HALKI MUHTAÇ EDENLERDEN HAMASET NUTUKLARI… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
Köşe Yazarları

HALKI MUHTAÇ EDENLERDEN HAMASET NUTUKLARI…

Mehmet MoreketMehmet Moreket

Ama ne efelenme, ne atma tutma…

Günde beş vakit “bağımsızlık, egemenlik” diye merteklerden toz döktürenler, en son Kıbrıslıların tarih şuuru olmadığını da ortaya çıkarttılar…


Dünya insanı olmaktan başka bir şey istemeyen bir halkı, aşağıladılar, kötülediler, şimdi başka bir şeye dönüştürmenin derdine düştüler.

Ama bunu yapanlar, milleti her dakika düşmanlaştırdıklarının kapısına muhtaç ettiler.

Yangın çıktı, “Eyyy İngiliz” yangın helikopteri göndermese, Lapta kül oluyordu.  Çünkü çaresizdi bu KKTC… Ne oldu? İngilize muhtaç oldun.

Elektrikten sorumlu Bakan ve onun atadığı adamlar sayesinde, sıfır elektrik noktasına geldik, Rum’dan elektrik almaya başladık.

İhale yolsuzluğuyla savaş yapacağım diye çıkıp, bir sürü saçmalıkla gün geçirdiler, sonuç sıfır, hatta sıfırın da altında.

Rum’a muhtaç oldun işte.

O da “uygunluk durumuma göre vereceğim” diyor, sadece geceleri…

Hala daha çıkmışlar, “endişeye mahal yok” demekteler. Gelen Çarşamba’ya yakıt gelirmiş, kesintiye gerek kalmamış falan… O bunu söylerken, Kıb-Tek de kesinti devam edecek açıklaması yapıyor. Saçmalığa bak. Elektrik parasını ödemeyen devlet dairelerinden, elektriğini takır takır ödeyenlerin hali anlaşılmıyor demek ki… Onlar başka bir dünyada yaşadıklarından, halkla alakaları yok.

Onu bunu yolsuzlukla, rüşvet alıp vermekle suçlayan Arıklı tek bir firma için “İlla da ondan alacağım” diye tutturabiliyor. Kastettiği TPIC şirketinin ise, belgeleri sahte çıkıyor, üstüne hem kazık fiyat veriyor hem de getirecek gemi bulamıyor… Adamları da dönüp, “ihale mafyası” dedikleri şirketle, başka isim altında gizli görüşme yapıyor.

Rezalet üstüne rezalet. Ve yine çaresizlik, yine muhtaçlık…

Aşı kartlarında da aynı durum.

Hala belirsizlik sürüyor, yurt dışına gidecek olanlar, Rum’un insafında.

Çocuklar tekrar aşı olmak zorunda kalıyor, olmadı güneyde dünya parasına PCR yaptırmaya mecbur.

Ne istendi bizden, neyi yapmadık bilmiyoruz, açıklamıyorlar.

Benim anladığım, “Kıbrıs Cumhuriyeti” kimliği olmayanları ayırt edemiyorlar.

Var mı çaresi, bizim açımızdan yok!!!

Çaresi yine Rum tarafında, isterse pratik bir yol bulabilir.

Açar bir portal, “KC” kimliğiyle müracaat edene aşı kartını verir.

Oldun mu bir o kadar daha muhtaç?

Rum’un keyfine kaldın mı?

Bu halkı ona buna kim muhtaç etti acaba?

Gayet açık, “Muhtaç değiliz” diye bağıranlar… Bizzat onlar.

Normal bir ülkede olsan, bu ihmalleri yapanların hakkında tek tek gensoru açılırdı…

Ama burası KKTC…

Yurttan sesler korosundan türküler dinlediniz…

 

YERİN KULAĞI VAR

“MİLLİ VE MANEVİ TARİH”:

“Maalesef çeşitli saiklerle 2000’li yılların başından itibaren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde tarih öğretiminde yaratılan boşluğun yeni nesilleri manevi ve milli değerlerden uzaklaştırdığını görüyoruz. Okullarda anlatılan tarihi gözden geçirmenin tam zamanı” diyor bir “büyüğümüz”. Bence uğraşmaya gerek yok. Kıbrıs tarihi derslerini “Bir zamanlar Kıbrıs” dizisinin yapımcı, senarist ve oyuncuları versin. Ersin bey bile tarihimizi o diziden öğrendi… Bakın 8 ayda “milli ve manevi” değerlerimizi ve tarihimizi sular seller gibi biliyor…

 

HAİN VE RUMCU KİM?:

Rum’a elektrik verdik diye övünenler, şimdi Rum’dan elektrik alırken nasıl bir duygu içindedirler doğrusu merak ederim. Her gün kendi insanını “Rumcu ve hain” ilan edenler, tıpkı pasaport olayında olduğu gibi, “benim Rum’un elektriğine ihtiyacım yok” deyip karanlıkta mı oturacaklar. Tatar’la geleceğe yürüdük, geldiğimiz yer burası. Beğendiniz mi?

 

UBP ADAY ÇEKTİRMEYE ALIŞTI:

UBP Kurultayı yaklaşırken, aday sayısı da artacak gibi görünüyor. Halihazırda Saner’in kabinesinde İçişleri Bakanı olan Kutlu Evren’in de nabız yokladığı haber veriliyor. Kıbrıs Postası’nın haberinde şöyle de bir not var; “Kutlu Evren‘in diğer adayların çekilmesi halinde genel başkanlık talebini ileriye götürmeyi planladığı ifade ediliyor”. Anlaşılan UBP’deki parçalanma kabineye bile yansımış. Dahası, aday çektirmeye öyle bir alışmışlar ki, olayın bu sefer de gerçekleşeceği üzerine hesaplar yapılıyor…

 

“DÜŞMAN KARDEŞLER”:

Bir zamanlar can ciğer kuzu sarması olan, yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen Arıklı ve Zaroğlu, bugünlerde birbirlerinin kirli çarşaflarını ortalığa sermekteler. Zaroğlu, Arıklı’yı kirli akaryakıt getirmekle, ‘hırsız’ ilan ettiği firmadan yalvar yakar yakıt dilenmekle suçluyor. Bitmedi, “TPIC’den getirilen yakıt milyonlarca dolar ediyor, sen buradan ne kadar pay aldın kardeşim” suçlamasında bulunuyor. Anlaşılan bizim bildiğimizden fazlasını biliyor.

 

ÜLKENİN İÇİNE ETTİNİZ:

Günlerdir Beşparmak dağlarının eteklerine bir kooperatif tarafından yapılacağı iddia edilen lüks villalar için kesilen onlarca ağacı ve kuşa dönen tepeyi konuşuyoruz. Konuşuyoruz, eleştiriyoruz ama ne duyan var ne eden. İnşaat son hız devam ediyor. Çevreciler ara emri için mahkemeye müracaat etti. Üç beş kişinin rantı için ormanlarımız, sahillerimiz katlediliyor. Konuşması gerekenler sessiz, yedikleri haltın farkındalar.

 

AŞIYA ZORLAMANIN TEK ÇARESİ VAR:

181 vaka… Bir sendika başkanı, gerçek rakamın bu olmadığını, sayının 300’ü geçtiğini iddia ediyor. Rekordan rekora koşuyoruz. Sayıyı düşürmek için bir gailemiz de kalmadı gibi görünüyor. Herkes bir rahat bir rahat. Aşı merkezlerine gidip bir bakın, yalnızca Kıbrıslıları göreceksiniz. Çok önemli bir kesimde aşı karşıtlığı, umursamazlık devam ediyor. Özellikle de ev kadınlarında. Yasaklayın yahu şu marketlere aşısız girişi. Tamamı aşı olmazsa ben adımı değiştireceğim. Böyle giderse bu sayı ancak da yükselir, düşmez. Eylül’de neye dayanarak öğrenci çağıracaksınız?

 

“SİZE HAVUZ YAPACAM”:

Arıklı bu defa da çocukları bulmuş, kandıracak. “Size olimpik havuz yapacağım” demiş. İnanmayın abim. Bu adam nereye el attıysa batırdı, dediğini yapmadığı gibi olanı da mahvetti. Söylediklerine itibar dahi etmeyin. Bakın, elektriğimiz yok, yurt dışına gidecek olanlarınız Rum’un insafına terkedildiniz. İnanmayın, elinizdekiyle yetinin şimdilik, büyüdüğünüzde de böylelerine oy vermeyin ki, olanı da kaybetmeyelim…

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar