Kimin parası bu?.. - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Kimin parası bu?..

Mahkemelerin faaliyet raporlarına göre son 8 yılda alacak verecek konusunda dava edilenlerin sayısı 89 bin 637. Yuvarlak rakamla 90 bin kişi…

Bu sayı, 18 yaş üstündeki nüfusun 5’te 3’ü. Yani yüzde 60’ı. İnanabiliyor musunuz..?
Diğer yandan, Merkez Bankası verilerine göre KKTC’deki bankalarda toplam mevduat tutarı yaklaşık 11 milyar TL civarında. Eski parayla 11 trilyon… Bu parayı nüfusa bölsek, yaklaşık 40 bin lira adam başına para demek. Bizim ölçülerimize göre önemli bir meblağ. Düşünün ki, 2010’da toplam mevduat 4,2 milyar TL olarak açıklanmıştı. Sadece 4 yılda mevduatlar 3 misli artış göstermiş…
Peki ama, çalışan nüfusun yüzde 60’ı davalık olduğuna göre, bankalardaki bu büyük miktardaki mevduat kimin veya kimlerin..? Sanayici, narenciyeci, esnaf, çiftçi, hayvancı ağlarken, bu mevduatları yabancılar mı açtı, bankalardaki bu mevduatların sahibi yabancı yatırımcılar mı..?
Demek ki ya bu memlekette para, çok küçük bir kesimin elinde toplanmış, yani gelir adaletsizliği var; ya da insanlar paralarını mevduat olarak tutuyor ama borçlarını ödemiyor..? Borcundan dolayı mahkemeye gidenin borcu, düşük taksitli daha uzun vadelere bölündüğüne göre, bilerek mi bu yola başvuruluyor…
Bana göre, sürekli olarak af çıkarılması, indirim yapılması, yasa değiştirilmesinin bu durumla bir alakası var. Nasıl olsa af çıkacak düşüncesinde olunca, adam tabii ki borcunu ödemek yerine parayı bankada tutuyor. Bu sadece alacak verecek konularıyla ilgili değil, vergi konusunda da böyle…
Kesin bir çarpıklık var… Başka izahı olan varsa, çıksın açıklasın.


*****

O takvimleme ne olduydu sahi…
Geçtiğimiz ay, hükümet ortağı DP’nin UBP ile yerel seçim ittifakı CTP’de rahatsızlık yaratmış, hükümetin bozulması konuşulmuştu…
Uzun tartışmalardan sonra toplanan CTP Parti Meclisi, “Halkın beklentilerine uygun icraatlar için bir takvim hazırlama ve DP de bunun uygulanmasında hemfikir olursa hükümete devam etme” kararı almıştı. Genel Sekreter Kutlay Erk, hükümetin daha başarılı icraatlar yapması için anayasa değişikliği, kamu reformu gibi somut konularda bir takvim hazırlanması ve buna göre icraatlar yürütülmesi kararı aldıklarını söylemişti…
Bu tavimleme iki başkanın yapacakları görüşmeyle ortaya çıkacaktı. O günden bugüne bir aydan fazla bir zaman geçti. Ama kamuoyu o takvimlemeyi bir türlü göremedi…
CTP’nin açıkladığı PM kararıyla, UBP-DP ittifakına karşı tepkilerin önü alındı, o kadar.
Şimdi yine hükümetin geleceği tartışılıyor. O günden bu yana oturup sorunlarını masaya yatırmayan iki başkan, önceki gün hükümet programı ve meydana gelen krizi görüşmüşler. Ama anlaşılan yine bir sonuç elde edememişler. Hem de bu kez DP’nin Genel Başkanı CTP’yi hükümet programını uygulamamakla suçluyor ve “Hükümetin devam etmesini istiyorum ancak zor durumdayız” diyor… Başbakan’sa, hükümet programının kurumlardan ibaret olmadığını söylemekle yetiniyor.
Benim dıştan gördüğüm, aralarındaki sorun kesinlikle hükümet programı ya da icraatla ilgili değil. Yani krizin asıl nedeni paylaşım… Bakıyorum, halkın yararına bir konuda ters düştükleri yok. Kavga, sadece senin adamın, benim adamım çekişmesi.
Bir kez daha hükümet olunuyor, koltuklara oturuluyor, ancak icraat yerine paylaşım kavgasıyla zaman geçiriliyor. Yazık, hem de çok yazık…

