Kanser nedeni ile memesi alınan ya da meme yapısı bozulan kadınların imdadına tıp teknolojisi yetişiyor. Artık tümör ameliyatı ile aynı anda meme onarımı da yapılabiliyor.
İşte tıp teknolojisinin gelişmesi ile beraber ortaya çıkan yöntemlerden biri de Dermal Matrix…
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç Dr. Erdem Güven, Dermal Matrix’in, , teknolojinin gelişmesiyle birlikte, kadavradan alınan insan derisinin birçok teknolojik aşamadan geçirilerek hücresel yapısının tamamen yok edilmesi ile ortaya çıkarılan temel deri iskeletinin tanımlaması olduğunu belirtiyor.
Alındığı kişinin tüm biyolojik ve genetik özellikleri yok edilen bu deri iskeleti, son zamanlarda plastik cerrahinin birçok farklı alanında kullanılmaktadır. Dermal matrix yöntemi, özellikle meme kanseri sonrasında silikon protez ile yeni meme yapılmasında bariyer görevi yaparak, kozmetik ve fonksiyonel açıdan birçok avantaj kazandıran bir yöntem olarak tanımlanır.
Doç.Dr. Erdem Güven, Dermal matrix’in ilk ortaya çıktığı zamanlarda estetik amaçlı olarak yapılmış meme büyütme ameliyatından sonra ortaya çıkan şekil bozukluklarının düzeltilmesi için kullanıldığını kaydediyor.
Günümüzde daha sıklıkla kanser sonrası alınan meme yapısının yeniden onarılması için kullanılmaktadır. Bu yöntem özellikle daha ince yapılı, göğüslerde ileri bir sarkma olmayan, atletik yapıya sahip ve vücudunun başka bir yerinden doku alınmasını istemeyen hastalarda başarılı bir şekilde uygulanabilir.
VÜCUDUN BAŞKA YERİNDEN DOKU ALMAYA GEREK KALMIYOR…
Güven, klasik yöntemlerle karşılaştırıldığında vücudun farklı bölgelerinden doku alma gerekliliğini ortadan kaldırdığını ve ameliyat süresini daha kısalttığını vurguluyor.
Bunun yanında en önemli avantajı uygun hastalarda kullanıldığında çok iyi estetik sonuçlar elde edilmesine imkân vermektedir. Meme kanseri sonrasında bazı hastaların ışın tedavisi (radyoterapi) görmesi gerekmektedir. Bu hastalara silikon protez ile meme onarımı ameliyatları yapıldığı zaman geç dönemde kapsül kontraktürü adı verilen ve estetik görünümü oldukça bozan bir durum oluşabilmektedir. Dermal matrix kullanımı kapsül oluşumunu önemli derecede azaltmaktadır.
MEME ONARIMI ,KADINLARIN PSİKOLOJİLERİNİ DE ONARIYOR…
Doç.Dr. Erdem Güven, meme kanseri sonrası ameliyat olup memesi tamamen alınan kadınlarda çok ciddi sosyal ve ailesel problemlerin oluştuğunun altını çiziyor.
Özellikle eşi tarafından desteklenmeyen kadınlarda çok ciddi psikolojik problemlerin ortaya çıktığını görmekteyiz. Bu problemlerin kaynağı olarak önemli bir kadınlık simgesi olan memenin kaybedilmesinin gösterilebileceği ve bu durumun kadınların tüm yaşamını etkilediğini gözlemekteyiz. Meme kanseri tedavi süreci sonrasında onarım yapılmayan kadınlar, günlük yaşamda giysi seçmede zorlandıklarını, denize veya saunaya gitmeye çekindiklerini, aile hayatlarında çekimserlik yaşadıklarını ifade etmektedirler.
Doç.Dr. Erdem Güven, Türkiye’de kadınlarda bilinç düzeyi artışıyla birlikte meme kanseri sonrası alınan meme dokusunun benzeri ile yerine konulmasının hasta tarafından istenmesinin de arttığını kaydediyor.
Daha önceki yıllarda kanserin çıkarılmasından sonra meme onarımı yapılmasının kanseri yeniden ortaya çıkarabileceği tabusu günümüzde Türk kadınları tarafından yıkılmıştır. Teknolojide ve ameliyat tekniklerindeki gelişmeler neticesinde artık günümüzde tümör ameliyatı ile eş zamanlı olarak hastaların büyük kısmına meme onarımı yapmak mümkün olmaktadır.
Kanser nedeni ile memesi alınan hastalarıntümüne onarım yapmanın mümkün olduğunu ifade eden Güven, hastaların başvurusuyla kendisine en uygun ameliyata karar verilebileceğini kaydediyor.
Işın tedavisi almayan ve tümör tedavileri tamamen bitmiş olan hastalar dermal matrix yöntemiyle iki aşamalı ameliyata uygun kabul edilirler. İlk aşamada yaklaşık 1 saat süren bir ameliyatla göğüs kasının altına yerleştirilen doku genişletici silikonlar, dermal matrix ile desteklenerek bölgenin derisinin genişlemesi sağlanır. Derinin yeterince genişlemesi sonrası ikinci aşamada silikon doku genişleticiler kalıcı jel dolgulu silikonlar ile değiştirilerek ömür boyu kullanılacak ve estetik olarak tatmin edici bir meme onarımı elde edilir.
Doç.Dr. Erdem Güven, Amerika’daki büyük onkoloji merkezlerin hepsinde % 70 e varan bir oranda en yaygın meme onarım tekniğinin silikon implant ile onarım olduğunu kaydediyor.
Bu onarımların çoğunda da dermal matrix’in yaygın olarak kullanıldığını gözlemledim. 2013 yılında Plastik Cerrahinin bilimsel olarak en saygın kabul edilen mecmuası, bir sayısını tamamıyla dermal matrix kullanımına ayırdı. Sonuç olarak birçok bilimsel araştırmayla çok çeşitli faydaları ortaya konulan bu biyolojik destek malzemesi dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır.
Erdem Güven, Türkiye’ye son 2.5 senedir ithal edilen bu malzemenin kullanım sıklığının günden güne arttığını belirtiyor.
Meme onarımlarıyla ilgilenen plastik cerrahlara yaptıkları ameliyatlarda avantaj sağlayan dermal matrix’in uygulanmasında yine de Amerika’daki kullanım oranlarına ulaşılamamıştır. Hastaya en önemli avantajları arasında hızlı iyileşme, çok iyi estetik sonuçlar, vücudun farklı bölgelerinden doku alınmaması ve buna bağlı bozuklukların oluşmaması olarak sayılabilir.
DERMAL MATRİX ,ORGAN BAĞIŞLAYAN KİŞİLERİN DERİSİNDEN ELDE EDİLİYOR
Doç.Dr. Erdem Güven, organlarını bağışlayan kişiler çok önemli testlerden geçirilip dermal matrix alınması için aday olduğunu kaydediyor.
Alınan dokular uzun ve zahmetli bir teknolojik süreçten geçirilip kullanıma hazır hale getirilmektedir. Meme onarımı dışında estetik meme ameliyatlarında, doku eksikliklerinde, estetik ve rekonstrüktif burun cerrahisinde kullanılmaktadır. Bu yöntem özellikle silikon protez ile meme kanseri sonrasında onarım yapılacak hastalarda önemli bir fayda sağlayan önemli bir ürün olarak tanınmalıdır. Uygun hastalara kullanıldığı zaman meme kanseri sonrası alınan göğüsün tamamen benzerini ortaya çıkarmak mümkün olacaktır.
