“KAMUYA GİREN KALIR” DÖNEMİ BİTİYOR:
Yeni yasaya göre, kamuda iki yıl kötü sicil yazılan memurun yeri değiştirilecek. Aynı tavrı sürdürür, verimsiz çalışır ve iki kez daha olumsuz sicile sahip olursa, direkt olarak kamudan tart edilecek
MÜDÜRLÜKLER MÜNHAL:
Yeni tasarının yasalaşması halinde, üçlü kararname ile göreve gelen mevcut müdürler, yine üçlü kararname ile görevden alınabilecek. Yeni müdür atamaları ise “münhal” ile yapılacak
ESKİ GÖREVE:
Kamuda müdürlükler de “performansa” bağlı olacak. Performansı iyi olan kalacak, kötü olan gidecek. Müdürler kamudan atanmışsa, kamudaki eski görevine geri dönecek. Dıştan da müdür atanabilecek
BİLDİRİM FORMÜLÜ:
Kamu çalışanı ikinci işini amirine bildirecek, izin alacak. Eğer ikinci işi, kamuda yaptığı işini istismar etmiyorsa izin verilecek. Bildirimde bulunmaksızın ikinci iş yapan kamu çalışanı ise yakalanması halinde, direkt olarak kamudan tart edilecek
Denktaş: Statükoya kurban edilmemeli
Demokrat Parti Genel Başkanı ve yasayı hazırlayan İdari, Kamu ve Sağlık İşler Komitesi Başkanı Serdar Denktaş, “bazı sendikalar” tepki gösteriyor diye, CTP’nin desteğini çekmemesini istedi. Denktaş: Kamuda 1976’dan bu yana ilk kez köklü değişime gidiliyor. Yasa halktan yana, ama aynı zamanda kamuda işini tam yapan çalışandan yana. DP sonuna kadar bu değişimin yanında duracak. Temmuz ya da ağustos, olağanüstü bir birleşimle tasarıyı yasalaştırmaya hazırız
Havadis ÖZEL
Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş, aynı zamanda son bir aydır başkanlığını yaptığı İdari, Kamu ve Sağlık İşler Komitesi’nin “kamu reformu” olarak adlandırılan Kamu Çalışanları Yasası ile ilgili çalışmaların tamamlandığını söyledi.
DP Genel Başkanı ve İdari, Kamu ve Sağlık İşler Komitesi Başkanı Serdar Denktaş, son hali verilen Kamu Çalışanları Yasası ile ilgili ayrıntıları Havadis Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Hüseyin Ekmekçi’ye anlattı.
“Tamamı kafamızdaki köklü kamu reformunu yansıtmıyor” ifadesini kullanan Serdar Denktaş, “Ancak tamamı komite üyelerinin uzlaşısı ile ortaya çıkan yeni tasarı, ülkedeki kamu dengesini tamamen vatandaşın lehine değiştirecek niteliktedir” yorumunu yaptı.
Serdar Denktaş, bakanlığı döneminde Kamu Çalışanları Yasası ile yoğun ilgilendiğini belirterek, “Bu nedenle bakanlıktan ayrılmamın ardından İdari, Kamu ve Sağlık İşler Komitesi Başkanı olmak istedim” dedi.
Denktaş, bakanlıktan ayrılmasını da fırsat bilerek, “DAÜ Yasası, Belediyeler Yasası, Siyasi Partiler Yasası ve Kamu Çalışanları Yasası’nı reform olarak düşündüm ve tümünün yasalaşması için yoğun bir çalışma içerisindeyiz” dedi.
UBP ve TDP’ye çağrı yapan Denktaş, “Sanki yasaya karşı çıkmak için zemin yaratılıyor. Bu yasa bir mutabakatın ürünü. Popülizmin değil, ülke sevgisinin ön çıkmasından yanayım” dedi.
“Olağanüstü Meclis oturumu” formülü
Temmuz ayı içerisinde, önce vekiller, sonra sendikalar, en sonunda da vatandaşın Kamu Çalışanları Yasası ile ilgili bilgilendirileceğini anlatan Denktaş, “Ağustos ayını beklemeden olağanüstü Meclis oturumu ile DAÜ Yasası ile birlikte ilgili yasayı Meclis’te onaylayabiliriz. Bu konuda CTP’ye de açık çağrı yapıyorum” dedi.
Denktaş, komite olarak, Meclis’in tatile girdiği haziran ayı sonu itibarı ile çalışmalara devam edeceklerini söyledi.
Denktaş, “Olağanüstü bir oturumla yasayı yeni döneme bırakmadan geçirebiliriz. Umarım sendikaların bir kısmının şikayeti nedeniyle ile bu çalışma çöpe gitmez. Üzerinde popülizm yapılmayacak kadar ciddi bir çalışma yapıldı. Bugüne kadar hep mutabakatla geldik. Bundan sonrası için de aynı anlayışı bekliyorum. Bu konuda CTP Genel Sekreteri Tufan Erhürman ile de temas ettim ve mevcut statükonun devamında ısrar edenlere boyun eğilmemesini istedim” dedi.
Denktaş önem veriyor
Başbakan Yardımcılığı görevinin ilk gününden itibaren, önce Avrupa Birliği uzmanları, ardından da sendikalarla beş ay gibi bir süre ciddiyetle yasanın üzerinde durduklarını anımsatan Serdar Denktaş, sendikaların tavrı ile ilgili şu açıklamayı yaptı:
“AB uzmanlarının ardından, ilk etapta sendikalarla bir araya geldim. Her sendika, kendi örgütlü çalışanına yönelik taleplerin, ilgili yasa içerisinde yer almasını istedi.
Her bir sendika ayrı yaklaşım ortaya koydu. İşçi kadrosundan girip memurluk yapanlar, özelleştirmeden girenler, geçiciler, yani anlayacağınız gibi kamunun içerisi darmadağın.
Yaptığım ilk tespit, kamuda çalışanların sadece yüzde 50’si Kamu Hizmeti Komisyonu üzerinden istihdam edildi. Geriye kalan diğer yüzde elli ise tamamen siyasetçinin iki dudağı arasında kamuda çalışmaya başladı.
Tek tek tüm sendikalarla görüşmelerim oldu. Grup grup sendikalarla görüştük, beş ayda sendikalarla çoğunlukla mutabakata varmış şekle getirdik. Bu beş ayın sonunda, tasarıyı Bakanlar Kurulu’na sunabildik.”
“Tam anlamıyla reform olmasa da…”
Denktaş, ilgili yasanın son 20 aydır, Meclis’te madde madde ele alındığını belirterek, “Reform diye nitelediğimiz bazı hususlar değiştirildi, yumuşatıldı. Dolayısı ile tam istediğimiz gibi bir reform mu? Hayır…” ifadesini kullandı.
Denktaş, 1976’dan günümüze Kamu Görevlileri Yasası’nın ilk kez değiştirileceğine dikkat çekerek, “Demokratik bir süreçle bu değişim yaşandı ve yürürlüğe girilecek noktaya geldik” dedi.
“Verimlilik artacak”
Denktaş, yeni değişimin, kamuda köklü değişim sağlayacağını ifade etti. “Ödül-ceza” sisteminin varlığına dikkat çeken Denktaş, her kamu çalışanının yeni yasa ile birlikte “verimli” olmak durumunda olduğunu söyledi.
Denktaş şöyle devam etti: “Yapılacak yeni intibaklar ile birlikte, her kamu çalışanına yeni görev ve sorumluluklar veriliyor. Düşünün şu anda vezne görevlisi var ama açık çıksa, sorumluluğu yok.
Performans ölçüm yöntemleri sistemde var olacak. Kamu çalışanı kendi kendini değerlendirecek.
Her altı ayda bir amir, kamu çalışanına performansını bildirecek. Amir bu raporları hazırlayamıyorsa, kendisi suçlu konumuna düşecek.
Genel müdüre kadar kendi kendini denetleyen bir sistem kurulacak. Bu sistem, personelin kendi kendini kontrol etmesini beraberinde getirecek.”
“Kamuya giren kalır dönemi bitiyor”
Denktaş, ilgili yasada en köklü değişimlerden birinin de “kamuya giren, emekli olana kadar kalır” ilkesinde yaşanacak değişim olduğunu söyledi.
Denktaş, tasarının yasalaşması ile birlikte ortaya çıkacak yeni durumu şöyle anlattı:
“Dört kez kötü bir sicil yazılan memur, sorgusuz sualsiz kamu sisteminin dışına alınacak, yani tart edilecek.
Bunun ilk iki yılında, bölümü değiştirilecek. Eğer, verimsiz çalışmaya devam eder ve yeni yerinde de verimsiz çalışmaya devam ederse, dört yılın sonunda, artık kamu çalışanı olmayacak.
Haksızlığa uğradığını iddia ederse, Kamu Hizmeti Komisyonu’na başvurabilecek. Kesin kararı Kamu Hizmeti Komisyonu verecek…”
“Müdürlükler münhal olacak”
Kamuda, üst kademe yöneticileri ile ilgili “kanayan yara” haline gelen “üçlü kararname” sisteminin de köklü bir şekilde değişeceğini söyledi.
Üçlü kararnamenin yeni yasa ile ortadan kalkacağını belirten Serdar Denktaş, mevcut müdürlerin, emekliye çıkana ya da görevden alınana kadar görevlerine devam edebileceğini söyledi.
Mevcut müdürlerin üçlü kararname ile geldiğini ifade eden Denktaş, “Yine üçlü kararname ile görevden alınabilecekler” dedi.
Sadece iki ay vekalet
Görevden alınan bir müdürün yerine en fazla iki ay vekalet verilebileceğini söyleyen Denktaş, yeni üst kademe yönetim sistemini şöyle özetledi:
“Münhaller, hem kamu çalışanına, hem de dışarıdan atamaya açık olacak. Kıstaslar münhalde belirlenecek. Atamayı Kamu Hizmeti Komisyonu’nun oluşturacağı uzman dört kişilik kadro yapacak.
Artık, devletin atadığı müdürler olacak, siyasi partilerin değil… Elbette KHK tarafından atanan müdürler de performans ölçümlerine göre görevden alınabilecek.
Performansı yetersiz bulunan müdürler, görevden alınırken, kamudan gelen, kamudaki eski görevine dönecek.”
Son konu “ikinci iş”…
Kamuda ikinci iş konusunda da açıklamalar yapan Denktaş, “İkinci iş mevcut yasada da yasak. Ama denetleyemiyoruz. Ancak, yeni yasada bunu bildirime açıyoruz” dedi.
Denktaş, bildirim ile ilgili açılımı anlattı:
“Denetimi tam anlamıyla yapamadığımız için, bildirim formülünü gündeme getirdik. Kamu çalışanı ikinci işini amirine bildirecek ve izin alacak. Eğer ikinci işi, kamuda yaptığı işini istismar etmiyorsa, engellemiyorsa, izin verilecek.
Bildirimde bulunmaksızın ikinci iş yapan kamu çalışanı ise yakalanması halinde, direkt olarak kamudan tart edilecek.
Bir öğretmen örneğin, kendi okulundaki öğrenciye özel ders veremeyecek. Sağlıkta da bu çok tartışılıyor. Örneğin doktorlar, hastane imkanını klinik olarak kullanabilir mi?
Burada esas amaç, eğitim ve sağlıkta yapılacak reformlarla ikinci işin önüne geçilmesi. Yeni yasa, Eğitim ve Sağlık Bakanlıklarına da reform yapılmasını zorunlu kılacak ve süreci hızlandıracak.”
