KENDİMİZİ MAHKÛM DURUMUNA DÜŞÜRMEYELİM! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 30, 2024
Köşe Yazarları

KENDİMİZİ MAHKÛM DURUMUNA DÜŞÜRMEYELİM!

Eşref Çetinel

Kaç zamandır adına “sosyal medya” dedikleri fakat kimi kullanıcıları için ağlama duvarı.. Kimileri için ona buna sövüp saydırma fırsatı.. Kimileri için ukalalık yapma.. Kimileri için ne kadar bilgi irfan sahibi olduğunun ispat aracı.. Kimileri için hafiften flört imkânı ve çoğunlukla da mevcut siyasi ve sosyoekonomik sorunları bahane ederek memleketin yönetici takımları ile siyasileri susuz sabunsuz yıkayarak tatmine varma arenası haline getirilen Facebook’a bir bakayım dedim… Ki bir zamanlar ben de müşterilerinden biriydim memlekette kavga etmediğim, kalbini kırmadığım kimse kalmayınca vaz geçdimdi..

İŞTE geçen gün bu Facebook’a girdim “ne var ne yok merakında!” Pööö! Ne susuz sabunsuz yıkanmadık siyasi parti kodamanı bırakmışlar ne de yedi seceresini saydırmadıklarını bırakmışlar.. En çok da “iyi yönetilmediğimizden” söz edilmekte! Dolayısıyla şimdikileri dahil edildiğinde “kabiliyetsiz ve cibilliyetsiz olduklarından” bir… Bir de son zamanlarda “Türkiye’nin işlerimize karışmasından” yakınıyorlar..


NİTEKİM son olayı zaten biliyoruz: Yerel seçimler dolayısıyla partiler kamplaşıp birleşirken UBP cephesinde araya “Türkiye”nin adı da sıkıştırılarak “öyle istedi” söylentileri yayınlınca tepki de büyük oldu.. “Ne yani” dendi  Facebook’taki mesajlarda: “Biz kendimizi yönetemiyor muyuz, içişlerimize karışmak kimin haddine!”

***

BREHH BREHH! Evet biz kendimizi yönetemiyoruz!VE evet, Türkiye verdiği paranın, adada bize sağladığı güvencenin, eğer elini üzerimizden çekse anında yerle yeksan olacağımızın gerçeklerinde KKTC de söz hakkına da sahiptir saz hakkına da… Kaldı ki Kuzey Kıbrıs ayni samanda Türkiye’nin Akdeniz’in bu yakasında ileri karakolu durumundadır..

Hiç kasılmaya “velayet istemeyiz” demeye gerek yoktur..

Kİ hatırlayalım: Hâlâ sürüp giden KIB-TEK sorununu Türkiye yaratmadı!

İÇİÇE geçmiş rant ekonomisi ile çarpık yapılaşmalarımızı da Türkiye düzenlemiyor!

KENDİMİZİ yönetemediğimizden kaynaklı ortalarda kalmış yığınla altyapı sorunlarının yaratıcısı da Türkiye değildir!

YARIM asırdır hâlâ nasıl bir siyasi çözüm istediğimizin bile ulusal anlamda varılması gereken mutabakatına varamadığımız ve kimilerimizin hâlâ federasyoncu, kimilerimizin “egemen Kıbrıs Türk devletinden” yana olması da TC’nin istekleri sonucu değildir!..

HA! Tabi ki araya sırtını Ankara’ya dayamışlığı ile az kalsın Ercan Hava alanını elinden alamayacağımız, ancak yıllar süren bir bekleyişten sonra nihayet Emrullah Turanlı beyefendiden adeta zorla devraldığımız hava alanımız gibi olaylar tabi ki araya sıkıştırıldı…

YADA gelip giden Sn. TC Büyükelçileri kendi inisiyatifleri ile (çok iş yapmayız ama) bazı işlerimize karışmışlardır da… Fakat “bizi TC yönetir” demek insafsızlıkla sahtekârlıktan başka bir şey değildir!

KALDI ki biz kendimizi yönettik de Ankara “hayır yönetemezsiniz” mi dedi! “Bu görev benimdir” mi dedi?

***

BAŞARISIZLIKLARI Türkiye’ye başarıları kendi hanelerine kaydeden (tabi ki bazı “yönetici” ve takımlarının) yabancısı değiliz..

