Gündemi Hükümet Belirlemeli... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

Gündemi Hükümet Belirlemeli…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Hükümet sonunda güvenoyu aldı…

Herkes acilen icraat bekliyor.


Devletten alacaklı olanlar, hemen her konuda radikal reform bekleyenler, gündelik sorunlara çare bekleyenler, laçkalaşmış kamu sistemi, kaosa dönen trafik, sokaklardaki asayiş sorunları, su, elektrik, ekonomi, adalet, soruşturma, hesap sorma her şey…

Hükümetin kuruluş aşamasında hatta, öncesinde seçim döneminde bu dönemin alışıldık hükümet dönemlerinden farklı olacağı belliydi…

Ortada dönen iddialar, göze batan usulsüzlükler, hesabı verilemeyen işler vardı.

“Hesap sorulacak” dendi. Bu da ta baştan icraat hedeflerinin önüne geçmişti zaten.

Arkasından hiç beklenmedik şekilde meydana gelen bir eylem, işlenen suçlar…

Ve toplumu gerecek kutuplaştırma gayretleri…

Buna bilerek destek verenler, bilmeden alet olanlar…

Sonunda gerginliklerin Meclis’in ta içine taşınması…

Şimdi hükümet adına yapılan açıklamalara bakın, her fırsatta “bütünleştirici olmaktan”, “ayrımcılığın üstüne gitmekten” söz ediliyor.

Şimdi esas işlerin önüne geçen, bu.

Hükümet ortaklarının belirlemediği, başka unsurların ortaya getirdiği gündemler…

Ne acı, ne kayıp…

Onca birikmiş iş ve sorun varken, bu gibi saçma sapan gündemlere mesai ayırmak zorunda kalacak kabine…

Tabii partiler de…

Gördüğüm kadarıyla, kendi içlerinde bir derlenip toparlanma, sorumluluğu hissetme aşamasındalar.

Herkes ağzından çıkacak lafı iki kere düşünmek zorunda.

Gündemi muhalefet değil, iktidar belirlemeli.

Arabesk bir “ya benimsin, ya kara toprağın” türü muhalefetin, yapıcı değil, yıkıcı olacağı kesin.

İşlerin yürümesini engelleyecek. İcraatların önüne geçecek…

Kısaca, halkın, devletin hayrına yapılacak işlere engel olacak, en azından geciktirecek.

Oysa bu tür gündemler, bir sığ sudur.

Büyük hedefleri, başarma zorunluluğu olanların da o sığ suda boğulmadan, kışkırtıcı gündemlere kulak tıkayarak, işlerini yapmaları gerek.

Tam 3 aydır herşey beklemede…

Devlet çarkı durmuş, bütçe bile yok…

Ama daha bekleyecek hal kalmadı.

Eskiler “usuletle ve suhuletle” derdi, aynen öyle işlere sarılmak lazım.

Dert büyük, iş çok, ama umut da büyük.

Artık o umutları güçlendirme, taş üstüne taş koyma zamanı…

 [divide color=”#”]

 

YERİN KULAĞI VAR

KOLAY GELSİN…

CTP-HP-DP ve TDP dörtlü uzlaşı koalisyonu güven oyu alarak resmen göreve başladı. Artık sıra, önce bütçeyi hazırlamak ardından da kolları sıvayıp iş yapmaya geldi. Önlerinde acil çözüm bekleyen yığınla sorun var. Hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz. Bu hükümetin de mazeret üretme gibi bir lüksü olamaz. Eleştirilere, porvakasyonlar kulaklarını tıkayıp öncelikleri, toplumun arzu ettiği yönetimi göstermek, toplumsal huzur ve güveni sağlamak, kısacası iyi ve adil bir yönetimi tesis etmek olmalıdır…

 

BU AÇIKLAMA İYİ OLDU:

Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın UBP ile hükümet kurma sürecinde olup bitenleri açıklaması, zamanlama açısından çok önemli. Genelde bu tür temaslar, teklifler, kabuller, retler ya uzun yıllar sonra açıklanır ya da hiç açıklanmaz. Bu da yanlış algılara neden olur. Serdar Denktaş, 15 gün önce kapalı kapılar arkasında yaşananları halkla paylaşıyor. “Bana cumhurbaşkan adaylığı teklif edildi” diyor. İlk on gün hiç temas etmeyen UBP, karşı tarafta bir hükümet kurma işi ciddiye binince anlaşılan tutuşmuş. Her neyse, iyi oldu. Herkes de işin aslını öğrenmiş oldu…

 

EROĞLU’NUN REKORUNU KIRDI:

Ben dahil birçoğumuz siyasette en uzun süreli politkacının Eroğlu olduğunu sanıyorduk. Ancak Meclis’te en uzun süreli siyasetçi ünvanı Eroğlu’nda değil, son seçimlerde yeniden seçilip Meclise giren TDP milletvekili Hüseyin Angolemli’deymiş. Ancak Angolemli en eski siyasetçi ünvanı yanında, hiç bakanlık yapmamış siyasetçi ünvanını da taşıyor…

 

HAYDİ CEMAL HOCA:

Eski bir eğitimci olan yeni hükümetin Milli Eğitim Bakanı Cemal Özgürsel için ilk sınav bugün çalacak ikinci dönem zili ile başlayacak. Muhaleftteyken eğitim sistemini sürekli eleştiren Cemal hoca, artık eleştirdiği sistemin başında. Sistemi yeniden organize etmek, eğitimi yaz boz tahtası olmaktan çıkarmak, laik ve Atatürkçü bir sistem yaratmak için artık herşey onun elinde. Dikkatle izleyeceğiz…

 

BİLİŞİM YASASINA ÖNCELİK:

Rum Adalet ve Kamu Düzeni Bakanlığı, nefret ve yabancı fobisini tetikleyen web sayfalarının kapatılması için girişim başlatmış.Yasa tasarısının onaylanması halinde, nefret ve yabancı fobisine dair internette yaşanan herhangi bir olayda, polis soruşturma başlatacak, bu web sayfalarına erişim engellenebilecek. Sorun bizim de sorunumuz. Ülkede önemli eksiklerden biri de “Bilişim yasası”… Sosyal medya üzerinden kin, nefret, tehdit, yalan, iftira gırla giderken, verdiği zararın boyutları da büyüyor. Sadece sosyal ilişkiler değil, organize suçlarda da polis soruşturmaları, Bilişim Yasası olmadığı için takılıp kalıyor. 2013’den beri gündemde, 2017’de Meclis’e geldi. Ama zamanın hükümetinin özellikle “korsan yazılımlar” konusunda cesur davranamaması nedeniyle Genel Kurul’a ulaşamadı. Süratle Meclis’e gelmesinde bir engel yok artık.

 

İLK SINAV KIB-TEK: Kıb-Tek yönetimleri her nedense her hükümet döneminde baş ağrısıdır. Kıb-Tek’in kendinden kaynaklanan sorunlar yanında, arpalık olarak görülmesi bunun sebepleri. Yönetim Kurulu’nun istifası örnek bir davranış. Hükümete düşen, partisel dengeleri bir yana bırakıp, iş bilen, dürüst bir kadroyu acilen belirlemek olmalı. Kamu yararı ilkesine ilk örnek Kıb-Tek olabilir…

 [divide color=”#”]

ZİRVEDEKİLER

Başaran Düzgün: “Kıbrıs Türkü en değerli varlıklarını bir bir yitiriyor. Elinin altından bir vatan kayıp gidiyor. Fakat herkes biribirini tırmalamakla meşgul. Herkes suçlunun kim olduğunu bağırıyor yüksek sesle. İşaret parmakları hep başkalarını gösteriyor. Kimse çıkıp da ‘suç bende’ diyemiyor. Kaderimizi yazıyoruz ve kendi kendimizi siliyoruz bu topraklardan. Sildikçe de yokoluyoruz…”.

 

 

DİPTEKİLER

LTB’de Kriz Kapıda: Lefkoşa Belediyesi yeni toplu sözleşmesi sıkıntısı yaşıyor. Sendika zam isteğinde diretiyor. Seçimlere aylar kala bunu fırsat bilen sendika birbuçuk milyonluk ek artış konusunda Belediye’yi sıkıştırıyor. Geçmişte yaşananlar unutulmuş gibi. O günlerin faturasını çalışanlardan çok, Lefkoşalı ödedi. Şimdi yine o günlere dönme provası yapılıyor. Taraflar kendileri için değil ama, Lefkoşa için uzlaşı yolunu bulmalı ve gerken özveriyi yapmalı. Hele de Yenierenköy Belediyesi’nin kapısına kilit vurduğu bu günlerde…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar