KİŞİSEL STATÜKOMUZA İNAT… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 30, 2024
Köşe Yazarları

KİŞİSEL STATÜKOMUZA İNAT…

Şarkıda “mevsimi geldi artık” der ya.

Gelemiyor bir türlü galiba.
Mehmet Moreket’e geçen pazar için demiştim “bugün kısa kolluları giy” diye.
O da şaşırmış, anlamamış ve derin bir manası olduğunu sanmıştı söylediklerimin.
Yok derin bir mana falan.
Kışın ağır “yükünden” kurtulma günlerine girmiştik.
Veya ben öyle sanmıştım.
Her 23 Nisan kışlıklardan kurtulup kısa kolluları giyen, her 19 Mayıs denize mevsimini başlatan bir neslin çocuklarıydık biz.
Ama fena halde yanıldık bu kez.
Soğuklar bir türlü gitmek bilmiyor.
23 Nisan da geçti ama nafile.
Sanki yaz hiç gelmeyecekmiş gibi.
Acaba bunda derin bir mana var mıdır diye düşünmeye başlamadım değil.
Gelmek bilmeyen bu mevsim bize ne anlatmaya çalışıyor?


***

Hani şiirde der ya; “gün olur alıp başımı giderim…”
Şarkı ve şiir tadında yaşayan bir neslin çocuklarıyız biz.
Çok bunaldığımızda alıp başımızı bir yerlere gideriz.
“Tebdili mekanda ferahlık var” derdi büyüklerimiz.
İşte öylesi günlerden birinde alıp başımızı Trodos’a çıktık. (Her defasında yabancı bir ülkede gezermişim hissi yaşadığım yerlere)
Gürgenler ve kızıl çamlar arasında harikulade güzel bir köye vardık; Prodomos.
Hani Fransız filmlerindeki gibi taştan evlerin çevrelediği daracık sokaklar ve genişçe meydanlar.
Dünyanın en güzel lezzetlerini bulacağınız sanısıyla kapısından heyecanla girdiğiniz restoranlar.
İlk şaşkınlığı garson kız geldiğinde yaşarsınız.
Romanyalılara alışmıştık da şimdi Malezyalıların zamanıdır.
Sonra kısa kollularıyla mekana doluşan görgüsüz turistleri.
Önünüzde müthiş bir dağ manzarası vardır ve ev yapımı şarap müthiş bir keyif vermektedir ama Almanların kaba saba konuşmaları, İsveçlilerin bitmek bilmez kıkırdaşmaları, İngilizleri sorgu polisi gibi Malezyalı garson kızı soru yağmuruna tutmalarıyla dağılıp gider dağın büyüsü.
Üstüne sis basar sizi ta o yükseklerde ve gök gürültülü sağanak yağış.
“Mevsimi geldi artık” şarkısına ve “Gün olur alır başımı giderim” şiirine söylene söylene tutarsınız evin yolunu.
Kişisel statükonuza geri dönersiniz.

***

Neyse, mevsimi gelmedi diye alıp başımızı gitmeyeceğiz bugün.
Ağır yüklerimizden kurtulup statükoya inat kısa kollularımızı giyeceğiz.
Sonra gidip, “vatandaşlık görevimizi” yerine getireceğiz.
Ve onun umuduyla akşamı dar edeceğiz.
Güzel bir cabarnet-sevignuon tavsiye ederim.
“Kıbrıslılar mutlu olunca da içerler” (bu da benim atasözümdür)
Mutluluğun şerefine kaldıracağım kadehimi.
Kişisel statükomuza inat…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar