Kıbrıs’ın kuzeyinde siyasi partiler merkeze kayarak halkın sorunlarını çözebilme becerisini geliştirebileceğini mi düşünüyor?
Belki de reelpolitik durum, halkın ideolojik çözümler yerine faydacı politikaları benimseyerek arz talep noktası üzerinden siyasi partilerin dönüşümüne etki ettiğini de düşünülebilir mi?
Halkımızın sorunları arasında en başlıca rolü alan ülkedeki siyasi yapılanmanın yönetsel politikalar noktasındaki icraatlarındaki sorunları saptayarak çözüme ulaşma becerisinin gelişebilmesi için realitenin ortaya konması ile oluşturulacak kolektif aklın ürünü olan sonuçların toplumun toplumsal ihtiyaçlarını ortaya koyabilecek ve çözüm yaratabilecek gerçekçi irade ortaya çıkmadıkça şoven söylemler gerçeğin yerini alacaktır.
Tabi saptamaları da ortaya koymadan gerçekçi olmalıyız.
Bazı coğrafyalarda insanların evrensel temel insan hak ve özgürlüklerine bağlı kalarak,yaşam kalitelerini geliştirebilmek ve insanca bir yaşam sürebilmek için ekonomik özgürlükleri üzerinde kazançlarının yeterli gelmesi noktasında çözümler, toplumun faydacı bakış açısı yerine toplumsal kazanın üzerinden pay etmeyi ve sonucuna razı olmayı bilen gelişmiş ülkelerin halkları ve toplumları vardır.
Derdiniz bu mudur değil midir.?
Öncelikle bunu ortaya koymak lazım, bugüne kadarki ekonomi sosyal ve siyasal mevcut politikaların halkımıza 1974’ten başlayarak bugüne kadar sonuç alıcı, kalıcı, sürdürülebilir, şeffaf, uluslararası görünürlüğe ulaşamamanın yarattığı politikasızlığın yarattığı eksiklik, halkın da faydacılık anlamındaki taleplerini geliştirmiştir.
Bu durum sadece Kıbrıs’ın kuzeyinde olmadığı gibi başka ülkelerde de yakın coğrafyalarda olduğunu biliyoruz.
Ancak bizim ortaya koymamız gereken mesele bu tanımladığımız temel sorunların ülkemizdeki insanların doğru anlamda ilgisini çekip toplumsal paylaşıma dönüşebilecek yapıların oluşması noktasındaki politikaların ne olduğunu ülkenin gerçek iradesi olan halkın ! temsilcilerine verdiği temsiliyeti laiki ile ortaya koyması gerekenler, özne olma durumunun ortaya çıkarılması noktasındaki politikaları kimlerle nasıl oluşturulacağını ortaya koyacak cesur, akıllı, halkına inanan gücünü halkının gücünden alan kolektif düşüncenin temsilcilerinin ortaya çıkması ile olabileceğine inanıyorum.
Ülkemizdeki siyasal politikalarının sonuçlarının ekonomi ve sosyal anlamda toplumu etkilediğini ve sonuçlarının en etkili şekilde yaşayan ise, bu ülkeyi yurt bilen ve varlığını burada sürdürme mücadelesini özümseyen toplumun büyük bir kesimi mücadelesini tüm olumsuzluklara ve çarpıklıklara rağmen devam ediyor ve ettirecektir.
Ancak bu olumsuzlukları eleştiren halkımızın eleştirel yorumlarının toplumun demokratik talepleri noktasındaki haklarını arama refleksini genellikle sosyal medya üzerinden yaparak sonucu etkilemeyeceği durumunda ortada olduğunu bu sarmala giren halkımızın silkelenerek kendini demokrasinin araçları olan Hak arama yöntemlerinin ortaya konulduğu örgütlü mücadelenin içinde olarak sürdürebilmek toplumsal kazanım noktasında amaca giden etkili bir araçtır.
Ülkemizde tüm yaşananlar ve yaşayacaklarımız bilinmeyen tanrısal bir durum olmadığı, şükür ve Şükran edebiyatından çıkarak aklın, bilimin ve örgütlü mücadelenin sonuçlarıyla halkımızın haklarını her anlamda koruyabilmek için kolektif mücadelenin kolektif aklın sonuçlarına inananlar ancak ayrılık üzerinden beslenen siyasi yapıların varlığına son verecektir.
Her sonun bir başlangıç, her başlangıcında bir umut olduğunu düşünerek hiçbir şeye geç kalınmış değildir.