KARIŞIK SİYASETLER - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mayıs 3, 2024
Köşe Yazarları

KARIŞIK SİYASETLER

Eşref Çetinel

Türkiye bir yandan değişirken yenilenmesinin öte yandan büyürken güçlenmesinin ayni zamanda bedelini de ödüyor..

Dün kadar dünyadaki kalkınıp sanayileşmiş ülkelerin müşterisi olan Türkiye şimdi hızla artan müşterileri için de üretim yapıyor. Yani artık Türkiye sadece Akdeniz yatağında değil, dünya ticaretinde de sahne alıyor. Ve doğal “politikalar” nedeniyle de dost ve düşmanları artıyor!


NİTEKİM kuruluşundan beridir bir “Hristiyan kulübü” olan Avrupa birliği için de artık Türkiye ciddiyetle mercek altına alınıp çok yakından takip edilmesi gereken bir ülkedir. Hatta üyesi oluğu NATO için bile!

PEKİ ama Okyanus ötesindeki Amerika’ya ne oluyor? Neden Türkiye’yi sahip olduğu “muazzamı dünya gücüne” dayanarak kıskacı altında tutmaya çalışıyor.. Neden hem Ortdoğu’da hem Suriye’de hem Kıbrıs’ta ve de Ege denizinde Türkiye’nin etki alanlarını bazen oluşturduğu kalelerini yıkmaya çalışıyor.. Neden Türkiye’yi kendi sınırları içine hapsetmeye çalışıyor?

HAYIR tüm bunların oluşumu ile politikaları hatta tehditlere varan uyarıları Temsilciler Meclisi ile Senatosundaki üyelerinin marifeti oluyor.. Kİ bir süre önce de okuduğum bir makaleden esinlenerek yazdımdı: “Biz yabancı ülkelerdeki yerleşik Türkler para kazanmaktan başka bir şey düşünmezken ayni konumdaki Yahudi, Rum, Yunan gibi azınlıklar Amerikan senatosu ile temsilciler meclisine girecek kadar etkin ve yetkin siyasi lobiler oluşturmuşlardır. Cumhurbaşkanı Biden’ı bile etki alanlarına alabilecek kadar. Nitekim Yunan asıllı senatör Menendez diyor ki “ben Türkiye’ye F 16 savaş uçaklarının satışına sonuna kadar ve ölümüne karşı koymaya çalışacağım!.” Ve çalışıyor da!

DAHA bir somut gerçek ise işte o Sentoda Menendez’i susturacak Türk kökenli bir Amerikan vatandaşının olmamasıdır!

Kİ benzer sorun biz Kıbrıs Türklerinin çok daha yoğunluğunca yaşadıkları İngiltere’de de vardır.. Tek kelime ile ifade edeyim Londra’da Yunan ve Rum lobileri İngiltere Temsilciler Meclisini hallaç pamuğu gibi atarlarken bizimkilerin gün yirmi dört saat çalışmaktan kıçları çıkmakta zaten ötesini görecek hlleri de kalmamaktadır! Kaldı ki ne diyorlar? Biz Rumlarla yan yana hem çalıştığımız işyerlerinde hem de mahallerimizde komşular olarak kardeş kardeş yaşıyoruz..

BİR FARKLA AMA: O yanyana iç içe yaşadıkları Rumlar Pazar günleri yine kiliselerine gitmekte yine siyasi lobiler oluşturmakta ve yine Kıbrıs’tan Türkiye’yi kovmaları için mevcut yönetimleri seçimlerdeki oylarıyla baskı altında tutmaktadırlar..

DOĞRUSU bu siyasi yapımız ve ilgili öteki devletlerin azınlıklarıyla olagelen ilişkilerimizdir ki Kıbrıs ve Türkiye’nin dışında bugüne kadar Kuzey’deki egemen devletimizi kabul ettireceğimiz tek bir ülke bulamadık!

Neyse ki son zamanlarda Erdoğan’lı Ankara başardı da en azından bu adada bir varlık, Kuzey’de bir Devlet olduğumuzun ispatında kendimizi ilk kez bir dünyasal ittifak olan TDT’nin “gözlemci üyesi olarak bulduk..

***

PEKİ AMA? Aradan bir zaman geçti. Bu konuda her hangi bir gelişmenin yada ilgili haberini okuyup işittiniz mi? Mesela “gözlemciyiz” de bu konuda var mı ülkede bu gözlemcilik dediğinizin ne menem bir şey olduğunu açıklayıp söyleyen? Bu üye ülkelerle temasa geçildi mi? Hatta siyasi ve ekonomik ilişkiler için çalışmalar yapılıyor mu? “Gözlemcilik” sıfatında her hangi bir atama düşünüldü mü?

HAA! “Şimdi zamanı değil, hele yerel seçimler bitsin düşünürüz mü” diyorsunuz? Allah size kolaylık versin!

***

KISACA TAKILDIKLARIM: Geçen gün Sn. Tatar ile Anastasiadis BM’lerin yeni yıl resepsiyonunda konuşma fırsatı buldular.. Sonrasında yaptıkları ilgili açıklamaları ilk kez birbirleriyle örtüşüyodu! Maşallah dedim, demek taraflar

Çok ciddiler! Ne idilerse ikisinde dokuzunda da hâlâ öyleler!

BİR zamanlar sloganlaştırdıydık. “Araplarla Yhudiler derdik hi bir zaman anlaşmamak için anlaştılar!” Biz de Rumlarla o raddeye geldik! Nitekim her halde ayaküstü görüşme sonrasında her iki liderin yaptığı açıklamaların özeti “tezlerimizde ısrarcıyız” söylemleri oldu! Ki artık hem onlar hem biz “uzlaşmama” konusunda uzlaştık!

***

BELEDİYE SEÇİMLERİNE az bir süre kaldı.. Vaatler de rengârenk konfetiler gibi havalarda uçuşuyor.. (Fakat hiç biri bizim yıllarımızdaki belediye seçimlerindeki vaatler renkli değil! Ne diyordu şimdilerde çoktan rahmtlik olmuş Belediye Başkan adaları? “Size hamam yapacağız!” Mağusa uğrar da bizim gibi eskilere sorarsanız size ne olduğunu anlatırlar!! ***

VE O BÜYÜK TELİKE! Mağusa Belediye adaylarından Dr. Erdal Özcenk ne diyor kampanyasında? “Hiçbir Belediye çalışanı işinden olmayacaktır!”

GÖZÜMÜZ AYDIN! Zaten Mağusa Belediyesinin derdi personel fazlalığıydı! Bu nedenle borca saplanmıştı. Şimdi kimse şişirilmiş personele dokunmazken üstelik seçim sonrasındaki vaatler doğrultusunda yanlarına yenilerini de katacak ve durun bakalım ne olacak!

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar