Kolej Sınavı’ndaki adaletsizlik giderilmeli - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Kolej Sınavı’ndaki adaletsizlik giderilmeli

Kolej Sınavı’nın ikincisi de geçtiğimiz hafta yapıldı. Sınavla ilgili rakamlar üzerinde küçük bir araştırma yaptıktan sonra yıllardır var olan adaletsizliği, eşitsizliği, eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldıran ve yerle bir eden anlayışı çok rahatlıkla görürsünüz. Her geçen sınav bu adaletsizliğin boyutu da artıyor. İlahiyat Koleji dışındaki kolejlere girmek için yaklaşık 1400 kişi yarışıyor. Bu kişiler arasındaki 120 kişi yarışı erken bıraktı ve KGS-2’ye hiç girmedi. Sınav sonunda oluşan taban puanlar Lefkoşa 88, Girne 82, Mağusa 79, Güzelyurt 73, İskele 70 şeklindeydi. Lefkoşa ile İskele arasındaki uçuruma dikkatinize getiriyorum. Arada tam 18 puanlık bir fark var. KGS-2’ye göre oluşan bu fark üç sınav sonunda oluşacak olan ortalama puan açısından da üç aşağı beş yukarı ayni olacak. Yani KGS-2’ye göre değerlendirecek olursak Lefkoşa’da 87 alan bir çocuk koleje giremezken, İskele’de 70 alan çocuk girebiliyor. Küçük bir araştırma ile Lefkoşa’da 190, Mağusa’da 49, Girne’de 37, Güzelyurt’ta da 10 çocuk, yani toplamda 286 çocuk 88 ile 70 arasında not alıyor. Neredeyse kolejlere alınacak 350 çocuk kadar da bu adaletsizlik yüzünden koleje gitme hakkı elinden alınıyor. Bana kalırsa en alt taban puan olan İskele’deki gibi 70’in üstünde not alan her çocuk kolej programını takip edebilmeli. Çocukların ne bilgisini ne de yeteneğini ölçme yetisi olan bu gayri bilimsel sınav, çocukların geleceği ile oynuyor. Lefkoşa’da yarışın geldiği noktaya bakar mısınız! 100 sorudan 87’sini doğru yapan bir çocuk koleje giremiyor. İlkokuldaki harfle verilen not çizelgesinde 87’nin karşılığı A’dır. Biraz ayıp olmuyor mu, sınavda A alan bir çocuğu başarısız kılmak?

*******
Halktan %60 oy alan CTP-DP hükümeti bu konuda adım atacak siyasi cesareti göstermek zorundadır. Çocuklar ve aileler üzerinde ruhsal bozukluklara varan rahatsızlıklara kadar tahribat yaratan bu sınavı ortadan kaldırmak gerekiyor. Çağdaş batılı toplumlarda olduğu gibi kademeler arası geçişler sınavsız olmalıdır. Ha! Bunu yapamıyorlarsa da en azından yukarıda bahsettiği adaletsizliği ortadan kaldırmalıdır. Özelde Milli Eğitim Bakanı, genelde de CTP-DP hükümetinin boynunun borcudur bu… Birçok konuda karşılarında olan sendikaların da desteğini alacaklarından hiç şüphesi olmasın bu hükümetin ve Sayın Arabacıoğlu’nun…
Ne ilginçtir ki bu sistemin yaratıcısı ve uygulayıcısı UBP’nin 5. Milli Eğitim Şurası’ndaki temsilcisi de bugünkü sisteme karşın öneriler sundu. Bugünkü sistemin sürdürülemez olduğunu ifade etti.
Zaten kolejlere girişlerde bu sınav sistemi önümüzdeki yıllarda da devam etmesi durumunda, özellikle Lefkoşa’da yarışın daha da kızışacağı, bu yarıştan da parsayı götürenlerin dershaneler ve özel ders verenler olacağını kestirmek güç değil. Arada ezilenler ise öğrenciler olacaktır. Önümüzdeki yıllarda taban puanın 90’ın üzerine çıkması hiçten bile değil… Gidişat onu gösteriyor. Aileler ve çocuklar arasında devam eden bu sevgisiz, rekabetçi ortamın ortadan kaldırılmasının tek bir yolu vardır, o da kolejlerin yaygınlaştırılmasıdır. Özellikle yığılmanın olduğu Lefkoşa’da ikinci bir kolej niye olmasın ki?
Ya da İskele Bekirpaşa Lisesi’nde olduğu gibi Lefkoşa’daki diğer ortaokullarda kolej programını takip eden sınıflar niye olmasın ki?
Diyeceksiniz ki yeterli öğretmen yok? Ben de diyorum ki “ o zaman öğretmen yetiştir, yetişmesi için teşvik et”. Bugün başlansa dört yıl sonra onlarca öğretmen yetişebilir. Yıllardır yazıp çiziyoruz, 2009’da hayat bulan kolej sınavı yerine “kolejlere öğretmen yetiştirme programı” hayat bulsaydı bugün elimizde onlarca kolejlerde görev yapacak öğretmen olurdu.
Kıbrıs’ın 2004’te Avrupa Birliği’ne girmesinden sonra Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportunu eline alan gençler Avrupa’da üniversite eğitimi almak istiyor. Ne yazık ki şu anda bunun tek yolu kolejler veya özel okullar. Lefkoşa’da koleje gitmek isteyen ve kolej sınavında 87 alan bir çocuk bu okula giremiyor. Ya normal müfredat takip eden ortaokula gidecek ve Avrupa hayalinden vazgeçecek veya bir ümit olarak özel okula gidecek.
Belli ki koleje gitmeyi talep edenlerin sayısı arttı. Hükümetin görevi bu taleplere cevap verecek politikalar üretmektir. Yoksa CTP-DP hükümeti döneminde UBP zihniyeti eğitime hakim olacaksa ve eğitimde UBP döneminde olduğu gibi “idare-i maslahat” bu dönemde de devam edecekse, vay halimize!


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar