Sibel Siber, dün bir basın toplantısı ile uzun bir aradan sonra karşımızdaydı…
Dr. Fazıl Küçük Vakfı’nın yeni başkanı.
Gündemi, siyasette edindiği tecrübeyi, “vakıf çalışmaları altında” kamuoyuna aktarmaktı.
Derdi hukuk.
Denetlenmeyen hükümet yapısı.
Hükümetin parlamentoyu esir alması…
Denetime kapanması, denetim yollarını tıkaması…
Denetime özel bir vurgu yaptı Siber…
Meclis’in denetim gücüne dikkat çekti.
Soruşturma gücünü hatırlattı.
KKTC kuruldu kurulalı tek bir soruşturma önergesi açılamadı.
9 soruşturma önergesini anımsattı.
Hepsi de bir şekilde reddedildi.
Azınlık, çoğunluğu nasıl denetmeyecek?
Bu ülkenin bir sorunudur.
“Denetleyeceğiz” bu noktada bir popülizmden öteye gitmiyor.
Ne kaldı geriye?
Araştırma komiteleri…
Onlar da çalışmıyor…
Siber, kendi dönemindeki araştırma raporlarını tamamen Başsavcılık ve Sayıştay Başkanlığı’na da gönderi.
“Takip ettim, tamamına Başsavcılık suç unsuru yok yanıtı verdi…”
Peki…
Denetim nasıl olacak?
Hükümetin kontrol ettiği…
Muhalefetin etkisiz olduğu…
Hükümetin parlamentoyu yönettiği bir sistem ile karşı karşıyayız…
Meclis’i iktidar açar…
İsterse toplanır, istemezse toplanmaz…
Üstelik, muhalefet de ısrarla bu yetkiyi “bahşediyor” iktidara…
Bu noktada anayasal bir değişiklik öneriyor Siber…
Yasamadaki durum?
Yasamada da durum aynı.
Yasa yapma yetkisi Meclis’te ama çoğunluk iktidarda…
Üstelik;
Orada yer alan Başsavcılığın hukuki görüşü de zaman zaman dikkate alınmıyor.
Buna da şahit olduğunu söylüyor Siber.
Rahatsızlığı ne?
“Siyaset kendini hukuk üzerinde görüyor, anayasayı, hukuku dikkate almıyor…”
Üstelik, bu ülkede Başsavcılık- hükümet ilişkisi…
Sayıştay- hükümet ilişkisi de halktan yana değil…
Siber’in teşhisi bu…
Kendi yaşadığı bir olayı da örnek gösteriyor ve Meclis’in üç aylık tatil süresine dikkat çekiyor.
“Beni eleştirenler de oldu… Neden 3 ay tatil? Anayasa öyle diyor… Aksini nasıl yapayım?”
Meclis Başkanı pazarlığı
Siber, dörtlü koalisyon pazarlık dönemine dikkat çekti bir ara…
Neden?
Meclis Başkanlığı pazarlık konusu oldu.
Hükümeti denetlemesi gereken bir makam, hükümet pazarlığına dahil edildi.
Anımsayın…
TDP iki bakanlık almıştı…
Angolemli de Meclis Başkanı olacaktı…
Siber, bunun da toplum adına bir utanç olarak tarihte yer alacağını işaret ediyor aslında…
“Hükümet modeli”
Siber’e göre, sistem aslında “parlamenter sistem” değil.
Hükümet sistemi…
Bakanlar ve Başbakan çok güçlü…
Denetlenmeleri mümkün değil…
Üçlü kararname yapısı her türlü kamu verimliliğini yerle bir ediyor.
Bunları da yaşayarak öğrendik.
Hükümet parlamentoya karşı sorumlu değil.
Meclis yasa ve denetimde hükümete bağımlı.
Anayasaya aykırı Bakanlar Kurulu kararları geçiyor, Başsavcılık, mevzuat dairesi görüşleri dikkate alınmıyor.
Kısacası…
Hükümet modeli, birçok yasadışılık üretiyor.
Siber şöyle tamamlıyor:
“Ya bu düzen işlevsel hale gelecek, ya da işleyecek yeni bir düzen kurulacak…”
