KKTC milli Eğitim Bakanlığı’nın giremediği okullardan bir tanesi de Hala Sultan İlahiyat Koleji’ (HSİK) dir. Diğer giremediği okullar ise ‘özel okullardır’. Kayıtları dolan ve artık kayıt yapmayan, kayıt için torpil aranan bazı özel okullar da denetlenemiyor. Bu konuyu dah asonra tartışacağız.
Denetlenemeyen diğer bir okul da HSİK’tir. Okulun bir eğitim programı mevcut; ancak eğitim programına uyulup uyulmadığını bakanlık denetlemiyor, daha doğru ifade ile ‘denetleyemiyor’. Bakanlık okulda sadece Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından yeni atanmış öğretmenlerin asaletinin onaylanması için denetim yapıp, rapor tutmaya giden denetmenlerin yaptıkları denetim için okula gidiyor.
HSİK’te işler son iki yıldır çok kötü gidiyor. Özellikle bazı öğretmenler çok huzursuz ve endişeli. Çocuklar üzerinde yapılan mahalle baskısı ile mobbingten bazı öğretmenler çok rahatsız ve üzgün. Bütün öğretmenler değil ama; yalnızca kültür derlserini veren yaklaşık 65%’lik KKTC MEB’e bağlı ve oraya görevlendirilen öğretmenler. Matematik, edebiyat, ingilizce, biyoloji gibi dersleri veren öğretmenler.
Geriye kalan TC’den gelen 35%’yi oluşturan Kur’an-ı Kerim, Siyer, Fıkıh, Tefsir gibi meslek derslerini veren öğretmenler rahatsız değiller. Rahatsız olan ve çocuklar için endişe duyan öğretmenlere göre bu öğretmenler rahat. Aslında okulda hakimiyet kuran öğretmenler de meslek dersleri hocalarıdır.
Okul, Kolej Programı uygular gibi sadece görünmekte ama aslında uygulamıyor. Denetim olmadığı için de rahatlıkla uygulamayı istedikleri gibi yapıyorlar. Ortaokul kısmında seçmeli ders saatlerinden alınıp yerine Arapça ve Kur’an-ı Kerim dersine yönlendirme yapılıyor. Denetim olmadığı için rahatlıkla yapıyorlar.
Yurtlar devreye girdikten sonra işler biraz daha çetrefli oldu. Meslek dersleri hocaları öğleden sonraları yurtlarda kalan öğrencilere kurslar düzenlemeye başladı. Hatta genel kültür dersi hocalarına da önerdiler. Ancak genel kültür dersi öğretmenleri bunu kabul etmediler. Öğrenciler okula gelsin kurs verelim, yurtta niye ders verelim diye tepki vermişler. Akla bazı sorular geliyor: Acaba diğer ortaokul ve liselerde öğretmenler bakanlıktan habersiz böyle bir uygulama yapabilirler mi? Öğrencileri çğleden sonra okulda toplayıp ders verebilirler mi?
Yurtlarda öğrenciler üzerinde büyük baskılar var. Eskiden orada olan bir öğretmen ‘yurtta kalan bir öğrencim vardı ve çok başarılıydı. Yurtta kalmaya başlayınca başını kapadı. Derste demoralize olduğunu gördüm sonunda derste başarısı düştü’ dedi.
Okulda KKTC’li öğretmenler dışlanıyor. Hafta sonları KKTC’li öğretmenlere haber verilmeden toplantılar yapılıyor. Ayrıca meslek hocaları ailelere ziyaretler yapıp, aileler ile görüşüyorlar. Sonrasında ise meslek hocaları ve aileler öğrenciler üzerinde baskı kuruyorlar.
Önceden orada öğretmenlik yapan bir öğretmene göre yurt müdürü çok etkili. Yurt müdürü okulun müdürüne emir veriyor. Öğretmene göre ‘TC’den gelen meslek hocalarından bir tanesi müdür tarafından müdür muavini yapılmıştı ve özellikle bu kişi TC’den gelen hocalar ile ilgileniyordu. O kişi ayrıldı. Sonrasında okul müdürü meslek hocaları arasından 2 kişiyi müdür muavini yapmıştı. Bu yıl ise 3 kişiyi müdür, muavin olarak görevlendirmiş’. Peki bakanlık nerede? Neden TC’den gelen meslek hocaları müdür muavini yapıldı da KKTC’li hiçbir öğretmen müdür muavini yapılmadı? Gerekçesi nedir? Bakanlık bu konuyu denetledi mi?
Okulda edebiyat öğretmenleri bir kütüphane yaratmıştı. Meslek hocaları kütüphaneye de el attmışlar. Kıbrıs Türk Edebiyatı yazarlarının kitaplarının okutulmasına taraftar değiller. Daha önceden HSİK’te görev yapan bazı öğretmenler bu konuda mobbinge uğradılarını söylüyorlar. ‘Meslek hocaları KKTC kültürünün okutulmamasını istiyorlar’, diyor öğretmenler. Öğrencilerden gelen tepkiler de var. Öğrencilere ‘çocuklar bu kitapları okumayınız’ diye baskı yapılıyor. Bazı öğrencilerse diğer öğretmenler ‘yine de biz bu kitapları okuyacağız’ diyorlarmış.
Şiir, Dil günleri gibi yarışmalar için eskiden bakanlıktan izin alınıyordu, şimdi izin alınmadan yapılıyor. Öğretmenlerin ise bundan haberi olmuyor. Meslek hocaları ilgili zümreden sadece bir öğretmenle işbirliği yapıp, yarışmalar düzenliyorlar. Afişler okulda asılınca diğer zümre öğretmenleri ancak o zaman haberdar oluyorlar. Kazananlara Umreye, Türkiye’ye gezi, altın, laptop gibi maddi değeri çok yüksek hediyeler veriliyor.
KKTC MEB nerede? Kendisinden izinsiz yarışmlar yapılıyor, öğretmenler istediklerini yapıyorlar, bakanlıktan tık yok? Peki herhangi bir lisede öğretmenler istediklerini yapsalar ne olur? Kıyamet kopar tabii ki. Hala Sultan İlahiyat Koleji’ne bakanlık neden girip denetleme yapamıyor? Öğrencilerin tepkili, aslında bu okula gitmek istemiyorlar, psikolojileri bozuluyor yetkililerden tık yok. Devam edecek…
