Kamu Yönetimin Çivisi Çıkmış... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Kamu Yönetimin Çivisi Çıkmış…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Yunanistan’da bankalar battığında ve o büyük ekonomik kriz başladığında, bize çok ilginç gelen bir haber okumuştuk…

Binlerce memurun işe gitmeden maaş aldığı, hatta bir devlet memurunun 3 ayrı kamu kurumundan maaş çektiğinin tespit edildiği belirtiliyordu. Tek bir örnek değildi. İnanılmaz bir şekilde yaygın olduğu, kamu kaynaklarını ciddi şekilde kemiren bir durum olduğu açıklanmıştı.


O zaman hayretler içinde kalmıştık.

Böyle bir otorite eksikliği, sistemsizlik olabilir mi demiştik.

Meğer farkımız yokmuş…

Başbakan’ın göreve gitmeyen personel açıklamalarını gördüğümde dahi, çok yaygın bir durum olduğunu düşünmemiştim. En çok, zamanında işe gitmeyen, erken çıkan olabilir demiştim. Ha, bir de sırf seçim maksatlarıyla alınanlar olmuştur geçmişte. Onlar da işe gitmezler. Zaten ellerine pek de iş verilmez. Bunlardan birinin yıllar sonra memuriyetten atıldığını da biliyorum.

Dahası da varmış, 2013 ila 2017 yılları arasında Kamu Görevlileri Yasası’na aykırı hareket eden, 1 yıl içinde 30 günden fazla özürsüz, izinsiz işe gelmeyen 4 çalışan işten çıkartılmış. Disiplin soruşturması devam edenler var.

Buna artık ‘istisna’ denemez…

Başbakan konuyu ileri götürdü ve Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı’yla ele aldı. Başkan Kamil Kayral’ın konuşmalarından, iş gitmeyen personel konusunun tahminlerimizin ötesinde olduğunu anladık.

Dün de Yenidüzen’de Fehime Alasya’nın bir haberi vardı ki, işin ne boyutlarda olduğunu gösterdi. Gümrük’te 3 memurun hiç göreve gitmedikleri halde hem maaşlarını, hem de ek mesai aldıkları iddia ediliyordu…

Üstelik de Gümrük, gelirlerinin çoğunu ek mesaiye harcar. Yani vardiya çalıştıracak personeli yoktur.

Benim bildiğim, bu işe Personel Dairesi bakar, Kamu Hizmeti Komisyonu değil. Komisyon belki soruşturma aşamasında devreye girer.

Ama esas sorumlu, Bakanlık üst düzey kadrolarıdır. Bakanlık Müdürleri bu iş içindir. Onların üstünde de idari müsteşarlar. Disiplinsizlik, sistemsizlik bu duruma gelmişse, üst düzey yöneticilerin göz yummasındandır, başka bir şeyden değil…

Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı, bölgelerde denetim merkezleri kurulmasından söz etmiş.

Bence anlamsız külfetler. Hani ‘bir işin olmamasını istersen, komisyona havale et’ derler ya o hesap.

Basit bir genelge, ama ciddi, yaptırımı olan bir genelge bu işi halleder…

Tüm Bakanlıklara gönderirsin, “İşe gelmeyeni uyar, yasaya göre cezalandır, bize bildir, disiplin soruşturması açılsın; ama biz tespit edersek, sen de sorumlu olacaksın” dersin ve takibini yaparsın.

Bütçenin yüzde 80’i memur maaşları, emekli maaşları ve sosyal yardımlara gidiyor. Personel yetersizliği gerekçesiyle yaptırılan ve 120 milyon liraya ulaşan ek mesai ödenekleri de cabası. Çalışan nüfusun yüzde 80’i özel sektörde. Bu insanlar en ağır şartlarda, en düşük maaşa çalışıp, vergileriyle ancak da bu memur hovardalığını ödemekteler…

Ne berbat bir sistem. Aslında berbat olan sistem değil, siyaset. Her türlü kuralı siyaset adına yıkan politikacılar. Düşünün 2009’da cari giderler bütçenin yüzde 70’ini oluşturuyormuş, şimdi yüzde 80’ini. Demek ki, istikrarlı bir şekilde büyüyen sadece çürüme olmuş…

Bu yapıyla bir yere varılamaz. Ne kamu disiplin altına girer, verimli olur, ne de devlet bütçesi. Sosyal etkileri, hiyerarşi, otorite ha keza…

Neşter gerek, hem de hemen… Cesaretle, kimsenin gözünün yaşına bakmadan. Özel sektör çalışanının, yatırımcının, girişimcinin, tüm vatandaşın hakkı için…

 

YERİN KULAĞI VAR

AKDAĞ KİBARLIK YAPMIŞ:

recep-akdağTürkiye Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ kibarlık yapmış. Ekonomik İşbirliği Protokolu’nun seçimler ve hükümet değişikliği nedeniyle aksadığını söylüyor. Yüzümüze vurmaktan çekinmiş. Oysa protokol geçen hükümet döneminde neredeyse askıya alındı. Öngörülen proje kaynaklarının sadece yüzde 16’sı kullanılabildi. Sebebi ortada, hükümet proje üretme konusunda gereken iradeyi, çabayı göstermedi de ondan. Ve bu ülke o projelerle bir çok sorununu aşabilecek, kurumsallaşabilecekken, son 2 yılı boşa geçirdi.

CEZASI SADECE 7 BİN TL:

Önceki gün dağyolunda meydana gelen feci kazanın faturası da belli oldu. Kazada yaralanan 3 kişinin de çalışma izni olmadığı açıklandı. Bakan Çeler kaçak işçi çalıştıran Tüfekçi Ltd.’e 3 asgari ücret tutarında (yaklaşık 7 bin TL) ceza kesileceğini, yeni yabancı işçi getirme hususunda Çalışma Dairesi’nin bu şirkete çok daha temkinli olacağını belirtti. Maalesef bu, söz konusu şirketin ilk vukuatı değil. 7 değil, 70 bin ceza kesecek, yurt dışından işçi getirmesine izin vermeyeceksin bakalım, bundan sonra böyle bir yola başvurur mu? Ama sorasa, “ne yapalım yasalar böyle” diyecekler. Değiştir o zaman yasayı kardeşim…

YOLUN SUÇU NE KADAR?:

Dağyolu’ndaki kazalar için sürekli yolun bozukluğunu gerekçe gösterdik. Bakanlık yapabileceğini yaptı, ama kazalar durmuyor. Ayrıntılara da bakınca, asıl sorunun sürücüler olduğu kolayca görülüyor. Önceki günkü kazada, görgü şahitlerinin asıl sürücünün 19 yaşında biri olduğunu söyledikleri iddia ediliyor. Eğer iddia doğruysa, herhalde o çocuğun ehliyeti yoktur ki, yerine başkası geçmiş. Şimdi sizce yolun bu kazada etkisi ne kadardır..? Bu cehaletle baş etmenin yolu sadece denetimdir. Yollarda kuş uçurtmayacak bir denetim…

BU NASIL BİR ALACAK?:

Taşyapı’nın sahibi, Ercan işletmecisi Emrullah Turanlı, havayolu şirketlerinden 31 milyon, CAS’dan 2 milyon euro alacağı olduğunu söylüyor. İşini yapıyor, yapmıyor ayrı mesele, ama bu kozu onun elinden almak gerek. Sonuçta işlettiği devletin bir varlığı. Yegane havaalanı. Kendisinin bu alacakları için neden mahkemeye gitmediği de muamma. Bu durumda devletin ya da yargının devreye girmesi gerekmez mi..?

ANTİK LİMAN MI KALDI:

Girne Turizm Festivali 5 Mayıs’ta yapılıyormuş. Hem de bir zamanlar Girne’nin simgesi olan, şimdilerde ise adı var, kendisi yok “Girne Antik Limanında”… Öyle bir yer kaldı mı ki? O güzelim antik limanın da içine etmeyi başardık. Dileyen dilediği gibi yaşıyor orada. Bir plan, koruma gibi dertleri yok. Onlar da biliyorlar ki, nasıl olmasa kontrol eden, arayıp soran yok. Başka bir ülkede olsa, burayı katledenler ve buna izin verenler güneş yüzü görmez…

HOP OTURUP HOP KALKTILAR:

Rus ajan krizi yeni bir sakandala neden oldu. Birçok batılı ülke Rus diplomatları sınır dışı etme kararı alırken bazı ülkeler buna uymadı. Rus televizyonunda yayınlanan ve “Rus diplomatları sınır dışı etmeyen” ülkeler listesinde “Kıbrıs” adı da vardı. Ancak tek farkla, ülke bayrağı olarak ekrana “Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı” yerine KKTC bayrağı konmuştu. Sen misin bunu yapan. Yapılan özürler de Rum komşularımızı sakinleştirmeye yetmedi.  Cin çarpmışa döndüler.

 

ZİRVEDEKİLER

Mehmet Harmancı: “Eğer bizler bu adada onurlu bir gelecek kurmak istiyorsak; acı çekmeyi, daha kötü şartlarda hizmet almak pahasına bir müddet cefayı, gelirlerimizin bir kısmından feragat ederek bağımsızlığımızı, sürdüğümüz araçların markasından ziyade bir araç sahibi olabilmeyi, kısaca olmayanı değil olanı idare edebilmeyi başarır kendi kısa hayatımızın kısa çıkarlarını değil, geleceği ve geleceğe bırakacağımız bir düzeni arzu edebilseydik, sanırım şartlar çok ama çok başka olabilirdi…”.

DİPTEKİLER

Aciz Devlet: Eminim ülkeye geliş nedenlerini “turist” olarak yazmışlardır. Nasıl olmasa soru soran, araştıran yok. 3-5 gün sonra da açıkgöz işveren onları kaçak olarak işe aldı. Diğerinin ise izni yıllar önce bitmiş. O da biliyor ki, arayan ya da soran olmayacak. Kaza olmasaydı kimse de öğrenmeyecekti. Peki ama, bu devlet bu kadar mı aciz. Ülkeye gireni çıkanı bilmiyor. Yoksa bir zamanlar bir büyüğümüzün dediği gibi, “giden de Türk, gelen de Türk” mantığında mıyız hala…

 

Foto Gündem

Türkan Şehit
Haspolat ile Hamitköy arasında dün sabah meydana gelen trafik kazasında, önündeki arabayı geçerken önce arabaya, ardından da yoldan çıkarak ağaçlara çarpan aracın sürücüsü Türkan Şehit yaralandı
Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar