Güney Kıbrıs’ta yapılacak seçimlerden sonra Kıbrıs konusunda yeni bir arayış gündeme gelebilir.
Masa yeniden kurulmak istenebilir.
Masa yeniden kurulacaksa mutlaka bunun nasıl kurulacağı konusunda ciddi anlamda bir çalışma yapılmalıdır.
Bugüne kadar müzakere süreçlerinde izlenen yöntemlerle başarı sağlanamadı.
Süreçler hep çöktü.
Ortaya bir çözüm planı çıkarılamadı.
Bu nedenle müzakereler seçimlerden sonra yeniden başlayacaksa mutlaka müzakerelerde uygulanan modalite gözden geçirilmelidir.
Sürece bir zaman kısıtlamasının getirilmesi sağlanmalıdır.
Müzakereci Özdil Nami’nin dediği, gibi mutlaka daha işin başında sürecin Kıbrıslı Türklerden kaynaklı olmayacak şekilde Rumların reddetmesi ile başarısızlıkla sonuçlanması halinde, Kıbrıslı Türklerin statüsünün ne olacağı konusuna açıklık getirilmelidir.
Annan Planı sürecinde de bu böyle yapılmalı idi, Crans Montana sürecinde de…
Eğer böyle yapılmış olsa idi, bu süreçler çok farklı sonuçlar verebilirdi.
Ama yapılmadı.
Şimdi yapılmalı.
Ucu açık olacak şekilde müzakereler planlanırken, bu konu da netleştirilmeli.
Ve bu tarafların ortak mutabakatı ile olmalı.
Böylece müzakerelerin sonuç alıcı bir şekilde yapılmasına fırsat yaratılabilir.
Bu arada Rum tarafına mevcut durumun devamının artık mümkün olamayacağı ve statükonun değişebileceği mesajı da seçimler olup bitene kadar verilmeli.
Örneğin izolasyonların kaldırılmasına, hafifletilmesine dönük adımlar bu konuda mesaj verebilir.
Ya da adadaki BM askeri varlığının gözden geçirilmesine dönük bir tartışmanın başlaması ve fiilen de bu konuda gelişmeler yaşanması…
Bunlar bir sonraki müzakere sürecinin daha doğru bir zeminde ve çözüm odaklı bir anlayışla yapılabilmesi için şarttır.
Kıbrıs Rum tarafının meseleye bakışının değişebilmesi için.
Bildik Rum mentalitesinin terk edilmesi için…
Müzakere masasında tarafların pozisyonlarının daha eşit bir konuma getirilebilmesi için…
Bunlar yapılmadığı sürece müzakereler yeniden başlasa da bir sonuç çıkmaz.
Bundan önce çıkmadığı gibi…
O halde yeniden bir gün başlaması beklenen müzakerelerden bir sonuç çıkması, bir şeylerin değişmesi ile mümkün olacaktır.
Hem görüşme sürecindeki modalitenin, hem de ada üzerindeki bazı dengelerin…
Çözüm isteniyorsa değişim zorlanmalıdır.
Yoksa yine ayni filmi bir kez daha izlemek zorunda kalırız.
Havanda su döveriz…
