Hükümet Ankara’yı kandırıyor... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

Hükümet Ankara’yı kandırıyor…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Dün Ferdi Sabit Soyer Meclis’te, hükümetin ekonomik protokolun gereklerini yerine getirmemesi konusuna değindi.

Ankara hükümetinin 2 kez uyarı mektubu gönderdiğini, bu mektuplara karşılık ne yapıldığını sordu.


Gerçekten de ortada, 2 mektup var.

İlk değerlendirme 26 Ekim 2017 tarihinde yapılmış. Türkiye, KKTC hükümetinin “takvime bağlanmış faaliyetlerin gerçekleşmemiş olduğunu hatırlatmış. Aralık’a kadar süre vermiş.

Aralık gelmiş, bizimkilerde tık yok.

Ankara’dan 16 Aralık’ta ikinci mektup gelmiş. Bu zaten basında yayınlandı. “Reform programına yönelik ne yaptınızı bildirin” anlamına gelen ifadeler var bu mektupta da.

Altında da Tuğrul Türkeş imzası var.

Bugünlerde yeni bir heyet ya geldi, ya da gelmek üzere.

Eeee, hangi birini gösterecekler?

Bu gecikmeyi nasıl izah edecekler? Ne mazeret bulacaklar?

“Çok işimiz vardı bakamadık” mı diyecekler, yoksa “Biz bu reformları geçiremeyiz, atacağımız her adım, seçimde ayağımıza dolanır” mı diyecekler?

Ne enteresandır. Bu defa protokolun takipçisi muhalefet. Özellikle de CTP…

Hani parti içi keskin muhalefetin protokolun imzalanmasına engel koyduğu CTP… Bu yüzden tarihinde ikinci kez iktidarı bırakan CTP…

Çünkü artık bu ülkede herkes de biliyor ki, bu protokolda bahsedilen reformlar, dönüşümler gerçekleştirilmezse, KKTC’de ekonomiden, ayakları üstünde durmaktan falan söz edilemez.

Daha da kötüsü, Ankara bu kez ciddi bir şekilde kaynakların serbest bırakılmasını reform şartına bağlamış durumda. Yani ne kadar ekmek, o kadar köfte…

Hükümetimiz maşallah her konuda konuşuyor. Hele de konu Kıbrıs meselesi oldu mu, koro halinde konuşuyorlar.

Biz kendilerinden bir de bu konularda konuşmalarını rica etsek acaba?

Listeleri, programı, takvimi yeniden yayınlamayalım, defalarca yazdık zaten. Hatta o günlerden bu güne takvim daha da ilerledi. Yapılmayan işlerin listesi bir o kadar daha uzadı. En önemlisi, kamu reformu, tarım reformu…

Soyer dün sordu, “Uymayacaksanız niye bu protokolü imzaladınız?” …

Bunun cevabı bellidir. “CTP’yi görüyorsunuz, atalım kendilerini hükümetten, biz gelelim, biz yaparız canım, bize güvenin” diyerek girdiler işe. Gerçekten de hükümeti bozmak, yenisini kurmak zor olmadı. Sonra, iş uygulamaya gelince, geçmişte yaptıklarını yapmayı denediler. Nedir o, sözü verirsin, imzayı da atarsın, sonra da sağır kulağının üstüne yatarsın. Ne yani Türkiye şimdi parayı mı kesecek? Hem de bunlara… Yok canım, gerekirse Kıbrıs meselesi, kritik durum falan da dedin mi, kimse peşine düşmez… Hesap geçmişte de buydu, bugün de budur.

Ama görülen o ki, kazın ayağı öyle değil.

Muhalefetin de vatandaşın da endişesi bundan kaynaklanıyor. Denilenler yapılmadığı taktirde, KKTC’deki kara delikler sürüp gidecek. Daha da önemlisi, bu hükümet maaşları dahi ödeyemeyecek. Bir önceki hükümette sıkı para politikasıyla bir süre maaşlar kendi gelirlerimizden ödenmişti. Bugün buna da imkan yok. Çünkü o bütçe disiplini de bozulmuştur. Makam arabaları, Cenevre çıkartması, çiftçiye verilen sözler derken, bütçe delinmiştir.

Şöyle bir bakınca, vatandaşa yaptıkları zam eziyetinden, kamunun baştan çıkarılmasından, düzensizlikten, adam kayırmacılıktan hepsinden geçtik de, doğruyu söylemiyorlar.

Ne bize, ne Ankara’ya.

Biz alıştık da, Ankara eski Ankara değil…

 

 


YERİN KULAĞI VAR

%29+ KAVGASI:

Eski siyasetçi Hakkı Atun’un, %29 olarak bir haritanın Melis’e hiç gelmediğini söylemesi üzerine TDP milletvekili Angolemli, 1986 yılında bu haritanın Meclise geldiğini, Denktaş’ın da bu oranı o dönemde kabul ettiğini ve UBP’lilerin de, %29 artıya olumlu oy verdiğini” söylemesi üzerine Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, “O dönemdeki 29 artı Rumların içimize gelmeyeceği şekildeydi” iddiasında bulundu. Sanki herşey halloldu da, tek derdimiz yüzde bir iki…

 

ÇÖZÜM ZOR:

Yapılan bir araştırmaya göre Rumların yüzde 69’u dönüşümlü başkanlığı kabul etmezken, yüzde 84’ü  adada bir çözüm olacağına inanmıyor. Garantiler ve asker konusuna hiç girmeyelim. Tablo bu. Her iki tarafın da kırmızı çizgilerinde ısrar ettiği böyle bir masadan çözüm çıkacağına inanmak, en hafif tabiriyle saflık olur…

 

BAKANA GÖRE SENARYO:

Günlerdir Anafartalar Lisesi için yazılan çizilen onca iddiadan sonra, Bakan Berova lütfedip konuşmuş sonunda. Konu hakkında eksik bilgi ve veri olduğunu, birtakım çevrelerin senaryolar yazığını iddia ederek, Girne bölgesinin özellikle 2003’ten sonra ciddi bir nüfus artışı yaşadığını, öğrenci sayısının da çok arttığını, bu konuda neler yapılabileceğine yönelik çalışmalar ve projeler yapıldığını söylemiş. Ama, çıkıp da “orası birlerine verilmeyecek veya iddia edildiği gibi İlahiyat Koleji olmayacak” diyememiş…

 

YALAMA:

Kamuda çalışma saatleri yalama oldu resmen. Bakan Ersan Saner Mart’ta yeni bir değişikliğe gideceklerini açıkladı. Aslında artık fazla bir önemi yok bunun. Kamuda çalışan kesim zaten genelin yüzde 30’u. Geriye kalan yüzde 70’i hiç ilgilendirmiyor. Vatandaşın işini yapan daireler de bu işi mesai saatlerinin tümünde yapmıyorlar ki… Varsın değiştirsinler dursunlar. Kimsenin de sesinin çıktığı yok zaten…

 

ÜZÜLMEYİN YİNE ÇIKAR:

“Yabancılar ve Muhaceret Değişiklik Yasası” kapsamında 26 Kasım 206 tarihinde yürürlüğe giren Çalışma ve Muhaceret Affı 27 Ocak Cuma günü sona eriyor. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten bugüne kadar 2 bin 547 kişi yararlandı. Yasadan çeşitli nedenlerle faydalanmayanlar çok üzülmesin, nasıl olmasa yakın da yine çıkar. Bu son olmayacak…

 

BİZ BİZ DEĞİLİZ:

Her duyduğumuz olayla ilgili olarak, “bunu da mı duyacaktık” deyip isyan ediyor, inanamıyoruz. . Ama ne yazık ki gerçekler kokunç ve ürkütücü. Bir baba öz kızlarına cinsel istismarda bulunmuş yıllarca. İnsanın kanını donduran bir olay. Ama bu ülke artık eskisi gibi değil. Uyuşturucusu, fuhuşu ve kumarı gibi bu tür olayları da çok göreceğiz. Dedim ya ne biz, ne de bu ülke eskisi gibi değil artık…

 

 

 

 

 


ZİRVEDEKİLER

Kudret Özersay: “Bir Bakan diyor ki, Denetleme olsa ülkedeki tüm inşaatlar durur! İş sağlığı ve güvenliği açısından ciddi bir denetim yapılırsa diyor sayın Bakan, ‘ülkedeki tüm inşaatları yarın itibari ile durdurmamız gerekir’. Yani ‘denetleme yükümlülüğüm var ama bunu yerine getirmem ve bunu bilerek ve isteyerek yerine getirmem’ diyor.  Bir diğer Bakan diyor ki ‘Sağlıkta ikinci iş yasağını uygularsam kaos çıkar’. Yani ‘bu kural var ama uygulamam ve bunu bilerek ve isteyerek uygulamam’ diyor. Hukuk kurallarını uygulamayacak, uygulanmasını denetlemeyecekseniz bakan olarak göreviniz nedir?  bakmak mı?

 


DİPTEKİLER

Karayolları Dairesi: Daire, Resmi Gazete’de yayınlanan bildiri ile AĞIR KAMYON ve MİKSER’lere, 23 Ocak’la 24 Mart arasında Lefkoşa- Girne Anayolu, CİKLOS Mevkiini kullanma izni vermiş. Hangi inşaata kıyak acaba? Keşke onu da açıklasalardı. Bu da gösteriyor ki, onca ölümlü kaza kaybedilen canlar hiç etki yapmamış. Konu rant ya da üç-beş oy olunca, insan canının lafı mı olur…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar