Uzayın geniş boşluğundaki gizemler keşfedildikçe bilim insanlarının evrene bakışı, evreni anlayışı da değişikliğe uğrayabiliyor. İşte bu keşiflerden bir tanesi daha yapıldı ve yeni bir tür gezegen keşfedildi.
Oldukça düşük yoğunlukta olduğuna inanılan yeni gezegenler “super puffs” olarak adlandırıldı. Üç gezegen, NASA’nın Kepler uzay teleskopu tarafından 2014 yılında keşfedilmişti. Bu gezegenlerden 15 tanesinden daha azının bizim galaksimizde olduğu keşfedildi.
NASA, perşembe günü yaptığı açıklamada bunların, yeni tür gezegenler olarak belirlendiğini duyurdu. Gezegenler, Güneş Sistemi’ndeki en büyük gezegen olan Jüpiter kadar büyük olsa da kütleleri 100 kat daha küçük.
Yeni gezegenler
Gezegenlerin yoğunluğu ise santimetre küp başına 0,1 grama denk geliyor. Boulter Colorado Üniversitesi’nin web sitesinde araştırmanın ortak yazarlarından olan Zachory Berta-Thompson, “Ötegezegenlerin ilginçlikleriyle ilgili uç örneklerden bir tanesi. Bizimkinden çok daha farklı olan dünyalar üzerinde çalışma fırsatı veriyorlar ancak Güneş Sistemi’mizdeki gezegenleri daha büyük bir bağlama yerleştiriyor” ifadelerini kullandı.
Araştırmacılar, gezegenlerin atmosferinden geçen ışığı görebilmek için Hubble’ın kızılötesi lensini kullandılar. Bu teknik, gezegenlerin atmosferlerinin hangi kimyasallardan oluştuğunu görmek için kullanılıyor. Ancak araştırmacılar, herhangi bir kimyasal işaretine rastlamadılar. Gezegenler, kalın bulutlarla kaplanmışlardı.
Libby-Robberts, “Su bulmayı bekliyorduk ancak herhangi bir molekül işareti gözlemleyemedik” ifadelerini kullandı. Araştırmacılar, bu sebeple gezegenlerin metan ya da tuz kristalleriyle çevrilmiş olabileceğinden şüphelendiler ki bu, kızılötesi ışığın reaksiyonunu da açıklıyordu. Samanyolu’nda bulunan Satürn’ün uydusu olan Titan da benzer bir duruma sahip: metan ile çevrelenmiş durumda.
Bu konuyla ilgili de açıklama yapan Libby-Roberts şunları söyledi: “Eğer ki ultraviyole ışıkla metana ulaşırsanız, hafif bir sis oluşur. Titan’ın özeti de budur.”
