Kamulaştırıp yıkmak - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Mayıs 11, 2024
Köşe Yazarları

Kamulaştırıp yıkmak

basaran duzgun banner

Yaşanan bunca acı, radikal tedbirler alınması için bir vesile olur mu?

Birinci gün “evet mutlaka olur” diye düşünürüm.


İkinci gün “zorlarsak bu kez olacak” diye heyecan yaparım.

Üçüncü gün “galiba olacak” umudu taşırım.

Dördüncü gün “lanet olsun bu memlekette hiçbir şey değişmez” deyip kendi işime bakarım.

***

Benzer bir sıra, yönetenler için de mevcuttur.

Birinci gün olay yerini incelemeye giderler ve “taziyelerini” bildirirler.

İkinci gün “her türlü tedbiri alacağız” diye demeçler verirler.

Üçüncü gün “uzmanlarla” toplantılar yaparlar.

Dördüncü gün “bunlar yine unuttular” deyip işlerine bakarlar.

***

Şaşmaz bir düzen içinde ve her defasında aynı sırayla niye bu tekrarlanıyor?

Çünkü tekil olarak adına “vatandaş” denilen, çoğulunda “halk” olan ve kendine cürmünden fazla yüklediğimiz o güç var ya, en kötü felaketleri bile dört günde unutuyor.

Unutup da kendi işine dalıyor.

Ve hatta yaşanan felaketleri ısrarla gündemde tutmaya çalışanlara da posta atıyor, “yeter be gardaş amma uzattın ha” deyip kızıyor da.

Mesela, hesap soran gazeteleri bayiden satın almıyor, televizyonları zaplıyor, sosyal medyada hesap soran iletileri düz geçiyor ama yeme içme fotoğraflarına like üstüne like yapıyor.

Ve bu düzen böyle sürüp gidiyor.

Niye?

Çünkü tekil olarak “vatandaş” çoğul olarak “halk” dediğimiz güç öyle istiyor.

Farklı olmasını isteseydi bunca acı ve felaket yaşanır mıydı?

***

Üçüncü gündeyiz ve itiraf etmeliyim ki “galiba olacak” umudu taşıyorum.

Biliyorum “vatandaş” kızacak ama ben bu ekiple ilgili umut kırıntıları taşıyorum.

Tufan Erhürman’ın saf akademisyen tarafı, Kudret Özersay’ın  bir şeyler yapma azmi, Cemal Özyiğit’in duyarlı yurt severliği, Serdar Denktaş’ın tecrübe ve bilgeliği bir araya geldiğinde, 40 yılın sorunlarını çözmek için gerekli sinerjinin ortaya çıkaracağına ilişkin hala umut taşıyorum.

Örneğin, en kısa sürede önlerine haritaları serip, dere yataklarını tespit edip, sonra da araziye gidip yerinde tespit yapıp, dere yatakları üzerine yapılan ev ve benzerlerini derhal kamulaştırıp yıkacaklarını ve Girne’yi hiç olmazsa dere yatakları açısından doğal haline geri döndüreceklerini hayal ediyorum.

Yok, yok hayal değil bunu yapabilecek güç ve kapasitelerinin olduğunu biliyorum.

Ve bunu derhal yapmalarını istiyorum.

Yoksa, dördüncü gün bittiğinde ben de unutup gideceğim.

Kendi işime bakacağım.

Bu durum politikacılar olarak onların işine gelebilir.

Fakat tarihe “bunlar da hiçbir şey yapmadı” olarak geçecekler.

Tercih kendilerinindir…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar