HESABINI KARAR ALICIDAN KESECEKSİNİZ, VİRÜSTEN DEĞİL… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

HESABINI KARAR ALICIDAN KESECEKSİNİZ, VİRÜSTEN DEĞİL…

Mehmet MoreketMehmet Moreket

Vakalar rekor üstüne rekor kırıyor. Sağlık Bakanı Ünal Üstel hala iyimser. Sanki sorumluluk sahibi olmayan, herhangi bir hekimin görüş verdiği gibi, bize teoriden bahsediyor. Aşı olursan hastalığı hafif geçirirsin, maske, mesafe, hijyen…

Yahu uymuyor insanlar.


Kendisi söylüyor, “Aşılama güneyde 70’i geçti, o hala biz yüzde 47’lerdeyiz” diyor.

Demek ki ciddi bir direnç var…

Bilinçli bir şekilde halk sağlığını tehdit eden bu insanları cezalandıracaksın, elini kolunu sallaya sallaya ortalıkta rahatça gezmesini engelleyeceksin.

Elinde binlerce aşı, hala yüzde 47… Bu çok korkunç bir rakamdır, nüfusun yarıdan fazlası. Bu direnci kırmak, halk sağlığını korumak sizin göreviniz. Demek ki görevinizi yapmıyorsunuz. Bu rakamı verdikten sonra artık ne derse desin, gerisi boş…

Aşılanma oranı yükselmezse ek tedbirler alacaklarmış… Geçmiş olsun.

Adapass işletmelerde geçerli olacak ya, Cuma günü de uygulama başlayacakmış.

Hemen sevinmeyin, onu da kıstıkça kısmış…

Üst Kurul’un koyduğu liste bile uygulanmayacak. Küçük işletmeleri devre dışı bırakmış… Ya marketler? Aşı olmayan kesimin tek gittiği yer marketler. Yok, yapamadı. Güney’de nasıl yapılıyor? Çünkü orada otorite var.

Bayram sonrası vakalar artacaktı, bilirdik. Bayram geçeli bir ay, hala her gün rekor üstüne rekor.

Ya da hani aşı olmayan, test parasını kendi ödeyecekti? Aşı olmaya zorlayacaktı herkesi.

Buna da sevinmiştik. Meğer gözümüzü boyamışlar. Sünnetçi korkusuymuş. Kaç zamandır merak ederdim, öğrendim ki, bu da uygulanmıyor. Sadece özel laboratuvarlarda değil, devletin kendi de uygulamıyor.

Aldığın kararı uygulamazsan, seni kim takar? İnsanlar nasıl olsa bir şey olmayacağını biliyor.

O ziyaret senin, bu tören benim gezmekten vazgeçin de oturun asli işlerinize bakın biraz.

Hem de millete akıl öğreteceğinize, kendiniz örnek olun. Ersin Tatar’ın bir düğünde çekilmiş fotoğraflarını gördükten sonra, vatandaş ne yapmaz?

Farkındasınız değil mi, vaka sayısında güneyi çoktan geçtik.

Güney Kıbrıs: Yapılan test sayısı 44 bin 374,, vaka sayısı 381. Oran 0,84…

KKTC: Yapılan test sayısı 20.741, vaka sayısı 199. Oran, 0,95…

Üstel hala daha “yarın çağrıda bulunacağım, daha çok denetim yapılmasını isteyeceğim” falan demekte.

Daha ne beklersiniz anlamadım ki?

Yazın bunları bir kenara. Her “Kapanmayacağız” dediklerinde, kısa bir süre sonra kapanma kararı aldılar.

Vaka sayısı 30’lardayken kapattılar, millet iflas etti, şimdi 200’e dayandık, “kapanmayacağız” diyor…

Temaslı takibini bile yapamıyorlar ki artık. İpin ucu kaçmış, vatandaş devleti sallamaz durumda. Saklayan saklayana. Bırak temaslıyı, pozitifler gizleniyor.

Sonunda mecbur olacaklar, yine kapatma çıkaracaklar. Haberiniz olsun, önce de eğlence yerlerinden başlayacaklar. Çünkü iki lafın biri bu.

Bir daha kapatırlarsa, artık bu toplum iflah olmaz.

En tehlikelisi, okullar açılıyor. Bu rahatlıkla neler olacağını düşünmek istemiyorum. En azından sürdürülebilirliği olmayacak. Açar açmaz kapatırlarsa hiç şaşmam.

Devletin yapmadığı denetimin cezasını bütün bir halk çekiyor. Bundan sonra da başınıza ne gelirse, bilin ki, hala daha gereken denetimi yapmaktan kaçmalarındandır.

Hesabını doğrudan karar alıcıdan keseceksiniz, virüsten değil…

 

YERİN KULAĞI VAR

OTURUN DA İŞİNİZİ YAPIN:

Yangın mı çıktı, hemen oradalar. Kaza mı oldu, anında biterler. “Olay yerini ziyaret etti”… Etti de ne oldu? Yerlerinde oturup adam gibi karar alıp uygulanmasını sağlasalar bir işe yarayacak. Hep bir ziyaret hep bir ortalıkta dolanma. ‘Acaba bir kaç kişinin daha elini sıkıp da oya çevirir miyim’ gailesi.  Başbakan çıkmış, Polis komutanına geçmiş olsun ziyaretine gitmiş. Oysa polisi, savcıyı, her kim varsa ilgili çağırıp, artan suç oranına karşı ne yapılacağına bakmalıydı. Ya Ersin Tatar’a ne demeli? Yoğun bakıma girmiş, yaralı polisi ziyaret etmiş. Yok muydu bir sorumluluk sahibi ki uyarsın, yoğun bakımda ağır ameliyatlı hastayı ziyaret ne demek? İşleri güçleri şov…

 

KAFA KARIŞTIRMIYORUZ, YAPTIĞINIZ SİYASETTİR:

Niye “2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararını da kaldırdım” diyemedi? Suçu kirayla ilgili kararı alan 4’lü hükümete atacak. Varıp da birileri karşı tazminat davası falan açarsa, müteselsil suçlu olmasın Özgürgün hükümeti. Hem de bunu siyaseten tepe tepe kullanacak. “Kimse kafa karıştırmasın” diyor, otomatikman kendi aldıkları karar da iptal olmuşmuş. Peki o zarar ziyan ne olacak? Tonlarca beton döküldü. Temizletecek mi o araziyi? Ağaçlandır diyecek mi? Yapmayacak, göreceksiniz…

 

RUTİNE BAĞLADI:

Türkiye ziyaretlerini neredeyse rutine bağladılar. Ersan Saner başı sıkıştıkça Türkiye’de alıyor soluğu. Şimdi de anketlerde kurultayda öncesi gidişatın iyi olmadığını ortaya çıkınca, yine koşturmuş. Verilen görüntü sadece bu değil, en basitinden, “Biz burada hiçbir konuda karar alamıyoruz” görüntüsüdür. Bunun zararı da en çok Türkiye’ye. Yazık…

 

ONUN DERDİ KURULTAY

Ülkede sivil itaatsizlik başlamış, tüm sektörler ayakta. Elektrik konusu tam bir muamma, sendikalar açıklama üstüne açıklama yapıyor. Memleket adeta yangın yerine dönmüş ama bizim atama Başbakan Türkiye’deki afet bölgelerinde temas ve incelemelerde bulunmaya gidiyor. Kurultaya faydası ne işte onu anlayamadım. Bulmuştur bir bağlantı.

 

ÖNCE VERİLERİ GÜNCELLESEYDİNİZ:  

Sağlık Bakanı Ünal Üstel, Cuma günü AdaPass uygulamasının mekanlarda başlayacağını söyledi. İşletmelerin, kamusal alanların girişinde istenecekmiş. İyi güzel de bu uygulamayı indirmek, coronaya bulaşmaktan daha zor. Aşılarını yaptırmasına rağmen yüzlerce kişi bu uygulamaya girdiğinde, “kaydınız bulunamamıştır” ifadesiyle karşılaşıyor. Verilerin bir an önce güncellenmesini sağlamadan uygulamaya geçiliyor. Vatandaş da kafaya takmıyor, biliyor ki zaten denetleyecekleri yok.

 

GÖSTERE GÖSTERE:

Gerek bizde gerekse Türkiye’de hastalık hızla artarken, Eğitim Bakanlığı tarafından Türkiye’deki kamplara gönderilen öğrenciler coronaya bulaştılar. Kastamonu’daki kampta bulunan 6 öğrencinin testlerinin pozitif çıkmasının ardından Kırşehir’deki kampta da Kıbrıs’tan giden 7 öğrenci daha covid’e yakalandı. Böyle bir ortamda gençlerin, “ortak kültür kamplarına” katılması ne kadar gerekliydi? Hastalık kapan bu 13 öğrencinin sorumlusu kim? Olabilecekleri öngörmekten de mi acizsiniz?  Yoksa insiyatif almakta mı?

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar