Limasol’da, 16 Kasım akşamı, toplanan halk, EOKA B kurucusu Grivas’ın anısına yapılacak herhangi bir faaliyete “güçlü bir hayır” dedi.
Gösteriye katılanlar “Bize Grivas’ı anımsatmak için anıta gerek yok-bize her gün Beşparmaklar Anımsatıyor-EOKA B Grivas katiller” gibi sloganlar attı.
Güney Kıbrıs’taki AKEL partisinin, 7 Aralık “Direniş Savaşçılarını Anma Günü” sebebiyle “Demokratik Direnişle” ilgili sunduğu bir karara Kıbrıs Cumhuriyeti Meclisi Genel Kurulu tarafından olumlu oy verilmesinin, aynı zamanda devlete Yorgos Grivas için yapılacak anıtların finansmanını durdurma çağrısı yapılmasının, Güney’deki etkileri derin oldu.
AKEL’in meclise sunduğu kararın DİKO, EDEK ve DİPA’nın oylarıyla oy çokluğuyla kabul edildiği, DİKO, EDEK ve DİPA’nın başkanlık seçimlerinde Hristodulidis’in adaylığını destekleyen ve mecliste temsil edilen üç siyasi parti olduğu, DİSİ ile ELAM’ın ise AKEL’in sunduğu karar konusunda aleyhte oy kullandıkları mutlaka dikkate alınmalıdır.
Hristodulidis’in EOKA örgütünü desteklemesi ve Hristodulidis’in kurmaylığından yapılan açıklamaya dayanarak, Hristodulidis’in her yöne “eğer bugün Kıbrıs Cumhuriyeti varsa, bu EOKA’nın 1955-59 yılları arasında verdiği bağımsızlık mücadelesinden kaynaklanıyor” mesajını göndermesi çok dikkat çekicidir.
Grivas’ın onurlandırılması talebine Kıbrıs Cumhuriyeti Partilerinin önemli bir kısmının HAYIR demesi ve bu konuda meclis’te ortak tavır alması çok önemli tarihi bir olaydır.
Bu tavırla birlikte Hristodulidis’in oylarında önemli bir azalma beklenmelidir.
Kıbrıs siyasetinde yer alacak olanların, geçmişin önemli ve dikkatli bir özeleştirisini yapmaları gerekmektedir.
Geçmişte yapılan tarihi yanlışlar ciddi olarak ele alınıp incelenmezse, gelecek de başarısız olmaya mahkum olacaktır.
Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı adayları, geçmiş Cumhurbaşkanlarının, Kıbrıs Sorununu çözmek yerine, bu sorunu zamana bırakma siyasetlerinin Rum toplumuna maliyetini ciddi olarak analiz etmelidirler.
Güney’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Kıbrıs Sorununun ÇÖZÜMÜNÜN aciliyeti’nin hala tartışılmadığı unutulmamalıdır.
Kıbrıs Sorununu çözmek yerine, ilkel Rum milliyetçiliğine sarılmak, Kıbrıs’ı daha büyük “BATAKLIK GİRDABINA” sürüklemekten başka bir şeye yaramaz.
Kıbrıs Cumhuriyeti Meclisinin aldığı karar, Rum toplumu arasında genellikle çok olumlu karşılanmıştır.
Çok az sayıdaki ELAM yanlıları, Cumhurbaşkanlığı önünde cılız bir protestodan başka bir eylem yapamadılar.Bu eylemde de ELAM yanlıları iyice yalnız bırakıldılar.
Grivas olayı, Kıbrıslı Rumların çoğunluğu tarafından, GRİVAS’ın istenmediği şeklinde ortaya çıktı. Grivas’ın istenmemesinin diğer anlamı da, 1974 15 Temmuz’un lanetlenmesinin yeniden yapılmasıdır.
Grivas’a karşı tavır bir ayraçtır.Bu tavrın Rum kamuoyu tarafından desteklenmesinin artması,Kıbrıs’ın geleceği için,umut vericidir.
