KATMANDU - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Pazar, Nisan 28, 2024
Seyahat

KATMANDU

Şirin SÜHA

Geçen haftaki yazımda bu hafta Nepal’i gezeceğimizi yazmıştım ancak bu deneyimimi toparlayarak KATMANDU ve civarı olarak kaleme alıyorum. Benim için seyahat sadece bir yere gidip o yeri gezmek değildir. Mutlak surette çevresindeki şehirleri ve eğer uzaklara açılmışsam bir başka ülkeyi daha gezip görmektir.


Tıpkı bu seyahatimde olduğu gibi. Yola Hindistan’a gitme fikri ile çıkmıştık ancak vize müracaatına gelince Nepal’de programımıza eklendi. 5 ay önceden destinasyonu, tüm uçuşları, otelleri ve gezilecek yerlerin programını kesinleştirip Şubat ayında yola çıktık.  Uçuşumuz İstanbul aktarmalı Yeni Delhi idi. Kısa bir bekleme sonrası Yeni Delhi’den 1saat 10 dakikalık bir uçuşla Nepal’in başşehri Katmandu’ya vardık. Bizi alanda karşılayan rehberimizle otelimize doğru yol aldık.

Yola çıkmadan hakkında pek çok bilgi edindiğim bu seyahatimde özellikle de hijyen nedeniyle tercih ettiğimiz oteller 5* zincir otellerdi. İster gülen yüzler, isterseniz maymunlar veya isterseniz de Hindu ve Budist tapınakları cenneti deyin işte burası Nepal’in başkenti Katmandu’dur. Güney Asya’da, Çin Halk Cumhuriyeti ile Nepal’i ayıran dağ Himalaya’ lardır. Dünyanın en yüksek dağı olarak kabul edilen Himalayaların zirvesi ise 8.842 metre yükseklikte bulunan   Everest’tir.  Yerel dilde, Hima (kar) ve Laya (mesken) anlamına gelen 2 ayrı kelimenin birleşmesinden doğan bu kelime ‘karın asla terketmediği topraklar’ anlamına gelmektedir.

 

Zirveye ilk çıkan kişiler 1953 yılında bu tırmanışı yapmışlardır. Günümüzde dağcılık tutkunları bu ülkeye özellikle trekking için gelip Himalaya’lara tırmanırlar. Ancak belirli bir rakımdan sonra oksijen güçlüğü çekildiğinden tırmananlar yanlarında küçükte olsa yedek olarak oksijen bulundururlar. Dağa tırmanmak istemeyenler için ise acentelerin düzenlediği günü birlik küçük uçaklarla yapılan turlarlar ile karlı  Himalaya dağları çevresinde havadan gezinirler.

Otelimize yerleştikten sonra rehberimiz tura çıkmadan önce pasaportlarımızdaki Hindistan vizemizi görmek istedi. Kıbrıs’tan ‘çok girişli’ aldığımız vize ne yazık ki Yeni Delhi’ye girişimizde alandaki görevli tarafından iptal edilerek ‘tek giriş ‘olarak değiştirilmişti. Tura çıkmadan Hindistan Elçiliğinin mecburen yolunu tuttuk yoksa Nepal gezimiz sonrası Hindistan’a giriş yapamayacaktık. Bizler gibi vizelerinin ‘tek girişe’ çevrilmiş yüzlerce insanın Elçiliğin bahçesinde vize müracaatı için beklediklerini gördük. Vize formlarını yeniden detayları ile eksiksiz doldurduktan sonra soyadındaki harf sırasına göre çağrılıp $50 karşılığında yeniden vize aldık. Kısacası daha önceden ödenen ve alınan vize harçlarını bir kez daha ödemiş olduk. Artık gönül rahatlığı ile Katmandu’yu gezmeye başlayabilirdik.

Bize tahsis edilmiş aracımızla 2 kişi + kaptan ve rehber olarak asfaltsız ve düzensiz trafikte yola çıktık. Tapınaklar şehri olarak bilinen KATMANDU’da UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan 7 tapınak vardır. İlk ziyaretimiz muhteşem bir mimarisi olan Bir Tibet Budist tapınağı olan ‘Swyambhunath Tapınak’ ı idi. Tapınak 15.ci yüzyıl’ da yapılmış ve daha sonraki dönemlerde ise restore edilmiştir. 20kg altın kullanılarak yapılan kubbenin alt bölümünde Buda’nın gözleri var.

Siz nereye giderseniz gidin bu gözler sizi takip eder. (Mona Lisa portresi gibi) Tapınağın gerçekten müthiş bir yapısı vardır. Katmandu ‘nun mimari evleri ve pazarlarında alışveriş yapmak alışa gelmişin dışında kısaca ilginçti. Özellikle de boncuklar ve çiçeklerle yapılmış çeşitli takılar, rengarenk şallar, tütsüler ve topraktan yapılmış kaplar ilk sırayı almaktaydı. Hemen hemen her köşede bir tapınak vardı. Ancak genelde Hindu Tapınaklarına ayni dinden olmayanlar giremez. Tapınağın önündeki taşlarda renkli kıyafetleriyle oturan yerliler ortama kıyafetleri ile ayrı bir renk cümbüşü katmaktaydılar. Kimileri boş gözlerle dik dik gelip geçenlere bakmakta, kimileri ise tahta oymacılığı yapmaktaydı. Her yerde olduğu gibi burada da maymunlar ve güvercinler her yerdedir. Kesinlikle maymunlarla göz teması kurmamaya ve yiyecek vermemeye çalıştık. Bir de tabii ki Hindu dininde kutsal sayılan inekler ortalarda dolaşırken karşınıza çıkabiliyorlar. Otelimize 40 dakika olan bu yürüme mesafesinde rehberimizden otelde daha sonra buluşmak üzere ayrıldık. Her ne kadarda rehberimiz yolu bulamayacağımızı düşünmüşse de ben yön bulma konusunda kendime sonsuz güvendiğimden yine sorun yaşamadan güvercinler, dilenciler, satıcılar arasından geçerek otele ulaştık. Bir ara yolda yürürken arkama sanki bir şey çarpmış gibi oldu dönüp baktığımda yerde içi su dolu bir naylon poşet vardı. Anlam veremediğim bu durum karşısında yürümeye adımlarımızı sıklaştırarak devam ettik. Kısa bir süre sonra yine arkama içi su dolu bir poşet daha çarpınca çok sinirlenmiştim. Arkama dönüp baktığında bir duvarın üzerinde oturmakta olan 2-3 erkekle göz göze geldim. Adımlarımızı sıklaştırarak otelimize vardık. Akşam rehberimizle otelde buluşunca başımızdan geçen olayı ona anlattım. Rehberin sakin bir tavırla açıklaması gerçekten çok ilginçti: Meğerse Nepal’de kızlar ve erkekler fazla yakınlaşamadıklarından beğendikleri kişilerin arkasına içi su dolu naylon poşet atıp dikkat çekmeye çalışırlarmış. Böylece de kişi arkasına dönüp baktığında göz göze gelmekte ve bu da ‘senden hoşlandım’ anlamına gelmekteymiş. Geceleyin yöresel yemekler eşliğinde ‘Nepal Dans ‘şovunu izlemek gerçekten çok ilginçti. Çeşitli yöresel oyunlardan sonra en ilginç geleni ise yöresel kıyafetleriyle müzik eşliğinde kıvrak hareketlerle dans eden kadındı. Aslında ilginç olan dansından çok başının üzerine koyduğu önce 1 tane ile başlayıp daha sonra 6’ya kadar çıkan seramikten yapılma kocaman saksılarla dans etmesiydi. Hani bizde başa konan ve gittikçe artırılan bardaklarla sirtaki oynamak gibi. Gecemiz şov ve yemeklerle güzel geçmiş otelimize çekilme zamanımız gelmişti. Aslında günümüz yoğun geçmiş ve yorulmuştuk.

Ertesi günü tura başlamak üzere kaptan ve rehberimiz bizi otelimizden sabah erkenden almıştı. Programımız dünden daha da yoğundu.  Katmandu Saray Meydanı, Parvati Tapınakları ve Tanrıça Kumari’ nin Evi günün gezilecek yerleri arasındaydı. Tüm bu yerler arasında en ilginç olanı pek tabii ki Tanrıça Kumari’ idi. Kumari, dünya üzerindeki Hindu ve Budistlerin yaşadığına inandığı tek Tanrıça olup, Nepal’i kötü ruhlardan koruduğuna inanılmaktadır. Kumari, 2-5 yaş arasındaki Budist ailelerinin yetenekli kız çocukları arasından seçilip aileden alınır ve yetiştirilir. Bu olay aile için bir onurdur. Çocuk okula gitmez, kimse ile konuşmaz ve Durbar Meydanın’ da ki ‘Kumari Ev’de yaşar. Evden dışarıya yılda ancak 1-2 kez çıkar. Festivallerde omuzda taşınır ve asla yere basmaz. 12-13 yaşında ergen olduğu zaman ise yaşantısını  ömrünün sonuna kadar yalnız olarak genelde aldığı maaşla tek başına sıradan bir kişi olarak sürdürür. Artık onun yerini ise başka bir Kumari alır. Böylece  Kumari’nin  reekarnasyon ile yeniden dünyaya geldiğine inanılmaktadır.

Nepal’de kocaman dükkanlar göremezsiniz hele alışveriş merkezleri hiç yoktur.  Genelde kapılarının önünde küçük bir masa, tezgah vazifesi görür eğer kişi kasapsa et, veya balıkçı ise balık o masada durur. Yollarda eski model arabalar ve eski bisikletler çok görürsünüz. Genelde bisikletin önünde kocaman bir terazi asılıdır. Terazinin iki kefesinde bazen satılacak meyveler bazen ise bir babanın iki küçük çocuğunu bisikletteki bu terazinin kefelerine oturtup taşlık yollardan gittiğini görürsünüz. İşte o nedenledir ki bu ülke ne yazık ki Orta Asya’nın en fakir ülkesidir. Kısaca ülke nüfusunun 3’te 1’i yoksulluk sınırının altındadır.   Para birimi Nepal Rupisi olan bu ülkenin resmi dili ise Nepali’ dir. Ülkenin toplam nüfusu 25 milyon civarı olup Katmandu ise 1 milyon civarı nüfusa sahiptir. Katmandu gezimizi tamamlayarak vizelerimiz pasaportlarımızda, yüzlerimizde gülümseme ile Yeni Delhi’ye uçmak için ülkeden ayrıldık. Farklı bir yaşamları olan bu insanların yüzlerindeki gülümsemeler hele küçük çocukların sevimli bakışları unutulacak gibi değildi….

Ne var ki, 2015 Nisan ayında bu bölgede richter ölçeğine göre 7.6 şiddetinde deprem olmuş ve Katmandu’da birçok tapınak ve binalar yıkılırken toplam 66 bin kişinin bu depremden etkilendiği basında yer almıştı.

Kısaca, Katmandu görülmesi gereken değişik deneyimlerle dolu yerlerden biridir. Eğer doğada yürüyüş veya tırmanma tutkunuz varsa ve alışılmışın dışında kalan bölgeleri ziyaret etmeyi severseniz bir gezgin olarak size bu bölgeyi tavsiye ederim.

Haftaya bir başka Şirin’ce Geziyorum ‘da buluşuncaya kadar sevgiyle kalın……

 

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar