KARADENİZ GAZINA DEĞİL AKDENİZ GAZINA BAKALIM - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 17, 2024
Köşe Yazarları

KARADENİZ GAZINA DEĞİL AKDENİZ GAZINA BAKALIM

Erdoğan Özbalıkçı

Türkiye içinde bulunduğumuz haftada  Karadeniz’de zengin gaz kaynakları bulmaya devam ettiğini açıkladı.

Karadeniz’deki gaz yatakları ve bunların işletilmesi konusunda Uluslar arası herhangi bir tehlike veya gerginlik yok. Ancak Doğu Akdeniz’deki gaz yataklarına ve işletilmesine sıra gelince,  ya kızılca kıyametin ya da Kıbrıs’ta çözümle birlikte UZLAŞMA yolunun açılacağı alternatiflerinin dışında başka hiçbir çıkış yolu yok.


Bu konuya daha yakından bakalım:

Güney Kıbrıs, Münhasır Ekonomik Bölgesi’ni 13 ayrı parsele ayırıyor.

Türkiye ile Güney Kıbrıs arasında Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginliğin iki boyutu bulunuyor. Birincisi Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) doğal gaz ve petrol arama ruhsatı verdiği alanlar. Bu alanlar A, B, C, D, E, F ve G bölgeleri olarak işaretleniyor. Rum tarafının 1, 2, 3, 8, 9, 12 ve 13 numaralarıyla işaretlediği bölge, Türk tarafının E, F, G bölgeleriyle kesişiyor…

Diğer gerilim noktası Türkiye ile Libya arasında imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Mutabakatı. Bu mutabakata göre Güney Kıbrıs’ın 6’ncı parseli, Türkiye’nin kıta sahanlığı ile kesişiyor. Türkiye, Birleşmiş Milletler’e gönderdiği 12 Nisan 2017 tarihli bir belgede Güney Kıbrıs’ın 6’ncı parselde hidrokarbon arama ve çıkarma izni vermesini “provokatif eylemler” olarak nitelemiş, “kendi kıta sahanlığında yabancı şirketlerin izinsiz hidrokarbon arama ve çıkarma faaliyetleri yürütmesine müsaade etmeyeceğini” belirtmişti…

Söz konusu bölgede 2. 3. ve 9. parsellerde İtalyan Eni ve Güney Koreli Kogas şirketlerinin müşterek lisansı bulunuyor.

Fransız Total ve İtalyan Eni 6. ve 11. parsellerde eşit pay sahibiyken, 8. blokta Eni tek başına ruhsat sahibi konumunda yer alıyor.

Birinci saha ise yüzde 35 ABD’li Nobel, yüzde 35 İngiliz BG ve yüzde 30 da İsrailli Delek ve Avner şirketlerinin hisselerinden oluşuyor.

Türkiye ve KKTC’nin hak iddia ettiği bölgede yalnızca 10. ve 11. persellerde çakışma meydana gelmiyor, diğer parsellerin hepsinde münhasır ekonomik bölge tartışmaları devam ediyor.

Birinci parselde ABD’li Exxon Mobil ve Katar Petroleum ortaklığı, 11. parselde ise Total ve Eni ortaklığı ruhsatları elinde bulunduruyor. Geriye kalan 1’inci, 4’üncü, 5’inci, 7’inci ve 13’üncü parseller için görüşmeler devam ediyor…

Görüldüğü gibi Doğu Akdeniz gazının çıkartılmasında Güney Kıbrıs, Amerika, Fransa, İtalya ve İsrail şirketlerine pay vererek sorunu uluslar arası bir sorun yapma politikasını izlemektedir. Türkiye ise oldu-bittileri kabul etmeyeceğini defalarca açıklamıştır.

Bu durumda bu gazın çıkartılıp AB ve diğer ülkelere taşınması, Rusya-Ukrayna kriziyle birlikte önem kazanmışken, Türkiye faktörünün de tatmin edilmesi zorunlu hale gelmektedir.

Rum tarafındaki ve Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra, kısa bir zamanda, DOĞU AKDENİZ’deki enerji sorunu krize ve belki de çözüme gidecek yolu açacaktır.

 

Tepki göster
Bayıldım
1
Bayıldım
Huzurlu
2
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar