KENDİ KENDİNİ TÜKETME… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

KENDİ KENDİNİ TÜKETME…

Yeni Maliye Bakanı ile ilk görüşmemizde eline bir kağıt kalem almış ve kağıda küçük bir dikdörtgen çizmişti.

Ve şöyle devam etmişti;
“Bu dikdörtgen içinde bulunduğumuz durumu anlatır.  Maliyenin tüm verilerine baktım. Tam da bu dikdörtgen gibi her taraftan sıkışmış durumdayız. Vergilerin oranlarını inceledim. OECD ortalamalarından az değil. Dolayısı ile yeni vergiler koymak doğru değil. Zaten piyasanın yeni vergi ödeyecek durumu yok. Peki  içine sıkıştığımız dikdörtgeni nasıl büyüteceğiz?  Elbette yatırımla ve özellikle dış yatırımla…”
Maliye Bakanı’nı dinlediğimde “işte bu” demiştim kendi kendime.
Çünkü bu konuşmadan önce Maliye’de bütçenin nasıl da tam takır olduğunu ve her kesimin maliyeden nasıl da para beklediğini anlatmıştı.
Aslında statükonun mali tablosunu ve bilançosunu ortaya koymuştu.
Yeni hükümet,  maliyenin kasasına girecek parayı artırma yollarını henüz bulamadı. Yatırımlara karşı da gericiliğe varan  bir direniş var.
Havadis’in bugünkü manşetinde de okuyacağınız üzere yolun sonuna gelindi.
Acil alacaklarını bekleyen sektörler ve yıl sonu ödenecek maaşlar.
İddiaya göre  CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat Başbakan Ömer Kalyoncu’ya “Ankara’dan para istemek lazım” demiş.
Ömer Kalyoncu da “sizin ve Hüseyin Özgürgün’ün gitmesinde büyük yarar var” yanıtı vermiş.
Ankara’ya kimin gitmesinde yarar olduğu sorun değil.
Sorun, Lefkoşa’ya yardım edecek bir Ankara var mıdır?


      ***

Yaygın deyimi ile ekonomik paket, resmi adıyla 2013-2015 Sürdürülebilir Ekonomiye Geçiş Programını inceledim.
Özelleştirmeleri bir yana bırakınız. Eğer bir hükümet “özelleştirme yapmak istemiyorum” derse bu iradeye saygı  göstermek gerekir.
Fakat…
Kamu yönetimi reformundan üçlü kararname ile atamaya, oradan özel yasalarla kurulmuş kamu kuruluşlarının hesaplarının denetlenmesine veya e-devlet projesinin bitirilmesine ve borç veren şirketlerin yeniden düzenlenmesine, bankaların tefeciliğe varan pozisyonlarının düzeltilmesine kadar birçok icraatın geçen yıl itibarıyla yapılması gerekirdi.
Geçici hükümetin başbakanı Sibel Siber’den itibaren bütün başbakanlar bunları uygulayacaklarını taahhüt ettiler.
Fakat yapmadılar.
Uygulanan sadece ne oldu bilir misiniz?
İrsen Küçük döneminde geçirilen sendikaların “göç yasası” dediği kamuya yeni girenlerin maaşlarının düşürülmesi.
Maaşlar düştü.
Üstüne kriz geldi ve aile bütçeleri eridi.
Vatandaşın parası eridi ama halkın yararına olacak düzenlemeler yapılmadı ve vatandaş mağdur edildi.
Şimdi de paralar suyunu çekmek üzeredir ve yıl sonuna büyük bir kriz beklenmektedir.

      ***

En büyük kötülük plansızlık ve kararsızlıktır.
“Elektrik Kurumu’nu özelleştirmeyeceğiz” demek ya da “gelecek suyu biz yöneteceğiz” gibi tavır koymak  siyasi bir iradedir ve doğru olabilir.
Fakat bunlar içinde bulunduğumuz kötülükten bizi çıkarmaz.
Hükümetin çok acil ve çok yönlü icraatlar yapması şarttır.
Yoksa kısa sürede kendi kendini tüketecektir…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar