Korona karşısında özellikle muhafazakar ve liberal görüşlerin,insan hayatına hiçbir değer vermediği her geçen gün kanıtlanmaya devam etmektedir.
Bu görüşlerin başında Amerika ve İngiltere gelmekteydi. Bu iki ülke insan hayatı yerine ekonominin daha önemli olduğu görüşünü savunarak, erken tedbir alma yoluna gitmediler. Bunun sonucunda ise, özellikle Amerika’da, ölümler hızla artarak, dünyada en fazla ölümlerin olduğu ülke konumuna geldiler.
İngiltere de, bırakınız yayılsın politikalarının acı sonuçları ile karşılaşınca, bu politikada ısrar edemeyeceğini anladı.
İngiltere bizim için önemli bir ülkedir. Birçok kıbrıslı İngiltere’de yaşamaktadır.
İngilterede yaşayan yaşlı Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türklerin Korona virüsünden ölümünün birinci sorumlusu, liberal politikalar uygulayan Boris ve ekibidir.
İtalya ve İspanya’daki ölümlerde ulaşılan rakamlar, yine politikacıların ZAMANINDA gereğini yapmamasından kaynaklanmaktadır.
Dünyanın en kalabalık ülkesi olan Çin’de Korona Virüsü ilk yayılmayı gösterirken, alınan katı tedbirler, bugün virüsün ülke içerisindeki etkisini sıfıra indirmiştir.
Korona Virüsünün etkili olduğu dönemde, bazı politikacılar, insan mı, ekonomi mi yol ayrımında EKONOMİ yolunu seçmeye meyillidir. Bu yol, ciddi insan kaybını arttıracak tehlikeli bir seçimdir.
Kuzey Kıbrıs’ta yeterli sayıda yapılmayan testlere dayanarak, Korona Virüsüne karşı yapılan mücadeleyi gevşetme eğilimi, toplum içerisine yayılmaya çalışılmaktadır.
Bu yolun tehlikelerini Güney Kıbrıs’ta yapılan bir araştırma ile görebiliriz.
Salı günü Güney Kıbrıs’ta 33 yeni vaka açıklanmıştı.
Bu vakalardan 30’unun, Rum Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmakta olan taramalar çerçevesinde yapılan 849 test sırasında, sadece 3’ünün pozitif vakaların temas takibi vasıtasıyla saptandığına dikkat çekildi.
Rakamlar küçük görünse de virüsün Rum toplumu içerisinde yayıldığını ortaya çıkardığına, rastgele alınan örnekler olmasa, asemptomatik olan bu kişilerin büyük ihtimalle ortaya çıkmayacağına ve virüsü toplum içerisinde yaymaya devam edeceklerine vurgu yapıldı.
Rum tarafındaki kaynaklar , dün saptanan yeni vakalardan 17’sinin büyük mağazalar zincirlerinde çalışanlar olduğuna dikkat çekerek, bu kişilerden birinin Lefkoşa’nın Rum kesimindeki “Alfa-Mega” mağazası (mağaza çalışanları arasındaki toplam vaka sayısı 7’ye çıktı), 16’sının ise “Zorbas” isimli şirketin (şirket çalışanları arasındaki toplam vaka sayısı 28’e çıktı) Aradip’teki fırınındaki çalışanları olduğuna işaret etti.
Kuzey’de de Riverside Otelinde konaklayanların korona testleri negatif olarak çıkarken, daha sonra ,otel çalışanlarından 3 ünde pozitif çıkımasının bilimsel analizi yapılmamıştır.
Kuzey Kıbrıs’ta bu dönemde açık olan işyerleri ve özellikle supermarketlerde çalışan insanlar arasında etkili bir test çalışması yapıldığını daha duymadık.
Bu insanlar ve sokakta gezenler, insanlarla temasta olanlar arasında bilimsel bir araştırma yapılmadan, Korona virüsüne karşı mücadelenin , ekonomik kaygılar nedeniyle ihmal edilmesi çok önemli kayıplara neden olabilir.
Bilim, bu dönemde politikanın önüne geçmeli ve son sözü objektif bilim adamları söylemelidir. Bunun aksi, Kuzey Kıbrıs’ı İngilterenin veya Amerikanın uğradığı feci sonuçlara götürebilir.