FAKAT artık bu ve benzeri tutumlar kör gözüne parmağım dedirttiğince “ayıbımız” olmalarını da geçerek KKTC ile TC’nin arasını açacak boyutlara ulaştı ki bundan bir süre önce TC’li bir misafirle konuşurken yarı gülerek yarı serzenişte bulunarak “ama siz bizi sevmiyorsunuz” deyiverdi.. Doğrusu utandım çünkü kardeşler arasında görüş ayrılıkları olur ama “birbirlerini severler de sayarlar da…”

KISACA bu ülkede Türkiye’ye muhtaç olduğumuz için değil dünyada ilk defa iki Türk Cumhuriyeti Türklerinin bu kadar iç içe ve kaynaşmışlıkları ile maddi manevi dayanışmaları  çok özel ve çok anlamlı olmalıdır. Üstelik dünyasal kader birliği ile varoluş savaşımında hep yanyana omuz omuza..

Diyeyim ve kısaca bir başka konuya geçeyim:

***

KKTC de kumar serbest mi? Bildiğimce “kumar veya bahis oyunları” bazı “sosyal faaliyetlerde gelir elde etme” kulpları da takılarak bazen izinli bazen izinsiz oynanmaktadır..

Kanunları çok da zorlamadığı gerçeklerde ve ada ekonomisi ahkâmlarında özellikle bahis oyunlarına  göz yumulmaktadır. YILLAR önce henüz otel salonlarında bahis oyunlarının yeni başladığı dönemlerde krupiyer olarak çalışan bir gence sordumdu: “Kara parayı tespit eder misiniz?” Bakıp hafiften güldüydü…

YANİ başından beridir bu ülkede kara para aklaması vardır ve bir aklanma yeri de “otel lobilerindeki yeşil çuhalı masalarıyla ilgili para makineleridir..Çok sonraları da öğrendik ki bir diğer yeri de artık “rant ekonomisine dayalı arsa spekülasyonlarıdır!”

NŞTEKİM geçen gün Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi bir İngiliz vatandaşını İngiltere’de uyuşturucu ticaretinden elde ettiği yaklaşık 500 bin sterlin ve 134 bin 490 euro paranın aklanması için 12 daire inşa ettirdiği (bir LTD’i) suçlu bularak 450 bin TL para cezasına mahkûm ederken söz konusu daireler de devlete teslim edildi…

YANİ ülkede “rant ekonomisini” de yanına alarak evet aklanan karar paralar vardır.. ***

ŞİMDİ soruyorum: Nedir KKTC’nin yönetselliğinde en büyük zafiyetimiz? “Denetimsizlik!” Değil mi? Bu ülkenin canına okuyan pek çok sorun vardır ama tüm o sorunların oluşmalarının en büyük nedeni “denetim mekanizmalarını” hâlâ ve yeterince çalıştıramamamızdır!

Ki kara para olayı yeni bir sorun değildir.. Lefkoşa hava alanına uçaklar dolusu insanlar bahis oyunları için taşınmaktalar, onların uğruna TC’nin anlı şanlı şarkıcıları Türkücüleri turistik otel salonlarında konserler vermektedirler.. Hatta Güney’den bile Kuzey’ye kumar oynamaya gelenler vardır.

Kİ KKTC devletinin sınırları içinde “bir başka ve çok özel bir dünya” da işte böyle oluşup böyle faaliyet göstermektedir.. Şöyle ki bu “dünyaya” KKTC yurttaşlarının izinsiz girmesi mümkün değildir.. ***

FAKAT KKTC gene yoksuldur, gene TC’ye muhtaç bir didedir, gene avucu açık üç beş kuruş beklemektedir!

FAKAT ötede ötede sıradan yurttaşların rakamlarla asla ifade edemeyeceği, edemeyeceğimiz bir “başka dünyada” kara paralar aklanır, kara paralar üzerinde şirketler yükselir..  Bildiğimiz de sadece bu kadarıdır!

Sonuçta “denetim” diyoruz.. KKTC’yi sorma gir hanı olmaktan korumak kadar şaibe altına sokacak Sicilya ya da Monte Karlo örneği bir belde yapmak doğru değildir!

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar