Kıbrıs Şükür Ki Halen “AB” Sorunu - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Kıbrıs Şükür Ki Halen “AB” Sorunu

Hüseyin Ekmekçi

Türkiye’nin Kıbrıs sorununda çözüm istemediği yönünde genel bir görüş var.

Bu tam olarak katılmıyorum.


Türkiye Kıbrıs’ta neden çözüm istemesin ki?

Bu adadan kaynaklı türlü sorun yaşıyor Türkiye…

Özellikle Avrupa ülkeleri ile.

Ve şükür ki, Kıbrıs konusu halen, Türkiye’nin “AB sorunu” içerisinde baktığı bir mesele.

Şükür diyorum…

Zira, bir anda kendimizi Ortadoğu’daki akıl dışı, kanlı kavgaların içerisinde de bulabilirdik.

“Kıbrıs sorunu”, bize sorun…

Kıbrıslı Türklere sorun.

Her türlü komplikasyonu bizi etkiliyor…

Ama biliyoruz ki, Türkiye için de hukuki sorun.

Avrupa ile Türkiye’nin yaşadığı tüm sorunların içerisinde Kıbrıs var.

Bir keresinde, şimdinin Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, “Avrupa’daki her odada Kıbrıs sorunu karşımıza çıkıyor” demişti.

O derenin altından çok sular geçti.

Türkiye, kendi gücü içerisinde bunu sürdürüyor.

Ancak, Kıbrıs sorununun ilelebet çözümsüz kalması, mümkün değil.

Türkiye’nin AB ile ilişkileri normalleştikçe, Kıbrıs sorununda ilerlemeler de sağlanabilir.

Bir çok platformda müzakereler aslında aynı anda sürecek.

Kıbrıslı Türk ve Rum lider değil sadece…

Yunanistan ve Türkiye…

Türkiye ile AB…

Kıbrıs’ı konuşmaya devam edecekler…

 

Kilit konu garantiler

Bu güne kadar hep “mal- mülk konusu” olarak öne çıkan Kıbrıs sorunu, bir şekilde, “garantiler çözülürse Kıbrıs sorunu çözülür” noktasına geldi.

NTV Kıbrıs Temsilcisi Selim Sayarı abim, sık sık bu noktaya dikkat çeker…

Kıbrıs sorunu, çözüm sathında ciddi alt- üstlükler yaratacak.

Göç…

Kimlik…

Mal- mülk…

Ama öyle bir hava estiriliyor ki, “garantörlük”  konusu karara bağlanırsa, gerisi kolay.

Rum tarafı, “sıfır garanti, sıfır asker” diyor.

Hele Yunanistan…

Aman anam… Hele Kocias…

Bu noktadan dirhem geri adım atmıyor.

Kıbrıslı Türkler “garantör” olarak Türkiye’yi görmek istiyor.

“Canımızı Türkiye korusun…”

Kıbrıslı Türkler, Türkiye’nin “müdahale hakkına” bile razı…

Türkiye adanın garantörü…

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantörü…

Rum Türkü öldürürse değil sadece…

Türk Rum’u öldürürse de garantör…

ISİD saldırırsa da garantör…

Mısır saldırırsa da garantör…

Ancak, Rumlar, “Kıbrıslı Türklerin, sadece kuzeyin garantörü olsun” noktasına kadar gerileyebilir.

Türkiye bunun kabul eder mi?

Etmez tabii ki…

Türkiye “garantileri yeniden konuşmaya” hazır.

Ama…

Eğer, “Ada genelinin garantörü olma” deyince birileri…

Türkiye bunu kabul edecek sananlar varsa, akıllarına şaşarım.

“Sadece Kıbrıs Türkü’nü korusun, ne var bunda…”

İşte bu bizi rahatlatır…

Türkiye’yi rahatlatmaz…

Hele hele, doğalgaz etrafında yaşanan gelişmeleri düşününce…

Sorunun sadece Kıbrıslı Türklerin can güvenliğinden ibaret olmadığını da anlarız.

Türkiye’nin bölgesel güç olma noktasında Kıbrıs çok önemli.

Türkiye açısından söylüyorum bunu.

Bu nedenle, dedim ya…

Çözüm için niyet gerekir ama, niyeti de koşullar oluşturur…

Türkiye’nin AB ile doğru ilişkiler kurması ve ilerlemesi çok önemli.

Aksi halde, bugün “AB” sorunu olarak algılanan Kıbrıs, yarın kendisini Ortadoğu’nun saçma tartışmaları içerisinde bulabilir.

_______________________________________________________________________________

Çözümsüzlük daha pahalı…

 

Geçtiğimiz günlerde, Havadis’te ciddi ses getiren bir manşeti paylaştık sizlerle…

Dünya bankası uzmanları, uzun süredir bu adada.

Müzakere masasına ciddi katkılar sağlayacak araştırmalar yapmaktalar…

Kuzeyde, sadece Havadis Gazetesi’ne bir açıklama yapıldı.

Aynı anda Kuzeyde de bir gazetede yayınlandı bu röportaj…

Dünya Bankası Güney Avrupa Program Yöneticisi Dirk Reinermann, kapsamlı bir şekilde anlattı.

Çözümsüzlük daha pahalı.

Bunu nasıl anlattı Reinermann…

  • Adanın şu andaki bölünmüş durumu, halihazırda ekonomideki yapısal sorunlar, belirsizlikler ve bunların ekonomiye getirdiği maliyetler fırsatların gerçeğe dönüştürülmesini önemli ölçüde engellemektedir
  • BİRLEŞME FAYDA SAĞLAYACAK: Mevcut durumun devamı Kıbrıs’a pahalıya mal oluyor. Beraberinde sağlam politika ve kurumsal kararlar alınması, bunların etkili bir şekilde uygulanması ve mülkiyet sorununun dikkatle yönetilmesi koşuluyla birleşme ekonomi için önemli faydalar sağlayacak.  
  • GELİR SEVİYESİ ARTABİLİR: Enerji, ulaştırma ve su sektörlerinde gelişen iç bağlantı olanakları önümüzdeki 2-3 yıllık dönemde yaklaşık 1,1 milyar Avro düzeyinde yatırım fırsatı yaratabilir. Ada içerisinde kişi başına düşen gelir AB’nin gelişmiş ekonomilerini yakalayabilir
  • İKİ KAMU DA ZORDA: Dünya Bankası’nın tespitine göre, Kıbrıs Rum toplumu halen 2013 yılındaki finansal krizden toparlanma süreci içerisinde. Ekonominin toplam gelirine göre kamu borcu yüksek. Azalan bütçe açıklarına rağmen, Kıbrıs Türk toplumunda da kamu borcu yüksek düzeyde ve yükselmeye devam ediyor

Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar bu açıdan da bakmalı…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar