Aksay: Kimse güvende değil - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
KıbrısManşet

Aksay: Kimse güvende değil

Soyguncuların Ercan Havaalanı’ndan kaçması en fazla olayın mağdurlarını kızdırdı. Senak Gold & Diamond işletmecisi Hüseyin Aksay, duygularını Havadis ile paylaştı:

“TANSİYONUM ÇIKTI”: Aksay: Amacım kimseyi rencide etmek değil ama polisimizi tebrik etmek lazım. Sabah polisten arandım, soyguncuların Ercan Havaalanı’ndan kaçtıklarını söylediler. Tansiyonum yükseldi, kan beynime sıçradı. Bu adamların ülkeden kaçacakları yerin bir listesini yapacak olsam Ercan Havaalanı’nı mümkün görmezdim


“POLİS NASIL İZAH EDECEK?”: Aksay: Kimse hakkında kötü konuşmak istemiyorum ama bu kişilerin Ercan Havaalanı’ndan kaçtıkları tespit edildiyse o zaman oradaki güvenliği sağlayan, bu zanlıların görüntülerinin verildiği kişi, sorumlu polisler kimlerdi ve bu adamların oradan kaçışını nasıl izah edecekler?

ERCAN’DAN ÇIKIP GİTTİLER: Aksay: Eğer ki, eşkâlleri bu kadar netken bu insanlar ülkeden kaçabiliyorlarsa üstelik de kaçış yolu olarak güvenliğin en yüksek düzeyde olması gereken bir yerden, Ercan Havaalanı’ndan kaçıyorlarsa kimse kendini bu ülkede güvende hissetmesin. Ben güvende hissetmiyorum

 

Duygu ALAN

Senak Gold & Diamond işletmecisi Hüseyin Aksay, Ercan Havaalanı’ndaki güvenlik zafiyetine dikkat çekti.  Aksay, soyguncuların Ercan Havaalanı’ndan kaçmış olmalarını büyük bir şaşkınlık ve öfke ile karşıladığını söyledi.

Ercan Havaalanı’nın güvenliğinin en üst seviyede olması gerektiğine vurgu yapan Aksay, polisin bu durumun izahını nasıl yapacağını merak ettiğini ifade etti.

Senak Gold & Diamond işletmecisi Hüseyin Aksay, Havadis’in sorularını yanıtladı:

 

Soru: Soyguncuların Ercan Havaalanı’ndan kaçtığını nasıl öğrendiniz ve neler hissettiniz, şuan hangi duygular içerisindesiniz?

Aksay: Polisimizi tebrik etmek lazım. Soyguncular kaçmış, polis, altınları ve pırlantaları arıyormuş. Polis Genel Müdürünün, Girne Polis Müdürünün, Adli Şube ve Cürümleri Önleme Şube’sinin amirlerinin bu durumu açıklaması lazım. Kimseyi rencide etme niyetinde değilim ama bu kadar kolay kaçmalarını da kabullenemiyorum. Soyguncuların eşkalleri net bir biçimde kamera kayıtlarında görülüyor. Bu kişilerin Ercan Havaalanı gibi emniyeti son derece ciddi olması gereken bir yerden elini kolunu sallayarak bu insanların geçip gitmesi… Üstelik bu insanlar 15.20’de, yani hem gündüz vakti hem de insan zihninin açık olduğu bir saatte gittiler. Öyle ki 15.20, herkesin bir diğerini tanıyabileceği, uyku ihtiyacının hissedilmediği bir saattir. “Gece yorgunluk, uykusuzluk, fark edilmedi, dikkatten kaçtı” gibi bir mazeret de olamaz.

“Eşim ölebilirdi, o zaman ne olacaktı?”

Ben soyguncularla burada münakaşa halindeyken iki arada bir derede kaldım ve peşlerinden gitmek yerine eşime bakmayı tercih ettim. Para, mal, mülk gelir, gider, ama eşimi kaybetmeyi göze alamazdım. O insanların eşime ne yaptığını bilmiyordum. Doğru da bir seçim yaptım. Eşim geldiğimde eli kolu bantla bağlanmış, bütün yüzü bantlanmış ve kan içerisindeydi. Nefes alamıyordu. Hemen bandı kestim ve nefes almasını sağladım. Eşim ölebilirdi de. O zaman ne olacaktı?

“Vatandaş daha ne yapsın?”

Binlerce liralık bir kamera ve alarm sistemimiz var. Kamera kayıtlarımız gayet net ve renkli.  Ben bir vatandaş olarak üzerime düşen sorumluluğu yerine getirmişim. Olası bir soygun veya benzeri kriminal bir olayda zanlıları ele verebilecek sistemi kurmuşum. Nitekim o olasılık beni buldu ve zanlıların eşkallerini net bir şekilde kamera sistemim gösteriyor. Vatandaş polise yardımcı olmalı. Olduk. Vatandaş daha ne yapsın?

“Bunun izahı nasıl olacak?”

Kimse hakkında kötü konuşmak istemiyorum ama bu kişiler Ercan Havaalanı’ndan kaçtıkları tespit edildiyse o zaman oradaki güvenliği sağlayan, bu zanlıların görüntülerinin verildiği kişi, sorumlu polisler kimlerdi, bu adamların oradan kaçışını nasıl izah edecekler?

Soru: Bir güvenlik zafiyeti olduğunu mu düşünüyorsunuz?

 “Vakit polisin lehineydi”

Aksay: Bize tüm giriş çıkış kapılarına zanlıların fotoğraflarının ve eşkallerinin ulaştırıldığı hatta Ercan Havaalanı’na ekiplerin gönderildiğini söylediler. Kaldı ki, olayın meydana geldiği saat ile zanlıların ülkeyi terk ettikleri saat arasında yarım saat, bir saat gibi bir zaman da yok ki, gerekli önlem alınamadı, vakit yetmedi diyelim. Arada 5 saat gibi bir süre var. Vakit polisin lehineydi. Yorumu kamuoyuna bırakıyorum.

“Ercan’dan kaçmalarını kabul edemiyorum”

Polis yetkilileri açıklama yapsın. Bu insanlar nasıl kaçabildiler. Bu insanların Ercan Havaalanı’ndan kaçışını kabul edemiyorum. O kadar güvenlik kameralarının, polisin olduğu bir yerde bu adamların tespit edilememesini, kaçabilmelerini kabul edemiyorum.

“Kan beynime sıçradı, tansiyonum çıktı”

Sabah polisten arandım, bana soyguncuların Ercan Havaalanı’ndan kaçtıkları belirtildi. Tansiyonum yükseldi, adeta kan beynime sıçradı. Bu adamların ülkeden kaçacakları yerin bir listesini yapacak olsam Ercan Havaalanı’ndan kaçmalarını mümkün görmezdim. Ya bir gemi ile kaçak olarak ülkeyi terk ederler ya da askeri yasak bölgeden veya bir şekilde Güney Kıbrıs’a kaçarlar dedim.”

Soru: Kötü bir olay yaşadınız. Akabinde büyük bir şok… Bugün yeniden işinizin başındasınız, evinize ekmek götürmeniz gerek. İnsan ilişkileri, iyi iletişim, pozitif enerji işinizin parçası… Şuan nasıl hissediyorsunuz? Güvende olduğunuzu düşünüyor musunuz?

 “Kimse bu ülkede güvende hissetmesin”

Aksay: Eğer ki bu olay, zanlıların eşkali bu kadar netken bu insanlar kaçabiliyorsa üstelik de kaçış yolu olarak Ercan Havaalanı’ndan kaçıyorlarsa kimse kendini bu ülkede güvende hissetmesin. Ben kendimi güvende hissetmiyorum.”

Soru: Soyguncuların Azeri olduğu iddia ediliyor. Olay öncesi muhakkak ki bir diyalog geçti. Bu yönde bir bilginiz var mı?

Aksay: Bayram arifesinde ben dükkânda yokken gelmişler. Annelerine hediye almak bahanesi ile pırlanta yüzük bakmışlar. Eşim ve kızım dükkândaydı. Aralarında geçen sohbette zanlılar Azerbaycanlı olduklarını söylemişler. Ama doğru mu kim bilir…”

Soru: İşyerinizdeki ziynet eşyaları ve diğer değerli eşyalar sigortalımıydı?

Aksay: Hayır sigortalı değildi. Biz sigorta yapmak istedik ancak sigorta şirketleri kolay kolay kuyumcu dükkânlarına sigorta yapmıyor. Anlayacağınız çalınan ziynet eşyaları ve paralar bulunmazsa bunun bir telafisi yok.

Soru: Polis Genel Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Amirliği 2016 yılında sahibi olduğunuz Senak Gold Diamond’da çalıntı ve kayıp kredi kartlarıyla işlem yapıldığı bilgisi üzerine soruşturma başlatmış, soruşturma kapsamında tutuklanmıştınız. O dönem aslında olayın mağduru olduğunuzu ifade etmiştiniz ve polisin zafiyeti olduğunu iddia etmiştiniz…

“O zaman da mağdurdum şimdi de”

Aksay:  Evet. O gün de dediğim gibi olayın mağduru benken ellerime kelepçeyi taktılar. 8 gün nezarette yattım. Dava halen sürüyor. O dönem olayla ilgili polise yardımcı oldum, işyerimin güvenlik kameraları sayesinde zanlılara ulaşıldı. Olayın mağduruyken ve zanlıları ben yakalatmışken ben de suçlu gibi lanse edildim. Olan da hem adıma hem altınlarıma pırlantalarıma oldu. O zaman da polisin zafiyeti söz konusuydu. Ne yazık ki bugün bu olayda da polisin zafiyeti söz konusu.

 

Kredi kartı yolsuzluğuna adı karıştı

Polis Genel Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Amirliği Girne’de Hüseyin Aksay’ya ait Senak Gold Diamond Ltd. isimli iş yerinde çalıntı ve kayıp kredi kartlarıyla işlem yapıldığı bilgisi üzerine soruşturma başlatmıştı.

Senak Gold Diamond Ltd. isimli iş yerinde 33 ayrı çalıntı kredi kartı ile Mail Order sistemi ile pos cihazından 88 Bin 550 TL çekildiği tespit edilmişti. Olayla bağlantılı H.G, M.Y, V.B, B.B, P.J. T. Ve Hüseyin Aksay tutuklanmıştı.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar