı bir yönetim şekli olmasına yönelik söyleminden geri adım atmadı. Aynı duruş koalisyonun sonunu getiren konuda da ön plana çıktı.

Toplumun giderek yozlaşan değerlerini bir yerden başlayarak onarmak adına siyasetten başlayarak birilerinin bir duruş sergilemesi gerekiyordu.

 

Bunun bir yerde hem koalisyonun kurulmasında hem de bozulmasında öncüsü oldu Özersay.

 

Siyasetteki bu duruşu ile Hüseyin Özgürgün’ün başkanı olduğu UBP’yi Türkiye’nin telkinlerine rağmen hükümete ortak yapmamayı başardı.

 

Bundan dolayı da UBP delegesi partilerinin en yakın rakiplerinden neredeyse iki katı oy almasına rağmen iktidara gelememesinin sorumlusunun Özgürgün olduğunu teyit etti ve gereğini demokratik bir şekilde yaptı.

 

Biz UBP’nin içinde olmadığımız için bunun kolay hazmedilecek bir konu olmadığını ancak tahmin edebiliriz.

 

Hiç kimse kendi evladı ne kadar hatalı davranış içinde olsa da, başkasının terbiye etmesini içine sindiremez.

 

Kendi hesaplaşmasının aile içinde görülmesini tercih eder.

 

Bunu da UBP geçtiğimiz Ekim ayında kurultayda yaptı.

 

Koalisyon görüşmelerinin olacağı bu günlerde gerçekçi olmak lazım. Mahallenin bütünlüğü Kıbrıs Türkünün bekası söz konusu olduğunda teferruat olmalıdır.

 

***

 

Ersin bugüne kadar UBP’nin başına gelen Genel Başkanlardan farklı bir siyasetçidir.

 

Ona kafasındakileri hayata geçirmesi için fırsat verilmesi lazım çünkü onun yetkinliğinin güçlü olduğuna inandığımız alan toplumun ihtiyacının en fazla olduğu alandır.

 

İktisadi tabirle Kıbrıslı Türkler olarak bizim ürettiğimiz ve sunduğumuzla sürdürülebilir bir ‘’fiyat’’ avantajımız yoktur.

 

Sürdürmek istediğimiz yaşam standardı (maliyetimiz) ve fiyatımız (mal ve hizmet üretimi) arasındaki dengesizlik fazla açık verdiğinde doğal düzeltmelerle  (=kriz) olduğumuz yerden de aşağı gidiyoruz.

 

Olayın iktisat ile sevk ve idare ilmi açısından klinik özeti budur. Bunu da benzeri durumları özel sektörde yönetmiş olan Ersin gibi kişilerle çözme şansımız vardır.

 

Bundan dolayı Kıbrıs Türkü farklı bir başlangıç yapmak zorundadır. Aksi takdirde hiçbir zaman bu gidişatı değiştirme şansımız olmayacak ve zaman da aleyhimize çalışmaktadır.

 

Bunun için Ersin’in elini rahatlatması adına Özersay’ın atması gereken adımlar olduğunu düşünüyorum.

 

Lider partisi olmanın ötesine geçip kurumsallaşamayan ve buna da pek niyeti olmayan Halkın Partisinde ipler tamamen Özersay’ın elindedir.

 

Ersin Tatar için ayni şeyleri söylemek mümkün değildir.

 

UBP, 40 yılı aşan ömründe lider partisi olmayı yaptığı lider değişiklikleri ve girdiği sayısız seçim tecrübesi ile çoktan aşmış bir partidir.

 

Bunun için UBP’de yetkili kurullar ve örgüt etkilidir. Bir de kişi bazında parti içinde hala daha kendi özgül ağırlığı olan Eroğlu vardır. Bu yeni ittifakın temeline ağabeylik yaparak ilk harcı atması gerekenlerin başında Eroğlu olmalıdır.

 

YDP’nin yapmaya çalıştığı tehlikeli ayrıştırma hareketinin önüne geçecek yegâne çare Türkiye ile uyumlu çalışacak olan başarılı bir UBP-HP koalisyonudur.

 

Bir adım ileriye giderek çok daha iddialı bir şey daha söyleyeyim.

 

Özersay Cumhurbaşkanı seçildikten sonra HP misyonunu tamamlamış bir parti olacaktır.

 

Köküne dönmesi kaçınılmazdır.

 

Özersay’ın siyasi hayatını partiler üstü bir hüviyetle sürdürmesi hedeflediği konum açısından da son derece uyumlu ve yerinde bir yaklaşım olur. Yol arkadaşlarının da bunu anlayışla karşılamaları gerekir.

 

Yalnızca bugünü değil ilerisini de düşünerek tüm bu faktörlerin masaya yatırılıp konuşulduğu siyasi pazarlık sonucunda bu koalisyonun kurulması son derece mümkündür. Siyasete de uzun süredir olmayan uzun dönemli bir istikrar getirir.

 

***

 

Ersin en büyük partinin başkanı olarak gerekli mütevaziliği gösterdi ve kendi siyasi hayatını zora sokacak derecede de bunu göstermeye devam etti.

 

KKTC devletinin değişim ve dönüşümüne ben adayım, Başbakan olarak ben bunu yaparım iddiasında.

 

Özersay da Cumhurbaşkanı olmak ve en fazla bilgi ve tecrübesi olduğu Kıbrıs sorununun çözümünde farklı yolları denemek istiyor.

 

Toplum için yegâne çıkış yolu her ikisine de istedikleri bu görevleri vermek için ortak akla dayalı hareket etmektir.

 

Bu birlikteliğin etrafında kenetlenmek bu toplumun bu günlere gelmesine vesile olan başlangıçtaki Küçük-Denktaş birlikteliğinin benzeri bir ittifakın oluşmasına sebep olur.

 

Aklın yolu birdir.

 

Bunun için gözünüzü seveyim çok geçmiş olsun ama Töre’nin, ya da Ertuğruloğlu’nun ya da aday olma ihtimalini ikide birde ön plana çıkartıp önümüze 2020 Nisan ayında Eroğlu’nu ya da kenarda kıraç tilkisi gibi bekleyen Serdar’ın aday olmasına zemin hazırlayacak yanlış hareketlerden uzak durun.

 

Mahalleyi bölmeyin. Gurur meselesi yapmadan gereğini yapın.

 

Ersin ve Özersay’a hem Kıbrıs sorununun çözüm arayışında hem de devletin yönetiminde birlikte hareket etmeleri için şans verin.

 

Kaybedecek bir şeyimiz kalmadığının bilincinde olun.

Seçim sathına girdiğimiz bu dönemde Akıncı’nın sizin hatalarınızdan dolayı elde edeceği siyasi desteği ve avantajı hak edecek bir performans göstermediğini aklınızdan çıkarmayın.

 

Daha ne söyleyeyim.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar