HADİ CANIM SEN DE... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

HADİ CANIM SEN DE…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Özgürgün yine çıkmış, hükümete ağır ithamlar yapmış.

“Türkiye’yi en çok biz severiz” ezberi var ya, hala o noktada…


“Türkiye’yle Kıbrıs’ın arasını açmak isteyenler varmış”… “Türkiye’yi sever görünüp, adadan çıkmasını isteyenler varmış”…

Resmen bölücülükle bir yerlere varacağını sanıyor.

Tabii birilerine yeniden yaranabileceğine de…

Sanıyor ki, herkes ahmak.

“Bırak git” falan da demiş…

İşte cevabı eski adıyla Yardım Heyeti, yeni adıyla T.C. Büyükelçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi’nin raporunda…

“2017 yılında altyapı projeleri için ayrılan 512 milyon TL’nin yüzde 48.36’sı kullanılabildi. Reel sektör projeleri için ayrılan 212 milyon TL’nin ise yüzde 72.33’ü kullanıldı”.

Bu şekilde bir idarenin ne kendi halkına, kendi devletine ne de Türkiye’ye faydası olabilir.

Sonuç şu; 2017’de UBP-DP hükümetinin hiçbir reformu hayata geçirmemesi sonucunda 540 milyon TL olan reform destek ödeneğinden KKTC hiçbir kaynak elde edememiş…

2016 ve 2017 yıllarında 30 reform eyleminden hiçbiri hayata geçirilmemiş….

Bu mudur iş bilen yönetim..?

Bu mudur umut..?

Hadi canım sen de…

SEÇİMLER YAKLAŞTI YA…

Diğer taraftan da, hükümete sözde 100 günlük avans verdiğini söyleyen YDP Başkanı Erhan Arıklı da, tamamen spekülasyona, çarpıtmaya dayalı, bir kötüleme çıkışıyla seçim nutuklarına başladı.

Hükümet, Türkiye’yi tehdit ediyormuş, Türkiye’nin hassas olduğu konularda sürekli adımlar atıyormuş, kaynak da bunun için gelmiyormuş…

Bir de zaten felaket yaşayan insanları tedirgin ediyor;  “Bu ay Türkiye’den kaynak gelmezse maaşları ödeyebilecek misiniz?” diyor. Sanki 100 gündür bu ülke kendi kaynaklarıyla yönetilmemiş gibi…

Bütün bunlar seçimler öncesi algı operasyonu…

Hani birileri gece yattıklarında içinde YDP’nin de olduğu hükümet hayalleri kuruyorlar ya, o amaca yönelik.

Amacın ne olduğu ne kadar açık olursa olsun, suçlamalar ne kadar çirkin olursa olsun, belli bir kitleyi kolayca kandırabileceğini bilerek, hepsine tek tek yanıt verilmeli diye düşünürüm.

Özellikle ekonomik konularda ve Türkiye ile ilişkiler konusunda vatandaş hassas.

Muhalefetin de toplumu ayrıştırma pahasına bu konuları kaşımaya devam edeceğini tahmin etmek zor değil.

Sessiz geçiştirmeyi seçmek, bu propagandaya güç verecektir…

 

YERİN KULAĞI VAR

KARAR DOĞRU MU, YANLIŞ MI:

Merkez Bankası, Türk Lirası kazananların, dövizle borçlanmasını yasaklamış. Bu ülkede kimse döviz kazanmıyor ama, borçlar, evler, arabalar, kiralar, okul ücretleri hep döviz üzerinden işlem görüyor. Bu karar işin bir yanını ilgilendiriyor. Ama diğer taraftan dövizle iş yapanlara “dur” denmeyecekse, boş iş. Adam çocuğunu okula gönderirken sterlin ya da euro ödeyecek, ama o parayı ödemek için alacağı kredi TL olacak. Olur mu öyle şey?

TUZU KURULAR:

Döviz konularında alınması düşünülen tedbirleri eleştirenlere, dalga geçenlere bakıyorum, genellikle tuzu kuru olanlar. Halkın çektiklerinden uzak, öyle sterlin 6’yı geçmiş, yakında 7’yi de geçermiş gibi dertleri olmayanlar. Aksine döviz mevduatı olanlar bunlar. O kesimlerden, can çekişen, elindekini avucundakini kaybetmeye başlayan vatandaşla empati kurup, çare üretmelerini beklemek, zaten mümkün değil…

MORGDA CEHENNEM AZABI:

Hava sıcaklığının kırk derecelerde seyrettiği bugünlerde morgda yaşanan arıza, cenazleri de etkiledi. Vatandaş morgdaki arıza nedeniyle ölülerini hemen anında gömmek zorunda kalıyor. Dün bize ulaşan bazı vatandaşlar, “Ölümüzü bile huzurla defnedemiyoruz. Morga kokudan girilmiyor” dediler.

İNSANA SAYGI:

Hastanenin klimalarının bozulması, randevu sisteminin bağlı olduğu internetin her gün belli bir süre çökmesi, bunların hiç biri hastanenin kapasite durumuyla ya da eskimişliğiyle ilgili olamaz. Nedeni, bu temel hizmetlerin yürütülmesinde gerekli duyarlılığın gösterilmemesi olabilir. 42 derece sıcakta klimasız bırakılan hastalar, içindeki ölülerle kokan bir morg, sabahın 5’inden gelip de, “internet çöktü” yanıtı alanlar…. İnsana saygı, hele de hastanede esas olmalıdır…

ADAY BOLLUĞU:

Geçmişte aday bulmakta zorlanırken, bu seçimlerde resmen aday enflasyonu yaşanıyor. Partili adaylardan çok, bağımsız adayların bolluğu, 24 Haziran seçimlerinde birçok sürprizi de beraberinde getirecek. Adayların kesinleşeceği 28 Mayıs’tan önce son açıklama Güzelyurt’tan geldi.  Bir dönem bölge kaymakamı olarak da görev yapan Yalçın Cemal, bağımsız aday olduğunu açıkladı. Cemal ismini vermediği iki partinin kendisine destek verebileceğini de söyledi…

İNCE HESAPLAR: 

Yakın Doğu Üniversitesi Kadın Basketbol Takımı kulüp faaliyetlerini sona erdirdiğini açıklamış. Geçen yıl ligi şampiyon olarak tamamlayan,  FIBA Avrupa Kupası’nı kazanan takım, büyük paralarla transfer edilen yabancı oyunculardan kuruluydu. Belli ki “misyon” tamamlandı. Yoksa, başarıdan başarıya koşan bir takımı kapatmayı başka türlü izah edemezsiniz… 

ZİRVEDEKİLER

Ahmet Okan: “Kıbrıs küçük yer. Üstelik elden ele dolaşan oyuncağa benziyor. Bir hayattan bir hayata sürüklenip durmuş insanlar. Yoksa her şey yolunda gitse, herkes dönemin koşullarına göre hayallerinin peşinden koşacak, hayatını da istediği gibi istikrarlı yaşayabilecektir”…

DİPTEKİLER

Hüseyin Özgürgün: “Vatandaşlık iptali bu ülkede yapılmış en büyük yanlışlardan biridir. Biz halkın verdiği iradeyi ortaya koyarak vatandaş yaptık. Türkiye’den gelen vatandaşlarımız bu insanlar. Papazın, Yunanistan’ın ya da İngiltere’nin vatandaşları değil. İptaller kabul edilemez”. Seviyeye bakın…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar