Görünür olmak... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
Köşe Yazarları

Görünür olmak…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Başbakan Tufan Erhürman, Ankara’da yaşayan Kıbrıs Türkleriyle bir araya geldi.

Onlara Kıbrıs’a daha çok ilgi gösterme, yatırım, ülkeye dönme çağrısı yaptı.


Konuşmasının bir yerinde de dünyada görünür olmak istediklerini belirtti.

Bu önemli. Dikkate alınmak, birilerini rahatsız etmek…

Anastasiadis’in  işi artık siyasi eşitliği inkar noktasına taşıdığı bu dönemde, KKTC sınırları içinde hemen her gün en az 5-6 demeç açıklama var bu konuda. Kim duyar? Duyurulmasını sağlamak için ne yapılmalıdır?

Kabul edilir, edilmez. İlgili tarafların çözümsüz ilerleme niyeti olduğu da açığa çıktığına göre, çözüm yolunda bir müdahale beklemem. Sanırım bizim siyasi liderliğimiz de bunun farkında.

Ama yapılacak hiçbir şey yok mudur?

Cumhurbaşkanı Akıncı, Bakanlar Kurulu’nu bilgilendirdiği toplantı çıkışında, “Rum tarafının yanlışlarını bütün dünya görecek” diyordu. Ama nasıl?

Rum’un keyfini oturup beklemeyelim, bir yandan kendi iç sorunlarımıza yoğunlaşalım, diğer yandan son dönemde sanki bir miktar ihmal edilmiş görünen lobicilik faaliyetlerine hız verelim.

Mesela siyasi eşitliği daha çok öne çıkararak…

Mesela, ambargolarla, Kıbrıs Türk halkının çiğnenen insan haklarıyla ilgili kampanyalar yaparak.

Ya da mesela içte kangren olmuş bazı sorunları radikal çözümlerle hallederek, dikkatleri buraya çekelim.

Türkiye’den su geldiğinde tüm dünyanın gözü üstümüzdeyken, bu potansiyeli kaybedişimiz, siyasi avantaja çeviremeyişimiz…

Dünyaya niş ürünler üretebilecek suya ve kapasiteye sahip olduğumuz halde, bir türlü bir şey yapmıyor olmamız.

Üniversiteler, turizm, casino sektörleri para kırarkan, bütçenin grak grak etmesine çare bulamayışımız…

Altın yumurtlayan tavuklarımızı, popülizm uğruna kesiyor oluşumuz.

Düşünsenize, bir yandan elimizin uzandığı yerlerde daha yüksek sesle sesimizi duyurmak…

Diğer yandan ekonomiyi en temel sorunlarından başlamak suretiyle elleyerek, kalkınmaya geçmek.

Aslında yıllar yılı Türkiye’nin buraya aktardığı paralar da bunun içindi. Ama küçük küçük çıkarlar için heba edildi ve bugün neredeyse 40 yıl öncekinden daha kötü, eskisinden daha az görünür durumdayız.

Yeter ki bir kampanya, bir seferberlik ruhu yaratılsın.

Niyet ortaya konsun, kararlılık ortaya konsun, önce halk, sonra yurt dışındaki vatandaşlar ikna edilsin, olmayacak şey değil.

Önce şunu bileceğiz. Bir kere kendi ezberimizi bozacağız. Statükonun bekçiliğini yaparak, var olan  sistemi sürdürmeye çalışmakla bu değişimi yaratamazsınız.

Öğrenilmiş çaresizlik diyordu geçen gün Sayın Siber. Ölü toprağı diyorum ben buna.

Silkineceksiniz, yaptıklarınız, söylediklerinizin teminatı olacak.

Hissedeceğiz, önce biz, sonra başkaları.

Neden olmasın?

Etrafımızda meydana gelen gelişmeler, değişen konjonktür bizi bir şeylere zorluyor belli.

Sonuçta hiç de istemediğimiz gelişmeler olabilir.

Karanlığın en koyu oldu an, ışığa en yakın olunduğu andır.

Neden biz o dümeni elimize almayalım?

Bundan öte ölüm yok ki…

YERİN KULAĞI VAR

“ÇÖZÜM ŞANSI YOK”:

CNN’e konuşan Başbakan Erhürman, “Sayın Anastasiadis tutumunu değiştirmezse çözüm şansı yok. Tutumunu bir an önce değiştirmesi lazım” dedi ve kararlara etkin katılım hakkımızdan vazgeçmeyeceğimizi tekrarladı. Sadece biz değil, güneydeki bazı siyasiler de Anastasiadis’in bu katı tutumundan vazgeçmesi gerektiğini söylüyor ama, Rum lider düşüncelerinden bir adım geri atmıyor. Bu da federal bir çözümü zorlaştırdığı gibi, başka formüllerin gündeme gelmesine neden oluyor…

 

ÖZERSAY GİBİ SİBER DE ELEŞTİRDİ:

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “tek seçenek federal bir çözüm” söylemine Dışişleri Bakanı Özersay’dan sonra bir eleştiri de Meclis eski başkanı Sibel Siber’den geldi. Siber, “Kıbrıs Türk halkının tek seçeneği olduğunu söylemek onu statükoya mahkum etmektir”diyerek, Akıncı’nın bu yaklaşımının kesinlikle kabul edilemez olduğunu söyledi….

 

PLANLARI BOZULABİLİR:

Rum liderin Guterres belgesi diye savunduğu  tek dayanağı 4 Temmuz tutanaklarının bayan Lute’un bilgisinde olmadığı ve  elinde, Eide’nin 30 Haziran 2017’de yazdıklarının olması Rumları endişelendiriyor. Söz konusu metinde, garantilerin ve müdahale haklarının kaldırılması ifade edilmezken, asker için de sadece “zor konu” deniyor. Lute adadan ayrılırken, 4 Temmuz tutanaklarına bakacağını söylemiş, şimdi bunu bekliyorlarmış. Bm’nin bile bulamadığı tutanaklar.

 

DAVALAŞTILAR:

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ile UBP Genel başkanı Ersin Tatar karşılıklı olarak birbirlerine dava açmaya hazırlanıyor. Elcil, Tatar’ın son açıklamalarında kendilerine “hakaret edildiği” gerekçesiyle, Tatar ise Elcil’in şahsı hakkındaki beyanları nedeniyle dava açmaya hazırlanıyor. Basın üzerinden birbirlerine yönelik ithamlarda bulunan bu ikilinin davalarını ileriye götürmeleri halinde nasıl bir sonuç alınacağını görmek gerçekten ilginç olacak…

 

DEVAMSIZLIK CETVELİ:

Vekillerin Meclis devam karneleri oldukça zayıf. 50 milletvekilinden sadece 2 CTP, 2 de HP’li vekil hiçbir Meclis oturumunu kaçırmazken, muhalefet vekilleri oturumlara mazeretsiz katılmama konusunu alışkanlık haline getirmişler. Yenidüzen’de yer alan habere göre, son 36 birleşimin en devamsız vekili ise, Meclis birleşimine 19’u mazeretsiz olmak üzere 26 kez katılmayan UBP milletvekili Hüseyin Özgürgün…  Meclis’in artık bir “devamsızlık cetveli” çıkartmasının, gereken uyarıları yapmasının zamanı gelmiş.

 

BEKLENTİLER VE GERÇEKLER: Türkiye Merkez Bankası döviz ve enflasyon beklentilerini açıkladı. Buna göre 2019 sonu için dolar beklentisi, 5,9 TL. Geçen yılın beklentisine baktım, 4,2 TL olarak öngörülmüş. Enflasyon da aynı şekilde. TÜFE’de geçen yıl bu zamanlar beklenti % 7,9 idi. Gerçekleşen, yüzde 20’nin üstünde oldu. Sanırım artık kimse bu beklenti rakamlarıyla ilgilenmiyor. Çünkü sapmalar çok büyük.

 

ZİRVEDEKİLER

Alithia Gazetesi: “Eğer Kıbrıs’ta Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde olacak bir devlet çözümü istiyorsak, o zaman bu çözümün iki devletin Cuellar, Gali ve Annan (Bakanlar Kurulu’nun her kararında en az bir Kıbrıs Türk oyu) tarafından yorumlandığı şekildeki siyasi eşitliği içereceğini de kabul etmemiz gerekecek. Siyasi eşitliği reddeden fakat aynı zamanda BM kararları temelinde çözüm isteyenler ya yalan söylüyor ya da BM kararlarını görmemezlikten geliyor. Ver iki durumda da tehlikeli oluyoruz…

 

DİPTEKİLER

Tehlikeli Kaşımalar: Kapımızdaki tehlikelerin en başında, Kıbrıs Türk tarafında bir kafa karışıklığı olduğu algısı geliyor. Hem iç siyasette, hem Türkiye ile ilişkilerde, hem de Kıbrıs konusunda büyük zafiyet yaratabilecek bir algı. Siyasi beklentilerle bunu kaşıyanlar malum. Ama acaba tehlikenin farkındalar mı? CNN Türk’de Başbakan’a bu sorunun sorulması da manidar. Ama yanıt güzel, “Mesele Kıbrıslı Türkler’deki farklı renkler değildir, Anastasiadis’in masaya ne getireceğidir”…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar