Kazan kazan mı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
Köşe Yazarları

Kazan kazan mı

Erdoğan ÖzbalıkçıErdoğan Özbalıkçı

Kıbrıs’ta 1963’te başlayan , Rumlar ve Türklerin birbirlerini dikkata almama politikasının sonuçları ortadadır.

Sayıca güçlü olanın, azınlıkta olanın haklarını dikkate almak istememesi 1963-1974 döneminde Türkleri GETTO yaşamına mahkum etti.


15 Temmuz 1974’te, Amerika’nın da kışkırtmasıyla, Yunanistan Askeri Rejiminin  Rum faşistleriyle birlikte Makarios’u öldürmeye yönelik darbesi başarısız olunca, diğer NATO üyesi olan Türkiye , 20 Temmuz 1974’tte ada’ya müdahale ederek, Kıbrıs iki büyük parçaya bölündü.

Kıbrıslılar, birbirinin haklarını dikkate almadan, karşısındakini yok etme siyasetinde ısrar ettikçe, ada YABANCI MÜDAHALELERE daha da açık hale getirildi.

Günümüzde, özellikle Rum derin devleti ve kilise, her tür uzlaşma formülüne karşı çıkmaktadır. Ancak bu karşı çıkış, özellikle Türkiye’nin ada üzerindeki etkisini güçlendirmekten başka bir şeye yaramamaktadır.

Doğu Akdeniz’de Mustafa Akıncı’nın önerdiği, ortak işbirliği önerisini ret eden Rumlar, şimdi Türkiye’nin 7. Parsel’deki kazısıyla karşı karşıya kalmışlardır.

Rum yöneticilerinin, Yunanistan, İsrail ve Mısır’dan  veya AB den çok beklentileri olabilir.

Bu beklentiler, dünyanın somut tahlilinin analiz edilmesinde yaptıkları yanlışlıktan kaynaklanmaktadır.

Türkiye ve Kıbrıs arasındaki sorunlarda ve muhtemel bir çatışmada, yabancı hiçbir güç Rum toplumuna yardım edemez.

Yunanistan Başbakanı Mitsodakis, seçildikten hemen sonra Anastasiyadis ile yaptığı görüşmede, Yunanistan’ın izleyeceği politikayı, özel olarak net bir şekilde söylemişti.

Anastasiadis, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de izlediği politikalara bir cevap olsun ve Rum halkının morali yükselsin gerekçesiyle, Yunanistandan uçak ve askeri güç talep etmişti.

Mitsodakis ise, Yunanistan’ın ilk önceliğinin “EKONOMİK KALKINMA” olduğunu ifade etmişti.

Mitsodakis ayrıca “Silah alırsanız, çatışmaya sürüklenirsiniz. Böyle bir durumda sizi desteklemeyiz” diyerek net bir politika ileri sürmüştü.

Kıbrıs Rumları şimdi,  sürecin Montana’da kalındığı yerden devamını ileri sürmektedirler.

Türkiye ise, Montana süreci sırasında, bir daha eski çizgiye dönülemeyeceği mesajını net olarak açıklamıştı.

Öyle görülüyor ki, Kıbrıs’ta görüşmeler, ÜÇLÜ GÖRÜŞME  ile de başlatılamayacak ve bu sorun BEŞLİ GÖRÜŞME konferansında GAYRI-RESMİ olarak ele alınacaktır.

Kıbrıslılar BM nin bu son çabalarında, daha esnek ve uzlaşıcı bir yola girerlerse, Kıbrıs Sorunu kolaylıkla çözümlenebilir. Bu durumda her iki taraf da KAZAN KAZAN politikasının sonucu olarak daha güzel günlere yol açabilir.

Aksi durumda, ada hızla bölünme yönünde ilerleyecek ve ada KAYBEDENLER ADASI olarak tarihteki  yerini alacaktır.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar