Hala Sultan’da arkeolojik kazı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
KıbrısManşet

Hala Sultan’da arkeolojik kazı

hala sultan

Rum Haber Ajansı (CNA) Hala Sultan Tekkesi bölgesinde sürdürülen arkeolojik kazılarda 13. Yüzyıldan kalma bir kasabanın bulunduğunu bildirdi. Hala Sultan Tekkesi’nin bu kazılardan nasıl etkileneceği bilinmiyor…

Rum Haber Ajansı (CNA) Hala Sultan Tekkesi bölgesinde sürdürülen arkeolojik kazılarda 13. Yüzyıldan kalma bir kasabanın bulunduğunu bildirdi. Hala Sultan Tekkesi’nin bu kazılardan nasıl etkileneceği bilinmiyor.


CNA’nın haberi şöyle:

Bu yılki kazı çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte, Eski Dromolaksia-Vizakia (Hala Sultan Tekkesi) kenti bölgesinde gerçekleştirilen arkeoloji kazı çalışmalarının önemli sayıda bulguları gün ışığına çıkardığı açıklandı. Gothenburg Üniversitesi Profesörü Peter M. Fischer başkanlığında İsveç misyonu altında gerçekleştirilen kazı çalışmalarında 28 öğrenci ve özel uzman yer aldı.
Yapılan açıklamaya göre, eski kentin, yaklaşık 25 ile 50 hektar büyüklüğünde olduğu değerlendirmesi yapıldı. Kazılar başlangıçta, ortaya toprak altında taş yapılar çıkaran, radar ile Jeofizik araştırmaların sonuçlarına dayalı olarak yapılıyordu. Mimari kalıntılar sadece 1 metre derinliğine kadar görülebiliyordu. Daha derinlemesine 1. ve 2. Katmanda, yapılan kazılar, orada yaşam olduğunu ve tarihinin M.Ö 1200’e ait olduğunu gösterdi.
Buna ek olarak, kazılara sırasında, jeoradarın ulaştığı en son aşamanın daha derinlerinde, yani yüzeyden 1,5  metre daha derinlerde de önemli mimari kalıntılar olduğu ortaya çıktı. Kısacası, jeofizik araştırmaları haritasında görülmeyen noktalar  kazılarla 3. katmanda ortaya çıkan önemli yaşam izleri taşıyan kalıntıların, tarihinin,  13. yüzyıla ait olduğu düşünülmektedir.
3. Katmanda bulunanlar, duvarlı çok büyük binalara ait iyi korunmuş kapalı kümeleriyle, bir sonraki katmandan daha büyük bir genişliğiyle, şimdiye kadar söz konusu noktada bulunan en eski yaşam alanı olarak nitelendirilmektedir. 3. Katmanda bulunan ve 1-1,2 metre yüksekliğinde korunmuş, büyük hacim kaya taşlarından yapılmış binada, tamamen farklı bir inşaat tekniği kullanılmış.
3. katmanının odalarından birinde, düz, rafine, dikey olarak yerleştirilmiş ve oyma dalgalı çizgiler ile dekore edilmiş taşlar ve büyük kerpiç parçalarından yapılmış dört depolama alanı bulunmaktadır.
Kavanozlar muhtemelen buğday ve zeytinlerin korunması için kullanılmaktaydı. Koridorun ortasına yerleştirilmiş büyük bir değirmen (yaklaşık 1 metre genişliğinde) yanında çok sayıda daha küçük değirmenler ve iki küçük süzgeç, orada tahıl veya sebze çalışmaları yapıldığını gösteriyor.
Ortaya çıkan diğer bulgular arasında, muhtemelen Mısırlılara ait pişmiş toprak sırlı kâse parçaları, bir iğne, kilden bir boğa da var. Ayrıca, adaya muhtemelen Yakın doğudan getirilmiş, ender bir örnek oluşturan süslü bir şişe ve sembolik Kiprominoik yazı kazınmış bir sap bulundu.
Muhtemelen atölye olarak kullanılan bir başka odada, büyük miktarda cüruf ve metal ve pişmemiş kille dolu bir delik bulundu. Ayrıca, yerel seramikten yapılmış, üzerinde Kiprominoik sembolleri bulunan iki sap, metal üretimiyle ilgilidir. 3. katmanda bulunan Miken seramiği ise 13. Yüzyıla ait.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar