Mağlubiyettir AŞK, bazen bir SELAMINA bile yenilirsin…
Kendini anlayabilme ve gelişme arzusu ile başlanan süreç içerisinde hedef belirlerken, olumlu olunmalıdır. Olumluluk derken iki şeyi kastediyorum aslında. İlki şu, hayata ve kendinize olumlu yönlerinizden bakmayı deneyin. İkincisiyse, hedef için oluşturulacak düşüncenin olumlu ve atılacak adımın doğru kurulmasıdır. Olumsuz cümlelerle hedef belirlenmez. Kişi olumsuz cümlelerle harekete geçemez. Örnek verecek olursam, ‘Şu evi almaya param yetişmez’. Hedef belirlemekte kişiye yardımcı olmaz. Ancak olumlu kurulacak cümleler insan beynini harekete geçirir ve hedefe ulaştırabilir. Şöyle söyleyebilirim ki; ‘Bu evi almak için elimden geleni yapacağım’ gibi olumlu bir cümle sizi düşünce üretimine geçirir ve hedefi ulaşılabilir kılar.
‘Şu evi almaya param yetişmez’ cümlesi beyinde bir hareketlilik yaratmazken, ‘Bu evi almak için elimden geleni yapacağım’ cümlesi hemen ardı arkasına yeni sorular getirir bize. ‘Nasıl bir ev almak, Kaç odalı, Şöminesi olsun mu’ vb.
Hedef belirlerken olumlu olmak, elbette ki yeterli değildir. Bu yalnızca bir başlangıç aşamasıdır. Hedef belirlerken ‘Bu hedefin benim için anlamı ne? Ben bunu gerçekten istiyor muyum? Bu hedef gerçekleşirse ne olur?’ gibi soruların da sorulması gerekir.
Bazı olaylar zordur biliyorum fakat Nazım Hikmet’in şu sözleri geliyor aklıma ‘YETER Kİ KARARMASIN SOL MEMENİN ALTINDAKİ CEVAHİR!’
Hedef belirlenirken hedefi tüm detayları ile net olarak masaya yatırın derim. ‘Bu evi alacağım’ yeterli ve net bir cümle değildir. Nerede ve kaç odalı olmasını istediğinizi açıkça ifade etmeniz gerekir. Netlikle beraber, en önemli kısım şudur ki; hedef ölçülebilir olmalıdır! ‘Nasıl bir ev, Kaç odalı, Şöminesi olsun mu’ hepsi tek tek ortaya konmalıdır. Ben size söyleyeyim bir hedefe ölçülebilirlik kazandırır. Ölçülemeyecek nitelikteki hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığı anlaşılmaz. Demek ki hedef, ayni zamanda ULAŞILABİLİR olmalıdır. Ulaşılamayacak bir hedef gerçekçi değildir. Hedefin gerçekçi olması gerekir. O yüzden diyorum ya işte temiz sevin, kırmadan, incitmeden, yeri geldiğinde kendinden çok ONUN mutluluğunu düşünerek, gerçek olun işte! Tek derdiniz onun mutluluğu olsun işte, göreceksiniz ki onun mutluluğu size paha biçilemez bir mutluluğu beraberinde getirecektir. Yazsam daha çok uzun satırlar isterim de asıl konumuzdan hedefimizden çıkmayalım şimdi.
Bu basamaklara uyularak kurulmuş bir hedef, kişiyi sonuca ulaştırabilir ve beraberinde değişimi sağlayabilir. UNUTMAYIN Kİ Hedefe yaklaştıkça, zorluklar artacaktır.
İnsanlar, hedeflerinden büyük olmalıdırlar. Belirlenen hedefin zaman ve koşullar açısından da değerlendirilmesi gerekir. Hedef için doğru zaman olup olmadığı, yeterli kaynakların var olup olmadığı gözden geçirilmelidir. Bir bakın bakalım ‘o evi alacak para sizde var mı ?’ veya ‘o parayı kazanmak için gece gündüz çalışmanız gereken güç siz de var mı?’ Ama vereceğiniz cevaplarda kendinize dürüst olun gerekirse bin kez düşünün yoksa o EV BAŞINIZA YIKILIR altından kalkamazsınız!
Hedefe ulaşıldığı anın zihinde canlandırılması ve hayal edilmesi önemlidir. Hedefe ulaşıldığında hissedilecek duygu ve düşünceler yeterince hissedilebilmelidir ki gerçekten hedefe ulaşıldığında bir hayal kırıklığı oluşmasın.
Hedefin belirlenmesi, gelişim sürecini zaten başlatmış olacaktır. Yani o adımı var gücünle sapasağlam atmış olacaksın. Bu adımdan sonrası, düşünceleri eyleme geçirmekle olacaktır.
Unutmayın ki; Nereye gittiğinizi bilmiyorsanız, ne yaptığınızın da bir önemi yoktur. Fark yaratma yürekliliğini gösterme ve gerçekten yapmaya değer bir şey yapma zamanı gelmiştir. Mutlaka büyük bir amaç değil ama yüreğinizde tutuşan herhangi bir arzunuz ve ya düşünüz olan bir şey için… Yeryüzündeki günlerinizin değerli ve anlamlı geçmesi, kendinize olan borcunuzdur, yaşamın tadına varın, var gücünüzle hedefe odaklanın derim…
