Dünyadaki şirketler yavaş yavaş haftada dört gün çalışma modeline geçiyor. Bu şekilde verimliliğin arttığı, tükenmişlik sendromu ve stresin de azaldığı görüldü.
Reuters’te yer alan habere göre haftada 32 saat çalışma trendi Yeni Zelanda’da giderek yaygınlaşıyor. Japonya’da hükümet pazartesi sabahları çalışanlara izin verilmesi için şirketleri teşvik ediyor. Britanya’da ise sendikalar yüzyılın sonuna gelindiğinde haftada dört gün çalışmanın standart olması için kampanya yürütüyor.
Uzmanlara göre çalışmanın fazlası hem işçiye hem şirkete zarar
Uzmanlar haftada dört gün çalışmanın etkilerini şöyle açıklıyor: “Aynı anda iş ve aileyi idare etmenin stresini azaltacak ve cinsiyet eşitliğini artıracak. Bunu denemiş olan şirketler verimliliğin ve ruh sağlığının iyiye gittiğini söylüyor.”
Uzmanlara göre haftada beş ve beşten fazla gün, günde sekiz saatten çalışmak performansı düşürmenin yanısıra çalışanların ruh hallerini ve motivasyonlarını etkiliyor. Psikologlar tükenmişlik sendromunun bu yüzden yaygın hale gelmeye başladığını söylüyor.
Bu durum verimliliği düşürdüğü için şirketlerin performansını da olumsuz yönde etkiliyor.
‘Günde beş saat yeterli’
Yakın zamanda sekiz ülkede 3 bin işçiyle yapılan bir araştırmaya göre işçilerin yaklaşık yarısı sekteye uğratılmadıkları takdirde günde beş saatte tüm işlerini halledebileceklerini söylüyor. Oysaki pek çok kişi haftada en az 40 saat çalışıyor. Türkiye’de bu rakam ortalama 60 saat.
ABD, Britanya ve Almanya’da haftada dört gün çalışmaya başlayan işçiler tecrübelerini şöyle anlatıyor: “Beş günde yapacağım işten daha fazlasını dört günde yapabiliyorum.” “Dört günde daha hızlı olmam gerektiğimi fark ettim ve cuma tatilime odaklandım.”