YERİN KULAĞI VAR
TETİKTE BEKLİYORLAR:
UBP ile DP arasında yerel seçimlere yönelik varılan ittifak anlaşması bitiyor gibi. Ortak aday üzerinde anlaşılan bölgelerde de, olası bir kopma ihtimaline karşı, yeni aday arama telaşına düşüldüğü ve bu konuda görüşmelere başlandığı iddia ediliyor. Özellikle DP kanadının ittifakın bozulması durumunda, Lefkoşa’da sürpriz bir ismi aday olarak çıkaracağı konuşuluyor…

MESELE YOK O ZAMAN:
DP-UG’deki istifa furyasını değerlendiren Genel Sekreter Hasan Taçoy, partide kamuoyuna yansıdığı şekilde kitlesel istifalar olmadığını iddia etti. Taçoy ayrıca, “istifaların gerçek olmadığı bulgusuna rastladıklarını” da kaydetti. O zaman mesele yokmuş Taçoy’a göre. Lefkoşa İlçe Başkanı dahil, iki yüzü aşkın kişinin partiden istifa etme noktasına gelmesi Taçoy’a göre kitlesel değilse, sayı saymasını bilmiyor demektir…

UBP RAHATSIZ DEĞİLMİŞ:
UBP Genel Sekreteri Sunat Atun, İskele’de UBP adayına karşı DP’nin Alanlı’yı aday göstermesinden rahatsızlık duymadıklarını açıkladı. Niye rahatsız olsun ki, Eroğlu’na rağmen aday olan Halil Orun’un, aday çıkmasını engelleyemeyince, ona karşı çıkacak adaydan memnun bile olurlar. Yarın el altından Alanlı’ya destek verirlerse hiç şaşırmayın… UBP’nin bu konuda geçmişte yaşadığı tecrübeler var.

ASLOLAN HÜKÜMET PROGRAMIYMIŞ:
Hükümet ortakları arsında yaşanan krizle ilgili açıklama yapan Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, “Bizim için aslolan hükümet programıdır” demiş. İyi de Sayın Başbakan, bugüne kadar hükümet programında yer alan hangi konuyu hallettiniz ki..? Kurulduğu günden beridir vatandaşın, söz verilen icraatlar için ha bugün, ha yarın diye beklemekten göbeği çatladı…

CTP’NİN HİÇ Mİ SUÇU YOK:
CTP milletvekili Ferdi Sabit Soyer, milletin geçim, UBP, DP ve Cumhurbaşkanı’nın ise “seçim derdinde” olduğunu söyleyerek, “Hükümet istenen hızda bir faaliyet yürütemiyor. DP-UG tarafından istismar ediliyor. Çünkü ne DP-UG, nede UBP ülkeye ve halka hizmet duygusu ile hareket etmiyor” yorumunda bulundu. Sayın Soyer, işlerin bu duruma gelmesinde CTP’nin hiç mi suçu yok. Sayın Talat’ın dediğinden, DP’nin ciğerinizi sökeceğini bile bile sırf inat uğruna bu yola çıkmadınız mı..?

KABULLERDEN FIRSAT BULSA:
Yaklaşık 40 yıl önce kurulan TAK, bugüne kadar böylesini görmedi. TAK’ın başına müdür olarak atanan Neriman Saygılı, ajansta var olan onca soruna rağmen, ne yazık ki günlerini kabullerle geçiriyor. Ajans tarihinde bir ilk olan bu kabullerin ne zaman biteceği ise bilinmiyor. Neriman Hanım’ın tebrik kabulleri bitse de, artık ajanstaki sorunlara bir el atsa hiç fena olmayacak…

ZİRVEDEKİLER
Asker Mektubu: “Askere girdiğimiz günlerde sunulan yasa tasarısının üzerinden altı ay geçti. Düştü, düşüyor, düşecek, komiteye aktarıldı, düzenlendi derken koca altı ayı geçirdik ve bir arpa boyu yol kat edilemedi. Ya, biz yapamıyoruz, artık bu yasa tasarısı gündemimizde yok deyin ve bizim de beklentilerimiz sona ersin ya da seçim öncesi vaazlarınızda malzeme ettiğiniz askerlik yasa tasarısı için somut bir adım atınız…”

DİPTEKİLER
Hasan Taçoy: DP-UG Genel Sekreteri Hasan Taçoy’un, partide yaşanan istifalarla ilgili olarak, “Giden gitsin, kalan sağlar bizimdir” sözü sadece DP’liler tarafından değil, toplumda da hoş karşılanmadı. Daha düne kadar bir başka partinin içini karıştıran ama daha bir yılını doldurmadan genel sekreterlik ile onurlandırılan Taçoy, “dağdan gelmiş, bağdakini kovuyor” pozisyonuna düştü…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar