KARANTİNA NOTLARI - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

KARANTİNA NOTLARI

Ahmet OkanAhmet Okan

Bahçeye yağmur yağıyor, sardunyalar yağmur damlaları ile neşeli görünüyorlar, yaprakları ve kor kırmızı çiçekleri capcanlı; yanında yasemin ağacı çiçeğine yüklenmiş, daha önceleri bu mevsimde böyle olduğunu fark etmemiştim…


Duman adındaki sokak kedisinin, başını ön ayaklarının arasına alıp gözlerini kapatarak her sabah 10 gibi bahçedeki çitlerin altında bir yere uzanıp uykuya daldığını ilk kez fark ediyorum…

Dolunayın gece saat 9 civarında biber ağacının çatallanmış gövdesi arasında göründüğünü ve oraya beyaz bir güvercin gibi konduğunu ilk kez görüyorum ve daha önceleri böyle bir gece manzarasını hiç fark etmediğime şaşıyorum…

80’li yılların baskısı olan bir romanı üçüncü kez okuduğumda, dilimize çevirisinin yetersiz kaldığını ilk kez fark ediyorum…

Her gün küçük kızı ile birlikte bisikletle boş alanlarda gezinen orta yaşlı, biraz şişman, kirli sakallı bir adamın aynı sokakta komşumuz olduğunu ilk kez öğreniyorum…

Çalışma odamda duran 7 adet ağız armonikasından “B”, yani Si Majör düzeninde olanı ilk kez kullanıyorum…

Evde hareket olsun diye sabahları kendime göre spor yaparken, yaptığım hareketlerin lisede jimnastik derslerinde öğrendiğim hareketlerden ibaret olduğunu fark ediyorum…

Daha önceleri araba ve insan kalabalığından bunaldığımız cadde ve sokakların boş kaldığını gördükçe, memleketin bu haliyle daha güzel olduğunu görüyorum…

Mutfak çeşmesinin soğuk su tarafında suyun iplik gibi aktığını ilk kez fark ediyorum…

Antika sayılabilecek bir radyo-pikapta long play çalarken, 3’üncü şarkıdan sonra pikabın disk’inde bir yavaşlama olduğuna ve düşük devirde çalıştığına ilk kez tanık oluyorum… (45’liklerde sorun yok…)

Her gün dünyada ve memlekette ne oldu ne bitti diye haberlere bakarken, böylesine salgın zamanlarında bile birbirleri ile tepişen ülke siyasetçilerinin olabileceğini hayretle görüyorum…

Bulunduğum bölgede ramazan topu niyetine atılan geritepmez topundan o kadar gümbürtünün çıktığını ilk kez fark ediyorum ve acaba gerçek mermi mi kullanılır diye kendi kendime bilgisizce soruyorum…

Bir de şunu soruyorum: Her şeyin online olduğu bir dönemde ramazan topu da online olsa olmaz mı?

Sokak ve caddelerden tek tük geçen motorlu araçlardan hiçbirinin hız yapmadığını görüyorum; bunlar yoğun trafikte niye hız yaparlar diye kendi kendime soruyorum…

Evin dandik panjurlarının birçoğunda açılıp kapanma işlevi gören kollardan bazılarının bozulduğunu ilk kez görüyorum…

Duvarda asılı bir tablonun eğri durduğunu evde kaldıkça fark etmiş oluyorum…

Topluma tek yönden gelen yayılmacı hareketlerin ve baskıların virüs nedeniyle eskisi gibi olmadığını ve değerli bir azalış gösterdiğini görüyorum…

Sürekli haber izlediğim bir TV kanalında haber spikerinin Mehmet Ali Birand gibi her gece değişik bir kol saati ile göründüğünü yeni fark ediyorum…

Evde kalmış ahalimizin gürültüsüz bir toplum olduğu kanısına varıyorum…

Korona öncesi yazdığım yazıları sabah baskısına yetiştirme telaşı içinde yazarken, salgın günlerinde sanki akşam baskısına yetiştirmek için yazıyorum…

Doğrusu,

Evde kaldıkça kendimi Duman gibi hissediyorum…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar