Son yılların koalisyon hükümetleri memleketi yönetmiyor, vaziyetleri idare ediyorlar.
Bu nedenle bir karış yol kat edemeden yerimizde sayıyoruz.
Tabi her zaman insaf kapımı açık tuttuğumca, buna rağmen Saner Koalisyon hükümetinin pandemiyi zapturapt altına alma başarısı gösterdiğini yazabilirim.
Ki çok önemli olmalıdır çünkü sorun hayat mamat meselesidir.
***
YOKSA GİTTİ GİDERDİ: Hükümetten söz ediyorum. Tüm başarısızlıklarına karşın gitmedi! Çünkü ne zaman gitmesi kaçınılmaz olsa ya TC’den akan para ya bankalardan alınan borçla vaziyetler idare edildi. Yani Saner koalisyon hükümeti tutun ki şu ana kadar pes etmedi! Yoksa çoktan istifa etmesi, çoktan erken seçime gitmesi yada çoktan bir başka koalisyon hükümetinin kurulması gerekirdi..
Tabi ki bu zafiyetleriyle mevcut yönetim bir icraat hükümeti olamadı..
***
RİZİKOLU KARARLAR: Şimdilerde Ersan Saner koalisyon hükümeti istifa etmemek için ticaret erbabıyla turizmcilerin çok beğenecekleri ve istedikleri “açılımları” yapmaya hazırlanıyor.
Yani sınır kapılarının karşılıklı açılmasından turistlerin kelepçeli de olsa şu veya bu şekilde ülkeye gelmeleri, yakında tüm eğlence yerlerinin açılması çok kısaca “olağana” yakın bir açılımın gerçekleşmesi..
Doğruyu söylemek gerekirse çiftçisinden turizmcisine, hayvancısından esnafına, zanaatkârından müteahhidine kadar beklenen de böylesi açılımlardı..
Hükümet bu konuda yarattığı memnuniyetle hem bir süre daha vaziyetleri idare edecek bir sosyoekonomik ortam yaratacak hem de erken seçim tartışmalarını dindirirken genel seçimleri istediği tarih olan Nisan 2022’e bağlayacak!
Şöyle mi diyeyim: “Ah, sen ne fisünkârsın ey didar’ı iktidar!”
Ki şimdilerde uğruna “pandemiler” yıkılıyor! Yine de yazayım ama: “Her şeye karşın tedbir elden bırakılmamalıdır. Çünkü bu virüsün ne gideceği var ne de rahat duracağı!
Belli ki insanlar daha yıllar yılı şerrinin kurbanları olmaya devam edecek.
***
HÜKÜMETE DÖNECEK OLURSAM: Yazmaya bile gerek yoktur çünkü dingili çoktan kopmuş memleketin yurttaşları günlüklerini yazmıyor, olanlarla olayları yaşıyorlar!
Yüzlerce binlerce öğrencimiz mağdur olmuştur.
Yüzlerce turistik tesis atıl kalmış dolaylısıyla bu sektörde çalışanlar işsiz kalmışlardır.
İnşaat sektörü çökmüş, satılık yada kiralık daireler elde kalmıştır!
Çiftçi hayvancı artık dayanıp tutunabileceği son dalının da kalmadığı feryatta eylemlere başvurmak zorunda kalmıştır…
Öte yandan bir yolunu bulan gençler ülkeden kaçıyorlar..
Tüm öğrenciler için eğitim ve öğrenim yaşa başa, küçüğe büyüğe bakılmadan ayni değerdedir. Bu nedenle tüm Öğrencilerin eğitim ve öğrenim süreçleri giderilmesi mümkün olmayan büyük kayıplara uğramıştır…
***
DAHA BETERİ YOKTUR! Pandemi nedeniyle büyük bir yıkıma uğradık. Tutun ki hemen hemen dünyadaki tüm ülkeler ayni sorunlarla boğuşuyorlar.
Ancak “fakir ve zengin” ülkeler sendromunun asla değişmeyen kanunları pandemide de çalıştı. Aşılara daha erken ulaşan kalkınmış ülkeler tabidir ki olağan yaşam koşullarına bizim gibi ülkelerden çok daha erken kavuşacaklar..
Hatta vakalara son nokta konduğunda görülecektir ki “pandemiyi bile kalkınmasının unsurları yapan ülkeler bir kez daha kazanırlarken; bizim gibi ülkeler de kaybetmeye devam edecekler..
İşte bu çaresizliktir ki sonunda insan Allah’a sarılır, kendini Allah’a emanet eder.
Şöyle mi diyelim? Son söz Allah’ındır. Yıllar yılı İngiliz’den, Rum’dan çektik. Şimdi pandemiden çekiyoruz. Ey Allah’ım bitmedi mi hâlâ Kıbrıs Türk halkının çilesi?
***
KISACA TAKILDIĞIM: (GENE ANASTASİADİS!)
Rum tarafındaki siyasi partileri belki “izm”leri itibarıyla “solda veya sağda” diyerek kategorize edebilirim ama çocukluğumdan beridir siyasi yönden her zaman çevremdeki tartışmaların kapsamında olan AKEL’i ayrı bir yere koyarım.
Zannedersem Güney komşumuzda da Akel’in siyasi konumu diğer partilere nazaran hâlâ daha özeldir.
Ki unutulmamalıdır. Bu adada Rum halkı ile birlikte siyasi çözüm için yapılan tek ortak referandum Akel damgalıdır. Talihsizliğe bakın ki kendi planına “hayır” dediydi. (İyi ki dediydi başka konu!)
***
GEÇEN hafta sonu Rum tarafında genel seçimler yapıldı.
Tahminler doğrultusunda onursal başkanı Anastasiadis olan sağdaki Disi 138 bin 614 oy alarak yüzde 34.27 ile birinci parti oldu.
İkinci parti Akel yüzde 32.67 ile ikinci, ücüncü parti Diko ise 15.77 ile üçüncü parti oldu.
EOKA’nın uzantısı Elam da oylarını artıran partilerden..
Kısaca Sağ’ın ve Sağ’ın daha sağındaki partilerin oyları bir kez daha Sol AKEL’i geçti..
Anastasiadis’li DİSİ güven tazelerken, siyasi gücünü de ispat etti..
Bu seçim sonuçlarından sonra Türk tarafı olarak bizim anlayacağımız şudur:
ÖNÜMÜZDEKİ dönemde de Güney’deki siyasi muhatabımız Anastasiadis’tir. Bu durumda Kıbrıs siyasi sorununda gidişat ve durum yönünden hiçbir şey değişmedi. Değişebilir umudu da açık bırakılmadı!
Rum tarafı ayni siyasi kadrolarla yoluna devam edecek. Tutun ki çözüm umudu bir kez daha vuslata kaldı! Çünkü Anastasiadis’le ne köy olur ne kasaba!
