Hayvanlardan tanrılara: Sapiens - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 16, 2024
Köşe Yazarları

Hayvanlardan tanrılara: Sapiens

Kemal Akkan BatmanKemal Akkan Batman

Kısa bir süre tatildeydik, iyi de oldu kitaplara daldık. Hep okumak istediğimiz kitapların sayfalarını karıştırmak güzel. Yurt dışı tatilinde insan iki uyarıcı ile çatışma haline düşer; hangisini yapayım? Kitap mı okuyayım yoksa yeni yerleri kaçırmamak, her ayrıntıyı izleyebilmek için, iki yüz derecelik görme açısından organizmaya gelen uyarıcıları mı izleyim.

Sanırım pek çok kitap okuma meraklısı gibi ben de bu iki çatışmayı sürekli yaşayanlardanım. Çözüm olarak da uçakta veya kısa kahve molalarında kitapların sayfalarına dalmayı tercih ediyorum. Diğer zamanlardaysa kaçırmamak için gezdiğim yerlerden gelen fiziksel uyarıcılara dalıyorum.


Bu tatilde elimde Yuval Noah Harari’nin Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens, İnsan Türünün Kısa Bir Tarihi adlı kitabı vardı. Kitap Hacettepe Üniversitesi’ndeki lisans yıllarına götürdü. En çok da Antropolojiye Giriş dersine: insan ve kültürün evrimine. İlk insansı yaratık Neandertral ile devamındaki bizlerle tamamen aynı fizyolojik ve anotomik yapıya sahip ilk atamız olan Homo Sapiens’e. Ancak Harari’ye göre durum böyle değilmiş.

Harari, insanların ilk olarak 2.5 milyon yıl önce Doğu Afrika’da, ‘Güney Maymunu’ anlamına gelen Australopithecus adı verilen bir maymun cinsinden evrimleştiğini öne sürer. Yaklaşık iki milyon yıl önce, bu arkaik erkek ve kadınların bazıları anayurtlarını terkederek Kuzey Afrika, Avrupa ve Asya’nın çeşitli yerlerine göç etmişler.

Kuzey Avrupa’nın karlı ormanlarında hayatta kalmak, Endonezya’nın nemli cangıllarında daha farklı özelikler gerektiğinden, insan topluluklarının farklı yönlerde evrildiklerini belirtir. Bunun sonucunda da pek çok farklı tür ortaya çıkmış. Biliminsanlarının da bunların her birine farklı Latince isim koyduklarını savunuyor. Kaynakları da güçlü olduğundan daha mantıklı bir açıklama olduğu ortada.

Yıllar öncesi bizlerin okuduğu antropoloji kitapları, Homo Sapiens’in ilk insansı yaratık olduğunu ve Neandertalden evrimleştiğini yazıyordu. Harari ise Homo Sapiens ile kardeş olan Homo Rudolfensis (Doğu Afrikada yaşayan), Homo Erectus (Doğu Asya’da yaşayan) ve Homo Neandertalensis (Avrupa ve Batı Asya’da yaşayan) hepsinin de ‘İnsan’ olduğunu aynı zaman diliminde yaşadıklarını savunuyor. Bu iddia bile kitabın okunması için yeterlidir. Biliminsanları 2010’da Sibirya’daki Denisova mağarasını kazarken fosilleşmiş bir parmak kemiği keşfettiklerinde, diğer bir kayıp kardeş de bulunmuş ve Harari’nin deyimiyle ‘hiçlikten kurtarılmış’. Genetik analiz daha önce bilinmeyen bir insan türüne sahip olduğunu kanıtlamış ve bu türe de Homo Denisova adı veilmiş. Harari, kim bilir kaç tane kayıp kardeş akrabamız diğer mağaralarda, adalarda ve farklı iklimlerde keşfedilmeyi bekliyor.

Sözün özeti; Homos Sapiens yalnız değildi ve akrabaları ile birlikte yaşıyordu.

Oxford Üniversitesi’nde tarih doktorası yapan ve şimdilerde Kudüs İbrani Üniversitesi’nde Beşeri Bilimler Fakültesi’nde, Tarih Bölümü’nde dünya tarihi dersleri veren Yuval Noah Harari’nin kitabı muhteşem. Kitap kırktan fazla dile çevrilmiş*. Bizler Hacettepe’de önce insanı anlamak için Antropoloji dersleri ile yoğrulmuştuk. Nedeni belliydi; eğitim bilimi alanında çalışabilmek için insan türünü çok iyi bilmek gerekliydi. İnsan nasıl şimdiki yetilerine ulaştı? Kültür nasıl ve nerede başlar? İnsan tek bir tür mü? Yoksa dünya genelinde farklı türleri var mıydı? Gelecekte insan yani Sapiens nasıl bir evrim geçirecek? Toplumsal yapılar nereden gelip nereye gidiyor?

Tüm bu sorular ve yanıtları eğitim bilimi ile uğraşan tüm meslek sahiplerini ilgilendirir. Eğitim programcılarından, ölçme-değerlendirme uzmanlarına, rehberlik psikolojik danışmanlara ve eğitim yönetimi uzmanlarına kadar herkesin bilmesi gereken soru ve cevaplardır.

Harari’inin kitabı tüm bu sorulara ve cevaplanması gereken diğer soru ve yanıtlara ulaşmak isteyenler için harika bir kaynak. Kitabın devamı da mevcut Homo Deus Yarının Kısa Bir Tarihi.

Harari’ye göre tarihin akışını üç önemli devrimin şekillendirmiş; 1) Yaklaşık 70 bin yıl önce başlayan Bilişsel Devrim, 2) 12 bin yıl önce bunu hızlandıran Tarım Devrimi, 3) Tarihi sonda erdirip bambaşka bir şeyi başlatabilecek yalnızca 500 yıl önce başlayan Bilimsel Devrim. Kitap da Harari’nin deyimiyle bu 3 devrimin insanları ve diğer organizmaları nasıl etkilediğinin hikayesini anlatıyor.

Kitapta en mükemmel iddia Hayali Bir Düzen’dir. İnsanlar dinleri, demokrasiyi, kapitalizmi, emperyalizmi yaratmış sonra da bunlara inanmak için çaba sarfetmişler. Şöyle diyor Harari: ‘Çoğu insan yaşamını yöneten düzenin hayali olduğunu kabul etmek istemez, ama aslında her insan halihazırda mevcut bir hayali düzenin içine doğar ve istekleri doğumdan itibaren bu baskın mitlere göre şekillenir. Dolayısyla kişisel isteklerimiz, hayali düzenin en güçlü savunma mekanizmaları haline gelir’. Gerçekten doğru bir analiz. Tüm dğnyanın yaşadığı en büyük problem de bu değil midir zaten? Kitabı şiddetle tavsiye ediyoruz.

*Yuval Noah Harari (2016). Homo Deus, Yarının Kısa Bir Tarihi. Kolektif Kitap, İstanbul.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar