Kıbrıs konusunda devam etmekte olan müzakere sürecinde sıkıntılar yaşanıyor.
Birçok konuda önemli ilerlemeler sağlanan görüşmelerde mülkiyet konusundaki sıkıntılar süreci zorlamaya başladı.
Mülkiyet başlığı altında kategorilerde uzlaşarak hızlı bir başlangıç yapan taraflar daha sonra ortak bir zeminde buluşamadı.
Liderler düzeyinde yapılan görüşmelerde mülkiyette yaşanan sorunlar masaya yatırılarak çözümler arandı.
Hatta sorunları aşabilecek şekilde niyetler de belirtildi.
Ancak yine de heyetler arası yapılan görüşmelerde sorunlar aşılamadı.
Liderler arasında var olan iyi diyalog ve iki liderin kimyalarının uyuşmuş olması mülkiyet krizini şu ana kadar aşmaya yetmedi.
Ama bu sorun aşılmadı demek “her şey bitti” demek de değil.
Taraflar bu soruna çözüm arama uğraşlarına devam ediyor.
Herkesin hem fikir olduğu konu ise mülkiyet konusunda uzlaşma sağlanması halinde Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulunacağıdır.
Yani liderler becerir ve mülkiyette anlaşırlarsa bu Kıbrıs konusunda bir anlaşmaya ulaşılacağı anlamına gelecek.
Kilit mülkiyetle açılabilecek.
Elbette ki mülkiyet konusu en zor konulardan biridir.
Geride kalan müzakere başlıkları altında taraflar arasında uzlaşılmamış bölümler yer alsa da bunları sorun yapan yok.
Mülkiyette ilerleme sağlanması halinde o sorunların esamesi okunmayacak.
Mülkiyet sonrasında toprak konusu ve garantörlerin de katılımı ile beşli konferans gündeme gelecek.
Ardından da tabi ki yeni bir referandum ile son sözü halklar söyleyecek.
Ama her şeyden önce mülkiyet meselesinde uzlaşma sağlanmalı.
Belki de bunu sağlamak için bugüne kadar izlenen yöntemler gözden geçirilmeli.
Müzakere sürecinde çözüme ulaşabilmek için yeni motivasyonlar yaratacak yeni bir şeyler denenmeli.
Bu noktada başta BM olmak üzere, AB ve Kıbrıs ile ilgili diğer aktörlerin de yaratıcı bir şekilde ortaya koyacakları katkılara ihtiyaç vardır.
Zor meseleler yeni yöntemlerle, gerekirse ortamlar yaratarak ve güçlü destekler vererek aşılabilir.
Kıbrıs müzakerelerinin de gelinen aşamada ihtiyacı budur.
Kıbrıs konusunda çözüm her zaman olduğundan çok yakındır.
Ancak yeni bir motivasyon yaratılacak şekilde adımlar atılmazsa yakalanan çözüm şansı yine kaybedilecektir.
