Kooperatifte “tazminat” oyunu… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 17, 2024
Köşe Yazarları

Kooperatifte “tazminat” oyunu…

Sessiz sedasız emekli oldu…

“Kıdem Tazminatını” da alarak…
Ortada 3 milyon TL’lik bir açık var.
Bunun için de “Şeker Sigorta” tarumar edildi.
“7.5- 8” polemiğini hatırladınız mı?
O polemiğe neden olan Gülhan Alp, artık emekli bir bankacı.
500 bin TL’ye yakın tazminatını da alarak…
Öyle ya…
Kooperatif Merkez Bankası’nı dünya devleri arasına sokmayı başardığı için, bu para da hakkı, itirazım yok!
Ancak kumpasa bakar mısınız?
4 Eylül’de emekliye ayrılacak…
O tarihe kadar da Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Şahali’nin CTP tarafından görevden alınacağı belli.
Ne yaptı biliyor musunuz?
31 Ağustos’ta Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü görevinden istifa etti.
1 Eylül’de de Doğan Şahali’nin talimatı ile, tazminatının büyük bir bölümünü aldı.
Kooperatif merkez Bankası’na mı yatırdı?
Başka bir bankaya mı?
Bildiğim başka bankaya…
3’de ikisi beş yüz bin TL civarında…
Bakınız…
Tekrar edeyim…
Olayın tamamı 1 Eylül’de geçiyor…
Şahali 1 Eylül’de görevden alındı.
Ama alınacağını bile bile…
1 Eylül’de Yönetim Kurulu geriye dönük bir karar aldı…
“20 Ağustos’ta istifa eden Gülhan Alp’in istifası kabul edildi, tazminatını ödeyin…”
Ha bu arada, Gülhan Alp ve Doğan Şahali, 25- 29 Ağustos tarihleri arasında yurt dışına gittiler…
Alp ve Şahali nasıl bir dostluk içinde ben bilemem.
Bu kadirşinas yaklaşımlar neden?
Beni ilgilendirmez.
Ortada kayıp 3 milyon TL…
Şeker Sigorta üzerinden bu kayıp 3 milyon TL’yi yerine koyma…
Ha…
Bir de, “Varmaya da Gülhan Alp sorumlu tutulur da ikramiyesine el konulur” korkusu var.
Yoksa Alp neden 4 Eylül’ü…
Yani yeni yönetimi beklemedi..
Neden alel- acele istifa etti?
O kadarını da Başbakanlık araştırsın, bulsun…
Resmen Kooperatif çalışanları ile de dalga geçildi.
Yeni yönetimin kucağına pimi çekilen bomba bırakıldı.
Şahali ve Alp, açıkgöz ve sinsice bir planı yürürlüğe koydu.


***
Ya Şeker Sigorta…

En az Kooperatif’teki “enteresan işbirliği” kadar ilginç Şker Sigorta’da yaşananlar.
“Kayıp 3 milyonu ödemeyi yasal zemin” nedeniyle reddeden iki çalışan görevden uzaklaştırıldı hem de CTP döneminde… hani “Emek en yüce değer” falan…
Dürüstlük para etmedi.
Yetmedi…
“Dayatma” ile, Doğan Şahali ve Gülhan Alp, bir başka yönetim kurulu üyesini göreve atadı…
“Atayamazsınız” dendiği için…
Alel- acele Şeker Sigorta’ya sabah yönetim atandı, akşamüzeri de o yönetim Eren Adataş’ı Şeker Sigorta’ya atadı…
Müdür olarak…
Adataş, “ataması yasal zeminde değil” diye reddedildi.
Ama halen daha Şeker Sigorta’da…
Müdür odası…
Müdür arabası…
Hayatını hak- adalet- demokrasi kavgasına adayan Eren Adataş, nasıl böyle bir oyuna gelir?
Neden halen daha “eve” gitmek yerine, ısrarla Şeker Sigorta’yı yönetme arzusu var…
Hasan Kestigül gibi müsteşarlıktan emekli olan birisi, neden Şeker Sigorta yönetimine “alel acele” atanmayı kabul eder?
Ve de en önemlisi…
Değişen hükümet neden halen bu dayatmaya baş eğer…
Bunu anlayabilmiş değilim.
Kaldı ki, özel girişim sigorta şirketlerine bundan böyle yasaya uymalarını nasıl dayatacaksınız?
Hükümet edenler bunu düşünmeli…
Yazık, hem de çok yazık…
Kılıf uydurarak “demokrasi oynamak” bu insanlara yakışmadı…
Geçmişte yarattığı uğruna kavga ettiği değerleri, şimdi yıkmak için ysa tanımazlık devam ediyor.
Ne uğruna?
Anlayan bana da anlatsın…
Hayır tahminlerim de var ama…
Dedikodu bana yakışmaz…

***
Ercan’da beklenti ne? Turanlı neden koruma altında?

 

Ercan Devlet Havaalanı’nda dönen dolapların sorumlusu kimler üzerinde durmayacağım.
Bu ülkede kimseden hesap sorulmaz.
Garipsen ayrı…
3- 5 gram uyuşturucu…
Biraz para falan çalmışsan, hesabı sorular.
İleri gidip iki de kurşun sıkarsa babalar, artık ayen beyan ortaya çıktıkları için biraz ceza çekerler…
Katil falan da olduysa artık, onu koruyamaz ağa- babaları…
O kadar.
İşte Ercan
“T&T” şirketi var ya…
“Terminal” olanı aylardır bas bas bağırıyor…
“Yetki bende ama havaalanına giremiyorum…”
Ne yetkisi?
Tabii ki havaalanı işletme ve havaalanı inşa etme yetkisi.
Anımsayın ihale sürecini…

“Yetkili bir firma arayışı” vardı.

Taşyapı, ihaleye terminal yapı ile girerek, kendi “T”sine, bir “T” daha eklemişti.
Ortaya çıkan T&T bu.
Ama zaman içinde, “işin ehli” saf dışı bırakıldı.
Taşyapı, Emrullah Turanlı yani…
Şu anda havaalanındaki tek otorite.
İşin ehli olan, ortaya çok ciddi iddialar atıyor:
– Vurgun var, icraat yok
– Yetkili firma olarak biz havaalanına giremiyoruz
– KKTC makamları yok sayılıyor
– Ercan’da KKTC halkının soyulmasına göz yumuluyor
– Devam eden proje ihalede yer alan proje değil
– ÇED raporu yok
– Devlete ödenmesi gereken KDV ödenmiyor
– Detayları bilen siyasiler ilgilenmiyor
– Projede ciddi ihlaller var
– İnşaat Mühendisleri Odası’na başvuru yapılmadı
– Projedeki standartlar ihlal ediliyor
– Ağaç kesimi başlıyor ancak izin alınmadı

Herkes zan altında
UBP hükümeti döneminde başlayan süren, CTP- DP ve CTP- UBP döneminde de devam ediyor.
Kimsenin umurunda değil.
Şirket ortağı diyor ki, “Biri sizi fena dolandırıyor…”
Halkın hakkını koruması gerekenler ise, “Bana ne” duruşlarını sürdürüyor.
Anlamakta zorlanıyorum.
O zaman da insanın aklına başka şeyler geliyor.
Ya Türkiye hükümeti Emrullah Turanlı’ya güçlü destek verdiği için, KKTC’yi yönetenler bundan korkuyor…
Ya da Emrullah Turanlı için çalışan kamu sistemi kuruldu.
Nerden baksan her ikisi de son derece üzücü…
Son derece…
E halkın hakkını kim savunacak?

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar